GÜNAH ŞİİRLERİ

Sevgisiz
Olmuyor hiçbir şey
Biyoloji dersinde öğrenmişler
Korkmuyor
Çocuklar şimdi
Günah böceklerinden
..

Nikahsız yâr bir günah
Ben çekerim her gün ah
Vardım seni istedim
Zalim baban dedi nah

Adnan ÜNAL "ö.ç.m"
..

Günahsız çocukların gözyaşı büyümeye kalkışırsa bunca günah içinde ilahi bir doğum mu olur ağlamaların firari? İlan ediyorum küflü sabahların işbirlikçi kederi nezaretinde gözyaşımız kayıp; oysa OHAL’de yok! ! Kuşatma sonrası cehennem çığlıklı ince bir ses küresel yara mıdır kanayamıyorum!
Bir tek kutup yıldızı güne vurunca anımsanır dağlı sevda...vakitlerden kıyamet sevdalıyım sevdalı…dert yandığıma bakma bakışın bir çağrıdır gelirim, gelirim ama yolum yok! -gözyaşı yerine bir imge bulunamadığı için ‘bilinmeyen bir dil’de susar- sevda içinde tecrit ağlamaya kalkışma biliyorum gözyaşı kayıp!
Bu bir soygundur ellerinizi kırın yüreğinize asın! Hiçbir şey yok mu, boşluğa bile borçlu muydunuz? Demek kör olası sömürgeciler yüreğinize el attılar çaldılar öyle mi?
Birgün ölüler dirilecek çıplak ihtilaller doğuracak dediniz..Sanki bu anı yaşamıştım ömrüm kısalacak olsun. bir kent ne kadar masum olabilirse sen de o kadar…o kadar işte yeryüzü insanı medeniyet artığı, asit yağmuru…
..

Bir geldik,bir gidiyoruz çok kalamadık
Dünyadaki tek gerçek ölümmüş anlayamadık
Pek çok günah işledik,tövbekâr olamadık
Dünyadaki tek gerçek ölümmüş anlayamadık.

(Gaziantep 08.11.2007)
..

Ateşte yanarken yüreğim, ciğerimin başı dertte
Bulunmuyor ki devası, kul denilen hiçbir fertte
Sabır ne de zor bir şeymiş, cananım yetişmez ise
Bunca dert ve bunca günah nasıl taşınır bu sırtta?
…
Ant-030611
..

Ey felek! nedir suçun? herzeyi yiyen adem!
Cürmünü çeken sensin,sefâ sürer elâlem
Ne menem iştir böyle,nedir bunun hikmeti?
Adem sefâ sürerken,felek çeker zulmeti

'Ah..felek zâlim felek'cürümlerin anası
günah keçisi oldun,âlemin yüzkarası.....
..

Günah işlemeye ne kadar cüretkarsın
Ölüm ansızın gelir ne kadar ihmalkarsın

Acısı çok değildir ayrılmanın hevadan
Ölüm gözcü bekliyor kaçamazsın malum sondan

Sen kendi kendinin dostusun, düşmanısın
..

Bazen, olmadık yerde atar, insanların tepesi
Beklenmeden, ansızın dolar günah kesesi
Böyle durumlar için, şöyle der ki ceddimiz;
*Tezekten terazinin, boktan olur kefesi

05.09.1995
..

Çocuk gözlerimde bir palyaço burnuydu yaşam
Yaşadım ki büyümektir en büyük günah
Dünyası bir tel yumaktan ibaret yavru kedi
Bu en büyük günahla başlayacaktır
Küçük küçük günahlar işlemeye
..

Sen bana yasak
Ben sana tuzak
Çıkmaz yollara vurdum kendimi

Sen bana haram
Ben sana günah
Sensizliğe mahkum ettim kendimi
..

sıkıntı cok merhamet yok
savurganlık çok tasarruf yok
laf çok susmak yok
mal ve varlık çok lezzet yok
evlat çok hayır yok
günah çok ibadet vok
..

