Ne gökler alır günahımı,
Ne de yer kabul eder beni.
Allah'ım,sen artır sevabımı.
Yoksa,tek ateş pak eder beni.
Her yanımı sarmışken günah çemberi,
Yemem günah,içmem günah,benim günah.
..
Büyük bu gûnah
Böyle bir gûnah yetmez yûz yıl yansak
Ne ben ettim hakkım ne sen ettin helal
İclale bir aydınlık vursa da gûn tam değil
Böyle günah böyle israf aşkta haram
Bir daha gûlsen de gûlsem de tam ikbal değil
..
Sen ateşte yanmanın zorluğunu bilirsin,
Dünyada yanacağın kadar günah işleyin.
Ahrette ateşin üstesinden zor gelirsin,
Dünyada yanacağın kadar günah işleyin.
Cehennem içinde ebedi kalmayın yatı,
Günahkar kullardan olup sonra olma kötü.
..
Alkol gibi her günah sarhoş etseydi, nasıl ayakta duracaktınız?"
Elbette günahı savunmak değildir bu cümleyle anlatılmak istenen. Alkol haramdır evet, kullanan kişi Allah'ın yasaklamış olduğu bir şeyi yaptığı için günah işlemiş olur. Ama diğer yasaklar daha mı az günahtır?
"Az günahı az sanma kime karşı ona bak." denmiştir.
Günah günahtır, azı da çoğu da birdir.
..
Günahı çok olanın sonu kötü,
Büyük günah işlemekten kaçının.
Günah üzerine kurulmaz çatı,
Büyük günah işlemekten kaçının.
Önemli olan kendisini aşmak,
Dinsiz olana şaşmak lazım şaşmak.
..
Sakın günah işleme,
Günah ruhun yüküdür.
Ruhu özden dışlama,
Günah ruhun yüküdür.
Gönül aşk dolmalıdır,
Kul iyi olmalıdır.
..
Günah kokan bir dünya, esiri olmuş bedenler
Kimi kendin salıvermiş, kiminin derdi nedenler
Öyle bir dağ oluşmuş ki, sanki patlayacak her an
Zerresinin ağırlığı taşımaya yetmez güman
Huzur nerde? Ara ve bul, gir imtihan sahrasına
..
Ne kadar köpürürse deniz
O kadar kirli ve günah
Büyük bir dalga geliyor
Her hal büyük bir günah var
Sindirmez günahı içine
Kayalar günah kadar sertse de
..
Belki günah diye bir şey yoktur. Nereden bileceğim ki? Konuşmuyorsun benimle! Kağıttan jiletler ile öldürmeliyim kendimi belki de. Beni anlamıyorsun yine ya, neyse. Alıştım ben kendi kendime söylenmeye, şu lanet olası posta pulunu bulsam bu buluşuk kâğıtlardan fazlası var elimde. Nereye gönderecektik ki hem cehennemin dibine mi? Yahu kara kutu bir ip ucu versene aklımın zinciri kırık dehlizlerine. Belki de günah diye bir şey yoktur, kandırıyorlar bizi aforozu orgazmlı din adamları, öyle değil mi söylesene? Bu kanserli düşünceyi pansuman etmek için renkli siyahlığımdan, nereye baş vurmak gerekir? Evrakları dendokronolojisi bini aşkın hangi ihtiyar meleğe teslim etmeli? Tanrım günah diye bir terim yok öyle değil mi? Kim söyledi ulan bu yalanı, kim kandırdı bizi?
Bir karayel esiyor içime doğru, karnım ağrıyor, kalbimde bir huzursuzluk gezinip duruyor. Uyusam geçmeyecek biliyorum uyumasam kesin öleceğim. Kafamın elimle dikişlediğim bölümlerinden çıkmaya çalışıyorsun yine, yahu gitme! Kahretsin ben kiminle dertleşceğim? Kireçli duygularımın ağrısını ben çekiyorum hem sen neden ölür gibi gidesin ki akıl alır şey değil bu? Hangi Tanrı kulundan böyle uzaklaşır sırf eksik diye tahtaları? Garipsiyorum seni ister yaz günah defterime bir bakkal hesabı gibi üst üste, ister otur dinle ve zaten sevdiğin yok beni bunu biliyorum. Bari biraz daha kalsaydın, nereye gidiyorsun? Doğruya Tanrısın sen seviştireceklerin olmalı, savastıracakların falan filan kaç milyar insan haklısın! Bir de karanlığı var bu işin aman onlarda es geçmeyeyim daralmasın!
