Çilenin tellerinde bir kanadı kırık kuş
Bitmedi yüreğinde sonu gelmez bu yokuş
Hiçe gitmek dilersin, günah üstüne günah
Her bir günah çektirdi, çok derinlerden bir ah!
Gelmez mi bu masivaya bir hadd-i nihayet?
..
Sana / Günah / Yazmasın / Diye / Tüm / Hesapları / Ödedim / Ben
..
Yanımda olmasan da hep sol üst cebimde taşıdığım sevgili, bu gün, bu gece bir aşk günahı işlemek istiyorum.. İşlemek istediğim bu aşk günahımın oyuncusu sen olur musun?
Aşkın yüzünden aşk acısıyla işlenmiş olacak olan bu masum günah, bir günahsızın çığlığı; olsun istiyorum…
Gün boyu, tek acımı bir kılıç darbesi gibi parçalara bölüp çoğaltan sen.. Hadi bir kılıç daha vur da kanat artık diyorum günahımın içine günlerce biriken bu sevgini..
Akan kanım temizler günahlardan belki içimi; çünkü artık ne göz yaşı ne de mayalanmış aşklar dindirebiliyor içimde çoğalan, dilimin ucunda olup da, bir türlü dilimin dönüp de söyleyemediği şeyleri. Belirsiz bir dokunuş gibi tutmuş, sallıyor bedenimi.. Sallıyor da, salıyor.. Sallıyor; titretiyor ama öldürmüyor.. Sadece kanatıyor sol yanımı…
..
Beni yargılamayın..Asın!
Günahlarım saymakla bitmez..Ufak bir çocukken…yada şöyle diyelim ki artık cümle süslemeye ihtiyacım olmadığı vurgulansın..çocukken…çocukken başladım ben inanmaya.O dönemlerde en büyük suçtu inanmak.Ne haddimize düşmüştü uzun saçlı sevgilinin –ki kendisi bunu asla bilmedi,altın saçlarına dokunmak.Yıllarca günaha girdim ben sırf o saçlara dokunmak için çocukmuşum gibi yaptım,yaşıma yakışır oyunlar oynadım ve tek ben değil,her dönem bütün çocuklar…günahkardık biz…inandım bir gün bunların gerçek olabileceğine aramızdaki boy farkını görmezden gelerek.O dönemlerde çocuklar boy sırasına dizilirdi,bu yüzden ulaşamadım,hep uzaktan baktım ilk aşkıma.Ama içime girmişti bir kere şeytan,bir şey vardı beni zorlayan,illa ki sevmem lazımdı yoksa durduk yere sevesim gelmiyordu kimseyi.Sınıfın en ücra köşelerinden onu izlesemde,asla yanına yakıştıramasamda cılız ve boyuna yenik bedenimi..benimdi o..bu yüzden beklerdim her tatil dönüşü onun okula geldiği yolu.İlk adımlarını ben izlerdim.Dedim ya günahkarım ben,attığı her adımı üstüme alır,sanki bana geliyormuş gibi sevinirdim.O zamanlardan gelir her hatamı şeytanın üstüne atmam.En büyük günahımızdı inanmak,bunu yeni yeni öğreniyorum.Hepimiz miniciktik ve abilerimize kıyasla daha günahkardık biz her şeye inanıyorduk..Mesela hepimiz büyüyünce bir şey olacaktık,her ne demekse şey,biz o olacaktık işte inanmıştık.Toplu günah seansları düzenliyor,birbirimize bizden haberi olmayan sevgililerimizden bahsediyorduk..Çocuk değil adeta bir avuç şeytandık.minicik kızların –ki çok güzel saçları vardı,günahına giriyorduk..Ayıptı hem de çok ayıptı Ali nin Ayşe yi sevmesi ve Ayşe nin bu insanlık dışı olayı kara tahtadan öğrenmesi..Zira biz ondan önce haberdar oluyorduk..Alışmıştık artık,günaha battıkça keyif alır olmuştuk,şiir yazmaya yeltenenler bile oluyordu aramızda ama ben o kadar cesaretli değildim..Sonra büyüdük her çocuk gibi artık yakalambaç oynamak keyif vermez olmuştu sebebi ise çok büyük bir günahtı,o koşuşturma esnasında öpüşemiyorduk..Daha sakin yerlerde daha az insanla oynamaya başladık,sinema diye bir yer vardı ki babalarımız yalnız yollamaya korkarlardı..Oraya gidip film izliyomuş gibi yapmayı öğrendik Hatta ara sıra öpüştüğünü iddia edenlerimiz bile oldu.Ve sonra yazmaya başladım.Bizler inanmış günahkar çocuklardık şiirlerimizde sevişiyorduk ve o zamanda günahtı sevişmek şimdiki gibi..