Günbatimina yakin Saat ve Sularda

Günbatimina yakin Saat ve Sularda

Gün deniz seviyesinde ekim noktalarinda sicak sahiller serilip uzaniyordu. Ingilizce konusuyorlardi kendi aralarinda . Biri kundakta, biri henüz adimlarini yalpalayan dengelerde tutmaya calisan iki kiz, biri on veya onbir, en büyügüyse annesine yedekten dadilik yapan öndörtlük erkek cocuklari.

Saat gün batimina iki kavak boyunda günesin en verimli tavinda, cocuklarin annesi vucut agirligi ve hevesi en az dört coczuk daha kapasitesi oolduguna hic süphe birakmaksizin zipkin gibi kadin, soyunma kabinlerine gitmeyi baskalarina birakarak sanki hic dogurmamis bakire vucudunu üstüne örttügü yarisi her yerini sergileyip gösteren havluyla ciplanmalar sirasinda henüz yeni yürümeyi adimlayarak denize can atan kizin kollarina kirmizi kolcaklar sisirdi, büyük oglanlar coktan kabarip köpüren dalgalarin kucaginda kulac atiyordu. Kundaktakini de kendi kucagina alarak ikindi kuduran deniz hircinligina hep birlikte boy verip beden calkaladilar durdular…
Evet yani...ilmin ögretisi ve cesaretin bilgisi insana her sorununun üstesinden gelme özgürlügünü, aklini, deneyimini, bilgisini, tanikligini ve becerisini kendini zavallilik ve AGITLARLA acindiran aciz ve bagimli yasamakktan kurtarmaya erken yaslardan baslayarak alistirip terbiye ediyor büyütüyor ve BATI TOPLUMLARI ortaya biraktigini kenardan denetleyip izleyerek bunda kusursuz disipline olmus ara mesafeler ve insan soguklugu koyan basarilar elde ediyorlar fakaaat…

Kuvveti ve kiyiya carpmalari gittikce artan aksamüstü dalgalarinda dört cocuk, bir de dengesini kaybetmeye yikila devrile ancak kendine tutunan kadin, bu cetrefil zipkinlayan dipsiz hengamede elindeki cocuguyla beraber yikilip devrilseydi….kara haberlerden bilinmeyi mansetsiz okunacakti kayitsz cigliklara ve acilara bogulmanin simsiyah sesi..
Her sey parayla takas deger kiymetten olmadigi gibi, her kendi cabasi debelenmelerine birakilarak ögretilmis ve basari getirisi yüksek orantisizlik da, büyüdügü makinalasma ve esyalasma robotlugu katmanlarinda sevgi sicakliginin ilgisiz eksik yerini tamamlayan arasi hayli acik mesafeleri doldurup bogan sorumsuzlugun en az kendini acziyete mahkum koyup acindirarak tüm yetkisiz donanimsiz bagimli ve güdümlü hayatini baskasina ricaci minnetci kilmalar kadar, sosyolojik vaka ve asosyallik delaletindendi.

…lafin daha ötesi siirin hakkiydi herdaim….
………..
ZIRVALARA ZIVANA
……
Bunlar kendini oynatmanin kuklacilik raporuydu
Devami olmayan arkasi yarinsizliga, gidip dönen bumerangin
Ara sira cikip görünen sahil villalari
Ipsiz sapsizligin
Kili kirka yarilmis gövde büyüklügüyle ve bölünmüs köprülere
Kildan ince, urgandan kalin fatamorganalarin hepsine birden
Dikilip söküle bilen tenlerinden
Kapaktaki gösterim sirasi kadarina ancak
Sicakligi birbirinden sogumus kirmizi dudakli, pudra benizli insanlar
Öldükce aynanin karsisina gecip püfür püfür
Yüzleri tanimsiz cürümüs kokusmusluklarina parfüm kokusu sürünmeye
Jiletlenmis agdalarla akan kanlari dirisi öldügünü cagristiran
Dagin eteginden basliyor bak köpeginin sesi kendinden yüksek kadin
Irmaklar kirli kanallardan cöp toplayip denizlere satiyor
Ve kendine kayitsiz azmis kudurmusluklarda bitiyor dünya sehri
Sürüklenip gidiyor bak vahset dehset cinnet korku kabus katliam tüm kiyametiyle
Soguk bir mezar
Harami bir sessizlik
Ucarken maviliklerinden yakalanip ucaklara enselenen gökyüzü gibi
Kukla oyunlarinda topragi can cekisen
Füze hizindaki zirvalara zivana

Ekim / 24

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 6.10.2024 19:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!