“ Anne, günahlarım ne zaman başlayacak? ...”
“Büyüdüğün zaman yavrum”
“ Peki. Ne zaman büyüyeceğim? ”
“ Koltuğunun altında tüyler çıkmaya başladığı zaman…”
“ ……… ”
Gülmeyin… Aynen böyleydi muhabbet… Bir koltuğa beş karpuz sığdırmaya çalıştığım yıllardı. Evimiz Körfezin bu tarafında, okulum karşı yakasında. Tam üç araç değiştirerek okula ulaşabiliyordum. Neyse ki ders planlarımı akşamdan yapardım hep. Kurulmuş robot gibi her sabah erkenden kalk. Kahvaltı hazırla, sofrayı topla, eşini uğurla. Yatakları düzenle. Saatin de hiç işi yok, koşar durmadan eğer acelen varsa. Beklersen de inadına yerinde sayar. Bak dokuz olmuş çabucak. Bulaşık makinem de yok o yıllar. Daha kahvaltı bulaşıkları yıkanacak. Balkonlar temizlenecek, akşamın yemeği ocağa koyulacak… Yemek pişerken ortalığı toplayıp evden çıkmalıyım hemen. Bakın hele siz çocuğun sorduğu soruya bunca telaşımın içinde sabah sabah…
Tamamını Oku
Çok güzeldii ,ne güzel bir anlatım ..Bir zamanlar hep söyledik ,yalan olarak değil de onların anlayabileceği dilde anlatmaya çalıştık bazı konuları ,Yüreğinize sağlık Naime hanım..Sevgiler ,saygılar o güzel yüreğe
Güzel bir anlatım,güzel bir dile getiriş ve de dolu dolu yaşanan bir hayat,yüreğine sağlık değerli hocam,tam puan ile sayfamda.Ayrıca geçmiş olsun,Allah şifalar versin,saygılarımla hayırlı akşamlar.
Kıssadan hisse. Oldukça manidar bir öğüt ..Sağolasınız Efendim
Ahmet oğul az bekle, toplansın tarla tapan
Anneler doğru söyler ,iş güç dür yalan yapan
Hala bana sorular ,üstelik saçma sapan
sorduğundan anladım ,çocuğum büyümüyor-----İbrahim Kurt
Naime hanım !
geçmiş olsun umarım sağlığınıza kavuşur bir an önce gruplara dönersiniz, bazen iş güç arasında ,beklemediğimiz zamanlarda ve anlarda ve hiç aklımıza gelmeyen çocuklar ilginç sorular sorar,anneler ise çocukları avutmak için bir yanıt verir ,ancak bu yanıt çocuk için çok önemlidir,zira onlar kendisindeki gelişmeleri anlayarak izlemek ister. Ben çalışmanızı bir kaç defa okudum dilimden bir dörtlük döküldü anneden Ahmet oğula ve oğuldan anneye kabul buyurun efendim , sizi ve çalışmanızı kutluyorum saygılar sunuyorum acil şifalar diliyorum HER YAZILANA BİR DÖRTLÜK YAZMAK GİBİ BİR İDDİAM DA YOK ANCAK OKUDUĞUM HER ŞEYE BİR YANIT VERMEK ARTI BİRDE ÖZETLEMEK GELİYOR İÇİMDEN BÖYLECE KENDİMİ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUM
dönerken dünya,zaman alıp götürür yaşı.Anılar sadece elde.
kutlarım
namık cem
Naime ablacığım öncelikle geçmiş olsun dileklerimi ileterek başlamak istiyorum yorumuma en kısa sürede sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Diyaloglara gelince inanın okuyunca 20-25 yıl öncesine götürdünüz beni, eşim de ben de çalışan kişiler olarak her sabah yaşadığımız anılarım canlandı bin bir meşakkatle çocukları Anneanneye bırkamak için çektiklerimizi bebek arabasıyla koştura koştura gidip bebek arabasında çocuk çanta ve diğer eşyaları kucaklayıp asansörü olmayan binanın altıncı katına çıkarıp nefesimin tükendiği anı yaşadım. Yazı diliniz o kadar akıcı ve anlaşılır ki bir an evinize misafir oldum sanki Siz yazın naime hanım ister şiir ister anı ne yazarsanız yazın ama yazın lütfen. Güzel paylaşım için teşekkürler. Geçmiş olsun sağlıklar dilerim.
