/bil ki her sabah uyandığında,
dudak izlerimi bulacaksın dudaklarında,
niçin bu gözyaşları.., sakın ağlama/
gün gelir derin darbeler vurur, sağ yanımızdan....
biz yakılması muhtemel kitaplar oluruz, biraz zincir ve işkence,
öldürülecek yaşa gelirken çocuklarımız, darağaçları gölgesinde,
ölümdür adı “bir varmış”ın, o karanlık günlerde...
.,
sen sakın ağlama sevdiğim, bundan sonrası artık ‘sensizlik’ diye.
dudak izlerimiz kaldıkça hücre duvarlarında, penceredeki saksıda
kör güneş ve sağır yıldızlarda
bir gün yaşamaktan vazgeçeriz belki ama sevmekten asla...
...,
/hiç korku düşmesin yüreğine,
senin renklerin asla solmayacak ki bende,
asma güzel yüzünü.., hadi gülümse/
gün gelir ihtilal dumanları tüter, sol yanımızdan....
uçurtmalarımızın kuyruklarında rengarenk umut oluruz, gökkuşağı
alın terlerimiz ekin biçer ekimlerden ve bereketi, tarladaki başağı
gün ışığıdır bu, “bir yokmuş”un hayallerinde saklı...
.,
yani bugün olmasa da yarın, mutlaka ve mutlaka göreceğiz aydınlığı.
renklerimiz, nisan yağmurlarında sel olup akarken sonsuz denizlere
zaman prizmalarında kırılsalar bile
her bahar yeniden kanat açıp konarlar, duvağındaki kelebeklere...
.......,
(gün gelir, gün açar, açan gün karanfil kokar, gül kokar)
/ah benim sevdiğim, ah canımın içi,
daya yüreğini, yüreğimin tam üstüne şimdi,
sessizce dinle.., dinle sana seslenişimi/
gün gelir sevdiğim gün açar, tam da gün batarken....
bir de rüzgar esip denizden, karışmaya başlarsa sakalıma saçların
inan bu da en doyulmaz tadı olur, kendimize yazdığımız masalların
cennete kapısı da böyle açılır, kainatımızın...
.,
giderek tükenmeye başlar, sakladığı bütün kötü ihtimaller zamanın.
bir kelebek gelir kozasına girer gibi, girer yüreklerimize sevda gibi,
o an taşar içimizden dünyanın bütün denizleri
her damlasından bin çocuk doğar, hepsi de bizim çocuğumuz sanki,
dalga-dalgadır saçları, güneş gibi...
Kayıt Tarihi : 13.10.2014 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Söz konusu insan ben isem olur, şöyle ki.
Mısırları yani mısır (Darı) bitkisini hiç sevmezdim, bahçeye indiğimde özellikle kaçınırdım yapraklarından, çünkü dokunduğu yeri yakma gibi bir özelliği vardı, hele hava sıcak ve vakit de öğleye doğru ise. Bu tepkim uzun yıllar sürdü, tabi Mısırlar da boş durmadı her fırsatta elimi kolumu dağlamayı sürdürdü.
İyi de neden gün ortasında gidiyordum ki, sabah serinliği çuvala girmemişti ya,
rutin görevlerimden olduğu için o gün erkenden daldım mısır tarlasına, başladım sabah serinliğinde salınışlarını izledim, sonra çok daha muhteşem bir keşif yaptım. Hep merak ederdim, mısırların kök diplerindeki küçük küçük oyukların nasıl oluştuğunu, hem de belli bir düzen içinde, sağa-sola yayılmadan hep aynı noktadan nasıl olup da her gün biraz daha derinleştiğini.
Sonra yapraklardaki çiy damlalarını fark ettim, güneş ufukta yükseldikçe damlalar yaprak uçlarına doğru süzülüp, oradan da toprağa damlıyordu. Billur gibi...Ne muhteşem bir görüntüydü.
O günü mısırlarla barış günü ilan etmiştim kendi kendime, artık ister sabah erken, ister gün ortası olsun, ne mısırlar bana, ne de ben mısırlara öfkeyle bakmaz olmuştuk.
Her şeyin başı sevgi ve güzel düşünmek değil midir.
Yapıcı, sevgi dolu güpgüzel, okundukça okunası şiirinizi ve sizi içtenlikle kutluyorum sayın ÇEŞTEPE.
Saygıyla.
TÜM YORUMLAR (80)