Aklıma gelen bir şey var, fakat kemoterapi olması lazım önce böyle çok çiğ çok çirkin ancak öyle güzelleşir. Diyorum ki, Tanrıların sözlerini tutmama olasından tutunsak, düşer miyiz ateist ağrıların bir yanı yaralı diğer yanı hastalıklı saplantılarına? Tanrı dediğin şey daha sözünü tutamıyorsa, insanoğlundan ne bekleyip duruyorsun bu bildiğin karaborsalı bir şizofrenia. Şey sevgili Tanrım! Durum şu ki konuşmuyorsun benimle! Kendi içimde yaşadığım bu bakir günahları nereye kusacağım şaşırdım, bir bilene soruyum dediğim her hata beni sana daha çok yaklaştırırken kendimden uzaklaştırdı anlasana!
Kağıttan jiletler hazırladım yanı başımdaki kutsal defterin köşesinden. Belki bileklerimi kutlarım, kırmızı içtiğim beyaz hiçliğime bulaşırken. Boğazıma kadar kurtcuklar ile doluyum anla beni, yorgunum, şeytani bir zevk ile yavaş yavaş ölüyorum. Kalbimdeki paslı anıların kafasına çuval geçirip, iyilikleri cerehat toplayana kadar işkence edeceğim bu gece. Küfürlü bir intihar seçmeliyim, vakit geç oldu. Mum ışığında yazmak zor bir Tanrıya. Alınma ama ölmem gerek, bu gecelik bu kadar benden sana. Zehirliyorsun içimi seni koparacağım bir gün kalbimden, iyi geceler Tanrım! Bu gece saat akrebin çırıl çıplak yelkovan ile seviştiği altlı üstlü bir vakitte işte, yeniden öleceğim ben. Kağıttan jiletler ile birlikte uyuyorum, yüzümü kesip atsınlarda yarın suretsiz bir şekilde şirk koşayım diye. Hiçleşiyorum, silinmeden gitmek gerek uzatmanın bir manası yok.
..
Telef ettin beni sen telef ettin
Bu günah senindir bu vebal senin
Her şeyimi alıp alıp kahrettin
Bu günah senindir bu vebal senin
Dağların başına dönmüşsem hele
Karların altında kalmışsam hele
..
O benim son sevdam en son aşkımdı
Sormayın sakın ha günah benim di..!
Sinesi yattığım en son köşkümdü
Yormayın sakın ha günah benim di..!
Kalbimi kalbine çaksın istedim
Sinemi koruyla yaksın istedim
..
Günahkarım YA RABBİM kapına geldim
İman nuruyla dolsun bu kararan kalbim
Şefaatından mahrum etmesin bizi de habibin
Günah karım kapına geldim af et YA RABBİM
Günah kalmamış işlememiş bu kulun
Ümut kesmez senden afına sığınır bu kulun
..
Yokluk denen şu ateşten gömleği,
Yaradanım vermiş günah benim mi?
Hep ağladık elden gördük gülmeyi,
Yaradanım vermiş günah benim mi?
Yedi nüfus bir odayı bölüştük.
Bayramlarda et yüzünü görmüştük.
..
Günah
Vuslatında eriyecekse günahkar kederim
Bir yalan uydururum kendimce derim kaderim
Akıl yerinden çıksa inanmasa da gözlerim
Gel/sen bu gece benim ol bir günah işleyelim
..
Cümle alem bilir benim sevdamı,
Bir sen bilemedin, günah benim mi.
Senin ile olan gönül davamı;
Bir sen bilemedin, günah benim mi.
Ben yandım aşkına, sen alay ettin,
Bırakıp ta başka diyara gittin,
..
Hak hukuk yok düzenlenen buyrukta
Emekliye yazık günah değil mi
Bu yasayla ömrü geçer kuyrukta
Emekliye yazık günah değil mi
Pazar nerde market nerde unuttu
Sabah erken yorgan yastık uyuttu
..
1/:
Gün be gün şen şakraklaşıyordu günah ve sevda ehli...
İşte ilk sufi... Yani yapay azizenin bir kerameti daha! Diye şen şakraklaşıyordu günah ehli. Hatta bu arada diabolikin bazı özel yerleri de büyümüştü doğada. Ya da öyle gibi geliyordu kendine. Ama neyse. Aldırmıyordu boynuzlu haham. On bin sekiz spektroskopiydi zaman. Yüreğimize iniyordu iliğimiz. Beynimiz kutsuyordu kendine uzanan eli...