Öyle söylüyordu bize amcalarımız,ama biz çocuktuk,silgi çöplerini biriktirip ateşte eritince yeni bir silgi yapacağız zannediyorduk,bu yüzden üstüne gittik tüm günahların ve güzel olan her şeye inandık.Hiç bir olgun insan bizim kadar çok aşık olamadı..Onlara benzeyemedik biz,hala her şiire en az bir sevişme sığdırıyorduk,kıyısından köşesinden de olsa..Gerçi ne demekti bilmiyorduk ama güzeldi sevişmek ve bütün güzel şeyler günahtı..Tıpkı arzulamaya çalıştığımız yaşıtımız sevgililerimizin –ki hala haberleri yok sevgili olduğumuzdan,beyaz çoraplı narin bacakları gibi..Çocukluğumuza verdiniz belki hatalarımızı yada hata diye yorumladıklarınızı..Bizler büyüdük artık günahlarımızı engelleyemeyeceğiniz kadar büyüdük ve öğrendik sevişmeyi..Sevişmeden yaşanan aşkların ürkekliğini..Diğer arkadaşlar neredeler bilmiyorum,hiçbirini görmüyorum bu aralar,onları aramayın ölenler bile oldu içlerinden..Bütün günahlarımız için beni asın..Hala sevişmek istiyorum,adam olamadım ben halbuki ne demiştik büyünce bir şey olacaktık,ben beceremedim yaşıtlarım gibi,hiçbir şey olmadı bizden..Hala sevince yargılanıyoruz öpmeye yeltendiğimiz için..Sevdikçe seviştiğimizi ve seviştikçe bir olduğumuzu anlatamıyoruz..Bizler büyük günah işledik; sizin korkularınıza inandık,sarıldık,kucakladık düşünürken bile tedirgin olduğunuz hayallerinizi..Beni yargılamayın,asın! Eğer yargılarsanız haklı çıkabilirim..
..
Seni ölümüne severken seni
Sende vicdan yok mu, günahım günah
Baharına hasret bıraktın beni
Sende vicdan yok mu, günahım günah
Kirpikler okunu salar kaşlara
Gözlerim hüznünü sunar yaşlara
..
Ayine-i mağfiret suret-i isyanadır
Zulmet-i leyl olmasa Şems-ü Kamer nafiledir
Yani yüce Allah (C.C) ' in af ve mağfiret aynası kulun isyan yüzüne karşıdır.
Gecenin karanlığı olmasa güneş ve ayın ışığı neye yarardı.diyor.
Gerçektende,karanlık olmasa aydınlığın hiç kadri kıymeti bilinirmiydi; bunun aksi düşünülürse Ay ve güneş
olmasa dünya ehli zifiri bir karanlık içinde kalırdı.Çünkü; karanlığın zulmeti korkutucudur.
..
Ayrılık gözyaşları damla damla akarken,
Görmedin ki ruhum bedenden çıkarken,
Günah mı kalır sevenler gizli ağlarken,
Ayrılık gözyaşları damla damla akarken.
Duygularım engin denizde sanki bir sal,
Diyemedim Allah aşkına bir haber sal,
..
HOŞÇA KAL
Beni değil sen kendini yakarsın
Artık her şey bitti canım hoşça kal
Döner diye yollarıma bakarsın
Benden günah gitti canım hoşça kal
..
Fazilet dolu idi şerefliydi dünümüz
Şimdi çağı atladık arşa çıktı ünümüz
Geçer barda pavyonda bizim her bir günümüz
Batı'dan farkımız ne günah biz de diz boyu
Bu mu Alparslan'ların bu mu Fatih'in soyu?
İçki kumar ve fuhuş hepsi hepsi sevaptır!
..
resim çizmek günah ise
tüm ressamlar cehennemdedir şimdi
cehennemi bulmak kolaydır bu yüzden
resimden anlayana...
içki içmek günah ise
tüm sarhoşlar cehennemdedir şimdi
..
