Dans saatinin yan binasına kar kış bağlamış
Beyaz tüller içinde zarifliğini dinleyerek zemherinin
Arşın dönüm dolu dizgin,
Hozan yılkılardan saçak sürgünler vermekteydi
Sıcak şeyler düşlüyordu odu ocağı yanık yerde kurulu hayal
Yamaçtaki tepelerin sırtında soğuk gün,solgun güneş gezinirken
Çağlayan kayalıklarından süzülüp akan iki yakaya bir nehrin,
Uzanmış salkım söğütlere dokunarak firari sevinçler avuttuğu gibi
Yokuş büküş gidebildiğim yerlerine kadar gittim
Gün bitimi çizgisinde bütün benzeşen gölgelerin kimsesizleştiği
Kim sağ kim ölü yoklama defterini sayıp tutmaktaydı kuru ayaz
Karla kaplı bahçelerin ardından
Bacası is duman tüten evlerin önünden
Savuştum geçtim,
Kolu kırık döşü bağrı yaralı ağaçlarla sohbet ettim
Dizginsiz yularsız eyersiz atlarla keyif kişnettim
Ve usuulca fısıltılar septim henüz toprağında uyuyan bahara
Sessizliğin çöküp indiği
Alaz çalıp çağırıyordu sanki dört bir yanım deliliğimin
Suya giden dereye ve ormandan dönen yola kar diliyle dün
Dokunaklı izler serptim
ve okunaklı yazılar ektim bıraktım
Ocak /22
Kayıt Tarihi : 30.1.2022 13:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!