2/:
Gün be gün şen şakraklaşıyordu günah ve sevda ehli...
Terimiz tuz içinde. Tuzsa denizin sevdası balıklara... Kokuşabilirdik her an. Yaman bir günahla yan yanaydık. Sevgimizle doldurduğumuz kraterler uykudaydı... Herkes özel intiharını planlamadaydı. Hayallerin için sakladığımız gelecek şekilleniyor muydu ne? İlk baronluklar bahane. Her bozgun çelimsiz bileklerimizin son ürünüydü. Tarihe ağıyordu savaşın seli...
3/:
..
Allah: “ Bilsem ki günah işlemeyeceksiniz ben günah işleyip tövbe eden kullar yaratırım.” der. İşte laiklik de budur. Kişiye günah işleme özgürlüğünü vermektir. Fakat bunu yaparken bireyi günah çukuruna düşürmek onun gözüne sürekli haram lokmaları da sokmak insan hak ve özgürlüklerine sığmasa gerek.
Şeriat bir hukuk sistemi ise bu sistemin uygulanması için veya var olması için kişinin suç işleme özgürlüğünün elinden alınmaması gerekir. Zira özgürlüğün olduğu yerde insanlık olur ve insan insanlaşır. Bu açıdan bakıldığında laiklik insanı insan yapan en temel olgulardan biridir. Baskının, despotluğun olduğu yerde tehlike olur. Tehlikenin olduğu yerde de insan en ilkel ve hayvani duyguları taşır. Saldırganlaşır, asabileşir ve gözünü kan bürür.
Günlük hayatta zaten birçok hegemonyanın baskısı altındayız. Baba hegemonyası, anne hegemonyası, okul hegemonyası ve kurallar hegemonyası gibi…Tüm bu baskılar altında insanlığımızı korumaya çalışırken bir de insanın vicdanını, fikrini kilitleyen din adına baskılar altında iyice bocalamaktayız. Bu yüzden linç kültürünü yaşamaktayız. Kısaca hala töre cinayetleri işleniyorsa ve hala Bursa’nın bir meydanında bir sapkına yaptığı tacizden dolayı insanlar vur Allah vur saldırıyorsa ve o kişi ölüm kalım savaşı veriyorsa bunda bu insanları katil bir ruha dönüştüren vicdanlarını kilitleyen zihniyet ve inanç dünyalarındaki yanlışları aramak lazımdır.
Laiklik bir vicdan kazandırma olgusudur. Vicdanı olmayanın laikliği olamaz.Toplum sağlıklı düşündüğü sürece üretken olur, mutlu olur. Baskı altına alınmış bir birey asla güzel ve sağlıklı düşünceler üretemez.
Ömer Hayam bir şiirinde günah işleyecek yer yok bari namaz kılayım der. İnsanları ibadete zorlayan, bir inancın gelenekleri içine sokan ve bunu toplumsal ve yaşamsal alanlarla yapan bir anlayışı ne güzel anlatmış değil mi?
İnsan eğrisiyle doğrusuyla vardır. Bir cetvel alıp sen bu boyda şu doğrulukta olacaksın demek tam bir faşizanlıktır. Kimse toplum mühendisliği yapmasın. Kimse kimseyi ölçüp biçmeye kalkmasın.
Türkiye’de aslında hiçbir sorun yoktur sadece sorunlu insanlar var. Bu sorunlu insanlar kendi sorunlarının bedelini başka insanlara ödetmek için çaba harcamaktadırlar. Kendi iç dünyalarındaki problemlerin kaynağını başkalarında aramaktadırlar. Eğer bu insanlar psikolojik sorunlarını bir kenara bırakıp Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarıyla uğraşsalar daha makul olacaklardır.
..
Allah'tan başka Tanrıya inanmak,
Allah'a şirk koşmak en büyük günah.
Allah'ı bırakıp şeytana kanmak,
Allah'a şirk koşmak en büyük günah.
Hak sevgisini gönüle katmamak,
Onun buyurduğu yoldan gitmemek.
..
Sayılı aylardan geldi ramazan,
Sevabı artırıp günah azaltan.
iftar açtırmaya okunan ezan,
Sevabı artırıp günah azaltan.
Fitreyi verdirip tokluk artıran,
Mümini gönlüne neşe kattıran,,
..