doğruları olduğu gibi öğretmek gerek, hele de bu devirde... ne mutlu size, yetiştirmişiniz çocuklarınızı... bizlere çok çektiriyorlar zamane çocukları... beğeni ile okuduğum bu harika çalışmanız için sizi kutlarım naime öğretmenim. tebrikler
Zaman nede çabuk geçiyor, hiç farkına varmadan...
Daha dün deyip anımsadığımız hatıraların nice yıllar gerilerde kaldığını sonradan farkediyoruz. Böylesi güzel anılar her anımsandığında gülümsüyoruz o güzel günlere dönüyoruz ve yaniden yaşıyoruz, iç çekerek...
Çalışan bir anne olmanın telaşıyla, Ahmet'e söylenen sözün yalan olmasa da teferruatlı anlatmamanın burukluğunu bu gün bile içinizde duyarken; Bu günün anne ve babalarının bunca yalan, aldatmaca, ihanetin kol gezdiği günümüzde, çocuklara hangi doğru örneklerle neleri anlata bileceklerini düşünmeden edemedim...
Yarına yalansız, dolansız nasıl bir nesil yetişeceği, nasıl bunca pislikten korunacağı oldukça düşündürücüdür...Toplumdaki kokuşmuşluk, yozluk, yobazlık aşikardır, görsel medya tüm kepazeliği ile ahlak ve toplum değerlerini yerle yeksan ederken, bu günün anne, babaları ve öğretmenlerine çocuğun iyi bir birey olası için çok iş düşmektedir... Ve inanın ki işleri çok ama çok zordur...
Ahmet'in çocuğunun sorusuna vereceği cevabın zorluğunu tahmin edebiliyorum ve aslında bende çok merak ediyorum...
Dün ve günü mükayeseydi bu güzel anektot... Düşünene, ders alana çıkarılması gereken çok güzel dersler vardı... Naif yürekli bir öğretmenden, günün öğretmenlerine, anne babalarına ve bizlere...
Bu harika paylaşımınız için çok teşekkür ediyorum Naime Hanım... Saygın yürekli Dostum... Tüm kalbimle Kutluyorum... Saygımla...++
Öncelikle geçmiş olsun, çok değerli Naime Hanım.
Maalesef bel fıtığı, boyun fıtığı, kas ağrıları, kola bacak ağrıları....
Göz yorgunlukları ve bende olduğu gibi katarakt başlangıcı vs...
ANNELER YALAN SÖYLEMEZ...
Torununuz babasına sormuşlar mı 'günahı ne zaman başlar diye'?..
Çok güzel bir hikaye olmuş.
Unutulması mümkün olmayacak bir olay ve güzel bir anlatım...
Sağlıklı günler dileğiyle sevgi ve saygılar gönderiyorum efendim.
Naime Özeren hanım öncelikle boyun fıtığınıxda dolayı geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum aynı sorunu bende yaşadım hatta gözlerime vuruyordu gözlerim ağrıyordu üç tane fıtık var dendii tedavi oldum rahatladım sizinde elbette doktora gittiniz tedavi oldunuz geçmişolsun paylaştığınız anınıza gelnce
çok anlamlı doğru mesajlar veren bir paaylaşımdı
1- çocuklara asla yalan söylemekk gerektiği mesajını veryor sonunda o yalan size geri dönüyor
2- çalışan kadınların yükü ev hanumlarına göre iki kat dah ağır oluyor şayet eş yatdmcı olmazssa
3- geçmşte herkes yoksulluk içinde yaşayarak evlatlaana kol kanat gereye çalıtı her iktiyaç karşılanamadı
paylaşımınıza teşekkür ederken boyun fıtığı rahatsızlığınız için tekrara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum
Bu şiir ile ilgili 88 tane yorum bulunmakta