Kadın adamın sol tarafına dokunup dedi ki; nedir beni burada kutsayan şey. Adam şöyle der; bir kalpten fazlasıdır elbet. Bir bilinç, bir var olma ve yok olmanın bilincidir. Kutsalını bu imanla kuran bir aşkın bilincidir. Kadın; anlamadı elbet ama şöyle dedi; bu dediklerin günah, hangi insan bir mabed olabilir ki yada kalbinde yarattığın mabede hangi kadın günahına ortak olmak ister ki.. Adam güldü elbet. sonra dedi ki; günaha bulaşmayan insan kutsala ihtiyaç duyabilir mi, mabed yaratabilir mi? hatta tanrı'ya bile ihtiyaç duyabilir mi? Kadın sustu ve adam susmadı elbet.. Bir cehennem ütopyasıyla yaşıyorsun kadın ve günahlarının kefaretini oraya saklıyorsun, bir bilinmeze satıyorsun her şeyi.. Oysa ben senle günaha bulaştım ve günahkarlığımı senin sunduğun cehennemde yaşıyorum. Ve aslında ‘’mabed'ime, kutsalıma söz uzatmak günah...’' Kadın susmadı, susmak günahların en büyüğüydü şimdi. Ve dedi ki mabedini yıkmak borcum olsun. Günahlarını bölüşmeye ve sende tekrar insan olmaya geleceğim.
Adam, bu umudu zulasına koydu. İnançsızlık ve umutsuzluk bertaraf edildi kadın tarafından. beklemek ibadetti artık.. Ama gelmedi kimseler. Günahını-cehennemini bölüşecek kadın, kötü bir tanrı gibi ihanet etti. Ve o günden beri yaratılan mabed bir sığınak değil; acıyı tanrılarla, o kadınla bölüşemeyen bir adamın kendini her an öldürdügü bir yer olarak kaldı...
Sonrası iskencenin bilinciydi sadece. Acı ile yoğrulmanın bilinci..
Ve İnsan olmanın zaafı, belki de insanoğlunun kendi intiharının meşru dayanağı.. Bu sefer de adam anlamadı, sustu öylece. Mabedini yıkacak inancsizligida cesaret edemedi, secdesinden de kalkamadı. Ve son sözünü düştü; tek başına bir hakikate inanmak eksik bir tanım biliyorum. Bu yüzden inancsizliğını sorgulayamam tanrı'çam. Çünkü dinime geçmen ateş pahası. Zira ateşi göze almakta inanç ister. Ve sen her temelde bunu taşıyamayacak kadar soyutsun ve inkarcı. O yüzden cehennemden sorumlusun.. Kutsal hakkı için; artık mabedimin her köşesinde-her zerresinde ateistsin...
..
günah kalbe işleyen tüm hançerlere.
sevdayı deniz olarak hayal etmek kadar serin ve kutsal
kaybolmanın geceliğini sattığı eskicilerle
iki üç muhabbet etmek kadar günah.
gün çekerse düşen pantolonunu tekrar üstüne
olur da bulutlar üşümez bir daha.
..
Garipliği çitiledim sularda
Acısını hiç arıtamıyorum,
Gönlüme ne sevgiler katıyorum
Tanrı'ca aşklar yaratamıyorum.
Gündüz geceye ulanırcasına
Günah günah uzasa da hayatım,
..
seven insan sevdiğini görünce hiç yolunu değiştirir mi
ki ben değiştiririm sanki şimsek düşmesinden kaçar gibi
mavinin o şuh ve sonsuzluğa çıkan dehlizine girmeden
girerim nerede bir çıkmaz sokak varsa onun içine hemen
orada yolumu gözler o zamana dek olan günah aşklarım
günah diyorum çünkü böyle bir güzele en saf aşk gerek
..
Biçareyim kapında gücüm takatim budur
Sukutu kelam oldum sözüm yok natım budur
Geldim günah içre al beni kıble-gahına
Neyleyim ben çok günahkârım hayatım budur
Yüzüm yok gözümde yaş bırakma zara beni
Geldim günahımla Ya Rab atma nara beni
..
Sevmek günah değil, sev küçüğüm!
Bir çiçeği, renginden, kokusundan...
Korkma, en fazla burnun biraz kaşınır
Ama, o çiçek buna inan çok sevinir.
Sevmek günah değil, sev küçüğüm!
Gözden, kalpten, ellerden, gülüşlerden...
..
Bilmiyor kimse halimi
Anlamıyorlar dilimi
Felek kırdıysa belimi
Günah benim suç benim mi
Ağrıyorsa benim başım
..
Ben pişmanım,bin pişmanım
Keşke günah yapmasaydım
Dök allahım günahımı
Kuvvetli kıl imanımı
Zayi eyle günahımı
Ben pişmanım,bin pişmanım.
..
Sen öylesine güzel,
öylesine masumken..
Dudakların böyle çekici,
böyle şehvetliyken...
Sana bakıp durmak,
Seninle konuşmak bile günah!
Güzelliğin karşımda,
..