Hazırmısın toprak altında yatmaya
Günah ve sevabınla her şeyi unutmaya
Dünyada sevdiklerin arkandan ağlamaya
İman nasipse eğer korkma başla duaya
Bir gölgeliktir dünya değmez kalp kırmaya
Gönlünü sen ferah tut güven yüce mevlaya
..

Eylenme beşer senin görevin kulluk
Gerisi sırtında gük boşa hambalık
Şeytana uyup günah işlemek ahmaklık
Utanmadan şahitmi istersin nefsi kabartıp
Ay güneş ve bir tohumda bin meyve tanık
..

Kirli yaşamın kirli insancıkları
Çıkarın maskelerinizi.
Kaç kuruş ki sizin bedeniniz,
Kaç günah kirletti sizi,
Siz kaç günahla kirlettiniz inançları?
Şimdi heryanı kırık dökük bir kentin kirletilmiş sokaklarında duyun Kirlenmişlikerin çığlıklarını...
..

Vucudum yırtılırcasına bu gece şarap ister
Bütün dostlara kırğınım nefesim durak ister
Şeytanda bir heyecan deftere günah isrer
Yüreğime gem vurdum artık içmeyeceğim
Varsın çatlasın vucut. Yarap senden geçmeyeceğim.
..

Acıyorum, acıyorum, pek çoklara acıyorum!
Kul kendine acımaz da, ben yine de acıyorum!
Merhamete layık değil, “inadına günah” diyen;
Bunlar için, işin aslı; Hak kitapta; acı yorum!



..

Günah denizinde boğulmak üzere olan ben
yine de kesmiyorum ümidimi Allah'tan
belki rahmet bir rüzgar şeklinde gelip
atacak beni kurtuluş sahiline
kimbilir....
..

Yazdığım her satırda bir sevda olmalı,
Bir günah olmalı sevda,
Yazdıkça çekmeli cezasını,
Sevdikçe; ölmeli, binlerce,
Ölmeli ki;
Binlerce yaşayabilmeli, yaşadıkça sevmeli...
..

Seni yazarken günahkârım

Günahkârım, sana yazarken.

Ey sevgili ben yazarken,

Melekler de yazardı
..

Yenildim sonunda karmakarışık duygularda. Sanırım yıllardır gönlümde savaştığım cepheler bir bir düşüyor, anla yoruldum artık. Bittim ve tükendim, sensizliğe yenik düştü tüm cephelerim. Ve anılara sürgün oluyorum.
Tüm cesaretimi toplayıp, kaybetmişliği kabullenip, girip sensizliğin koluna, el ele yürüdüğümüz sokakları dolaşıyorum. Sonra ilk buluştuğumuz havuzun başına gidiyorum. Senden sonra, yıllar sonra ilk kez. Dikiliyorum havuzun başında sanki mezar taşıyım, içim titriyor sen buradasın gibi, bura senin mezarın sanki. Dünya durdu, saat yorgun, zaman donakaldı benimle. Sanki bir mezar başındayım, bir ölü ziyaretindeymiş gibi oldu hislerim. Oysa şimdi en çok muhtacım sana. Ve en çok sana uzağım şimdi. Birazda gözüm yaşlı ama boş ver. Sanki günah çıkarıyorum anıların karşısında yani açıkçası ağlıyorum. Sana kaldı yıllar süren inadım, içini dökmek için. Ama sana nasıl anlatabilirim ki, artık sana nasıl ulaşırım ki. Senden başkada bu sırların bir makamı da yok ki.
Artık böyleyim işte, yorgun bir itirafçı. Dermanı kalmamış bir itirafçı. Her şeyi aslında bitmiş ama hala yürüyebilen bir adam. Ama buraya kadarmış itiraf ediyorum, artık sensizliğe direnemeyecek, sensizliği yaşayacak kadar tükendiğim andır şimdi. Seni yaşayamadım ama sensizliği yaşamak düştü bana, gri bir akşamda. Sen dâhil kimseler bilmedi, sana şiirler yazdım zaman zaman, bazen de mektuplar yazdım, sonra yine bana düştü okumak.
..