Günde Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Günde

Divana uzanmış hayallere aklımı uzattım
Doğsaydım farklı ülkelerde diye hayatıma laf attım

Hani bir Amerikalı olsaydım şöyle dünyaya tepeden bakan
Orada burada at koşturan, dünyaya uzaydan egemen olan

Veya bir Çinli olsaydım, dünya piyasalarını altüst eden
Dünya sanayilerini çökerten, çil yavrusu gibi oraya buraya gönderen

Veya bir Avrupalı olsaydım kendimi dünyanın efendisi sayan
Hele bir İngiliz olsaydım, dilim dünyaya egemen, dünyada dolaşan

Dünyanın zayıf ülkeleri etrafımda bana efendi diye bakardı
Bir sürü fikir adamı, aydın, bana yaranmak için yarışırdı

Bazı siyasetçiler sürekli methiyeler düzerdi
Beni dünyanın en akıllı, en güçlü, en iyi insanı bilir, yolumu gözlerdi

Şimdi ben, bir zamanlar işgal edilmiş, sonra işgale savaş vermiş bir toplumun ferdiyim
Amerikalı değilim, Avrupalı değilim, Efendi değilim, modern değilim
Bir üçüncü dünya ülkesinin, gariban milletinin ferdiyim.

Ülkemin aydınları, ülkemi işgal edenlere methiyeler düzüyor
Efendiler, ülkemi, fakir ülkeleri soyarak zenginleşirken, insan sayılıyor.

Hani bende insanların ülkelerini işgal etseydim
Aydınlarını, fikir adamlarını, siyasetçilerini ele geçirseydim
Yüzlerine gülüp, arkalarından atacağım kazıkları düşünseydim
Sonra insanlık adına, onurluymuş gibi, pohpohlarla öğünseydim
Beni övecek, göklere çıkaracak bir sürü yalaka üçüncü dünya ülkeleri edinseydim
O ülkelerden, aklını kullanmayan, sorgulamayan aydınları yüceltseydim
Onlarda kendilerini matah sayıp, aydınız, çağdaşız, moderniz diye gururlansalardı
Bir pul için peşime düşüp, hatırımı almak için kırk takla atsalardı

Doğrusu kafam karışık işte
Bilmiyorum hangisi insanlık bu işte

Ülkesini işgal edenlere methiyeler düzüp, onları insan sayanlar mı?
Ülkeleri işgal edip, soyup soğana çevirip, zenginlik taslayanlar mı?

Kendimi, bir orada bir burada gezdiriyorum
Kendimi bir işgalci, bir gariban, bir aydın, bir şakşakçı görüyorum

Kişilik namına gelgitlerim, sinir harbi sanki beni mahvediyor
Kime ne diyeyim, kim için üzüleyim, aklım, kalbim bilmiyor

Kurtuluş nedir, özgürlük nedir, bir türlü aklım almıyor
Zaman geçiyor, sözlerin yalanı çıkıyor, gerçek bana gelmiyor

Gözlerimi açamıyorum, gecenin sessizliğine figanım var
Dünya gözümün önünde, bir yanda çıplak krallar, bir yanda soyulanlar
Çıplak krallar peşinde, yaltakçılar, şakşakçılar, çağdaşlıkta adını bulmuşlar
Dayatmalarını özgürlük saymış, insanlığı, insan haklarını rafa kaldırmışlar

Sabah olacak mı bilmiyorum
Belki olacak, ama ben güneşi görecek miyim bilmiyorum
Bir vakit doğsam, hiçbir insanın yaşamadığı yerde
İkiyüzlülükle, yalanla kirlenmeyenlerle
Doğal bir yaşam sürsem, çiçeklerle böceklerle
Doğayı, insanlığı kirleten insanlardan uzakta kendi kendime
Mümkün mü bilmiyorum, hayal bu, gerçeklikten öte işte

Şimdi olmak varmış, bir Amerikalı, bir Avrupalı, bir Çinli veya Japon
Peşine düşmüş küçük ülkeler, güya gelişecekler insanlık adına tarihleri tapon

Kahramanları yok artık, küresellikte kaybolmuşlar, kimi özgürlükçü, kimi çağdaş, kimi aydın
Bireycilikte çıkarda buluşmuşlar, dindar, radikal, solcu, ateist, yarınları yok gözün aydın

Efendi Amerika’dan emir geliyor, belirleniyor hainler, kahramanlar
Avrupa’dan yasalar geliyor, örülüyor işgaller adına insanlıkla duvarlar
Çin’den mallar geliyor, ölüyor sanayiler, işyerleri, çıldırıyor insanlar
Japonya’dan robotlar geliyor, insana ihtiyaç kalmadı, kaybolsun insanlıklar

Hey bire, çalsın sazlar, oynasın kızlar
Rakı masalarında uçuşsun kurtuluşlar, kahramanlıklar
Amerika’ya, Avrupa’ya methiyeler düzsün sarhoş kafalar
Durmayın ey dostlar, haydi sizde girin sıraya, batıya uçuyor Ankalar

Bugün öğretmenler günüymüş dostum, ne öğrendin, ne öğrettin, sormayan bakışlar
Bir alkış tufanı, batıya kul oluşun kutlu bakışları etrafta, çağdaşlık adına tutuklanışlar

Bir Amerikalı olsaydım, methiyeler düzerdim beni öven öğretmene
Bir Avrupalı olsaydım, methiyeler düzerdim beni öven öğretmene

Derdim, yaşa var ol sen ey insan, âşıksın ülkeni işgal edip, soyup soğana çevirenlere
Bütün ödüllerim sana, plaketler, nişaneler, altınlar, gümüşler, zümrütler peş peşe

Hey gidi günler hey, bir ömür gözümü yumup açıncaya kadar geçip gitti
Bir yalan, bir ikiyüzlülük, insanlık tarihine çizik attı, aydınlık bitti

Ağla sen insan, anlayabilirsen halini, gülerken her deli günde
Gözümü hafif araladım, henüz zaman geçmemiş hala bu günde

24.11.2010 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 24.11.2010 00:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    inanç ve değerleriyle kavgalı olan bir toplum, tutunacağı bir dal olmadığı için, başkalarının peşinden gider. başkalarının beyniyle düşünür, onların ağzıyla konuşur, bu durumda onun hangi ırktan olduğu önemli değildir. ortak inanç ve geleneklerde birleşirler.....
    kutluyorum......

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin

    Çok anlamlı ,derin ve güzeldi.
    Selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Halit Evcim
    Mustafa Halit Evcim

    beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan + ant.
    selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    HARİKA

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan


    Şiir yazmayı gerekli kılan onca neden,olgu,durum ..var...
    Şair'in işi de o zaten.

    Şiirin yazılış işlevi ve içeriği çok önemli argümanlar taşıyordu.
    Dikkatle okudum;olaylara bakış açısından değerlendirme olanağı buldum.

    Kutluyorum bu sorumlu ve duyarlı Kalem'i.

    Erdemle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Mehmet Çoban