sana ne yazayım yürekten geçen
sana ne söyleyeyim bu pencereden
ne yazsam okunuyor, ne desem dinleniyor
çektiğim her çetele, ertesi gün siliniyor
en son tek renk karanfil kalmıştı hücremde
onu da bu sabah alıp götürdüler, ipe çektiler.
ahh gülüm benim, yürekten vurgunum, sevgilim
ne bir deli dalga var duvarlarımı döven
ne bir damla ışık, gölgesi üzerime düşen
bir türküm kalmıştı dilimden düşürmediğim
ihbar üzere onu da götürdüler, kurşuna dizdiler
ahh gülüm benim, aydınlık yüzlüm, özgürlüğüm
gözlerinde kömür karası deli hasretim
çocuklarımın başak sarısı saçlı bereketim
ellerim var sana uzatacak, bilsem ki kesecekler
bir de beynim kaldı memlekete emanet
onu da delik deşik edecekler
ama bir kıvılcım doğurmuştuk hani bilirsin
bir şafak vaktiydi, dağdaki ateşimizden
işte onu söndüremeyecekler.
ah benim memleket sevdalım, iki gözüm, yoldaşım
dikenli teller nasıl parçalıyor bilebilsen avuçlarımı
yakalamak isterken güvercinin kanatlarını
oysa bir parça özgürlüktü karartılmış sevdam
ve şehir sokaklarında dolaşabilmekti seninle kol kola
gördüğüm her kitabın karıştırmak sayfalarını
kalın kalemle çizmek acıların, meselelerin altını
işte bu korkuları okuttu düşüncelerimi düşüncesizce
bir öldüm bu sebeple, bin öldük sebepsizce.
sana ne yazayım bir tanem, yürekten geçen
sana ne söyleyeyim daha neler, bu pencereden
ne yazsam okunuyor, ne desem dinleniyor
başka bir şey gelmiyor elden.
ama benden sana ahh gülüm, batmayacak güneşim
bir yiğit şahin gibi en şimşekli gökyüzünde
gene sana gülümseyeceğim bulutların üzerinde
Kayıt Tarihi : 9.4.2007 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
içinde büyüdüğümüz, dışında küçüldüğümüz
ama eninde sonunda yeniden mektuba dönüştüğümüz,
dar mekanlarda engin okyanuslara açılan
geniş zamanlarda şimdi'yi duyumsatan
ve sevdayı an'dan uzaklaştırıp yaşama sarmalayan
günümüzün ilk ışığı, gecemizin sonsuz karanlığı
ranzamıza düşen akşam güneşi, yorganımızda ısınan sabır ateşi
ve kavgamızın ilk masumiyeti, desem sevgili
sana hasretimi dinlemeden asarlar mı beni?
içten tebrik ve saygımla,
Şiiri okuduğumda,her sözde Toprağı bol,ruhu şad olsun,Kemal Sunal'ı hep gözüne getirdim.Sanki o
bu şiiri okuyormuş gibi gözlerimin önünde canlandı.
Güzel bir masumiyet var !
Çucuk saflığı fışkırıyor nısralarda,satırlarda,
Tebrikler.
Süleyman kaya
ama benden sana ahh gülüm, batmayacak güneşim
bir yiğit şahin gibi en şimşekli gökyüzünde
bu bakış açılarında değerlendirme kalitesiyle ve ne kadar az okunabiliyor... şiirlerinizin her biri birer başka bakışlardan ayrıcalıklı eserler değeri... kutluyorum. olağanüstü bir beğeniyle okuyorum... iyi ki varsınız
sevgiyle, saygıyla
yüreğiniz dert görmesin
bunu okuyunca, (ne yazık ki yurtdışında yaşıyor olduğumdan, örnekler isteksizce de olsa buralardan olacak) iki şairin, düşünürün biribirlerine mektuplarında, birbirine yücelen satırları geçti gözlerimin önünden, aklımın kıyılarından, wagner'in Schiller'e (vagner-şiller) mektuplarını özümleten bir değer üstadlığı kıvılcımlarının bu güzelliğine hayran oldum...
sizin sayfanızda okumaya kazandığım bu mutluluğa teşekkürler... yüreğiniz dert görmesin, sarsılmasın diliyorum kaleminiz
TÜM YORUMLAR (6)