Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
ALTINCI GÜN
Benim söylemek için çırpındığım gecelerde,
Siz yoktunuz.
Bu gün benim gibi sevdalı varmı?
Bu gün benim gibi deli?
Yerlere serilmiş yüreği kan içinde.
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım , ben bendim.
Bu gün var olan neyin nesi?
Duvar dibindeydiler bi bakış baktı
Şimdi ışık yıllarında yaşıyor o çiçekler
Heyt bu kadına can veren tanrım
Sarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı
Gelirim demişti bugün için
Gözlerim güneş saatinde
Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
Gün olur ki çıldırmak işten değildir.
Gün usulca karardı pencerede,
Gece oldu lambaya bakıyordum
Camda, yalnızlığı gördüm derinde.
Baktım ki başıboş sokak, mutsuz
Tas kesilmiş yüzümde, ellerimde
Vay benim alınyazım, issizliğim
Her akşam gün batımı
Hasaret kaplar içimi.
Gecenin karanlığı,
İçime çöreklenir.
Her akşam gün batımı
Seni hatırlarım.
Ve senin içindir,
Bütün dualarım.
Mutluluktan ölebilirim
Gün batımı deniz akşamlarında
İstanbulda olsam
Gün batımı deniz akşamlarında
Yârin kollarında
İstanbul'da
Mutluluktan ölebilirim
Boğazın kızıl sularında inan
Ben, her zaman, gün batımı gördüm.
Bana, gün hiç doğmadı.
Hep, battı battı, bahtımı kararttı!
Bana, bir gün, o gün doğacak...
ilk yazda açan ilk çiçeği koklamak gibi
bir gülü kitap arasında saklamak gibi
gidişin, solgun gün batımı kızıllığıysa,
gelişin, doğan güneşi karşılamak gibi
Deniz yanarken çam dalında
Gün batımı Kazdağı.
El belinde bir işve ki
Yakaladım poz verdi
Güneşin serinliğini hissettikçe yanar kalb ve düşünceler.
Bir başkasına gün batımı olarak görünen, bir başkasının gündoğumudur.
O ki batmaz yeniden doğmak için ecrine sokulur.
Hayata tutunmaya çalışırken boşluğa düşmek...
Umutlara sarılırken gün batımı gözlerle başını öne eğmek...
Kaderin kederine dönüşürken polyanacılık oynamak olmuyor be anne...
İyileşiyormuyum, alışıyormuyum bende bilmiyorum. Kendimi anlatmaktan vazgeçeli çok oldu, anlaşılmayı da beklemiyorum.
Kördüğüm duygularım kendimi bile çözemiyorum.
Gün batımı kahvem ve yalnızlığım.
En güzel ben susarım...
gün batımı sevdalarda yazdım seni sayfalara,
ah yarası feryatlarda yaktım seni ağıtlara,
olmadık yerlerde isyana saydımseni,
adını bulutlara yazmakla.
Kara bilirdim geceleri, yıldızları parlak
Güller hep kırmızı güzeldi, kar beyaz
Gökyüzü,denizler maviydi, gün batımı kızıl
Zemheriye çalmış yalancı baharlar tuzak …
Oysaki ten çıplaktır
Sararmış yapraklar ardında
Hayal kurarsınız
Olmayacak gün batımı yalnızlıklara…
Yusuf Ter 22.06.2006
Saat 12:36 İsviçre
Kan mıdır gözyaşı mı bilinmez
Her gün batımı ağlamaklı gökyüzü
Çoktan biterdi belki bu renk davası
Her yere aynı doğsaydı güneş
Arada kalmazdı zavallı gökkuşağı
11 kasım 2007
Bir sonbahar gün batımı kızıllığında
Firari kuşlar misali gönlüm
Hasret yuvasına
Hasret yurduna...
işte karardı unutlarım bir gün batımı gibi....
ilk önce kızılına boyandı sımsıcak...
sonra usul usul
kayboldu siyah renlerle...
Beni mutlu ederken
gülleri gün batımı akşamlarını kıskandırmıştı
benim için giydiğin kırmızı elbisen
afiştelik daha bir alıp götüren yan vardı
o gün gözlerinden sezilen
gün şatafatı elbisen iltifatı hak etmişti
Güneşin doğuşuyla gün batımı arasında seni düşündüğümde,
Işıltılı hayallerimin üzerini kara bulutlar kaplıyor.
İşte benim güneş tutulmam böyle...
Bir esmer kadın okşayışıydı o akşam
Dalgalı saçları meltemi kucaklayıp aşan
Bir şarap ışıltısıydı gün batımı kadehimde
Sarhoş hayranlığım akşamı kadehten tadan
adam koştu bir ömür
dağlar aştı!
çöl geçti!
dalgalarla,denizlerle güreşti!
tam uzanıp tutacakken güneşi;
gün batımı yetişti...
Gözlerinde gün batımı.
Öyle durgun durma ne olur.
Bakışların duvarlara çivi gibi çakılı.
Saçın sakalın nedir bu derbeder halin?
Bir türkü söyle Adamım hüzünleri dağıtılalım...
Tanrım kişiler kaçırdı dünya tadını
Sonsuzluğa dizginlesem artık atımı
Nefret-kötülük-kin düşünen insanlardan
Kaçsam bırakıp alemi bir gün batımı
Şubat/72
Ölülerimi sayıyorum, her gün batımı ve şafakta,
Kesikbaşlar, deniz kızları, katiller, deliler, cellatlar,
Yer kalmasa da hepsi sığıyor bu morga.
Yaşamı taklit ediyorum,
Bunu bir ben biliyorum,
Anlamaz yaşama ayak uyduranlar.
Gün batımı deli sevdan;
Kutupta beklenmeyen güneş,
Çölde özlenen su.
Ateş, kalbimde yanan;
Ve çıkmaz sokak yalnızlığıma.
At hırsızı
İp cambazı
Kalem sihirbazı
Gün batımı
Haliç manzarası
Çık artık ruhumdan, azad et beni
Öyle derinsin ki, bulamıyorum seni
Hayaline değmesin gözlerim
Gün batımı saçlarını özledim.
Bir sıcak bakışın esiri gönlüm.
Ben senin için kaç kere öldüm.
gün batımı kızıllığı.
dalgaların okşadığı masa.
ve alevlenmiş bardaklar..
baş rolde,
alev içen
yanık yüzlü bir adam
Zaman tünelinde bir gün batımı
Baykuşlar kolluyor viraneleri
Çarmığa geriyor kara bahtımı
Zalim gecelerin zebanileri.
Ereğli, 6 Ekim 2008
Sessizlikti benimkisi
Ne acı vardı ne de sevinç
Böyle olmalıydı.
Her gün batımı kadar temiz
Ve her sabah gibi kirli.
Geceler ise yosun tutmalıydı.
Gün batımı fırlatırken gökyüzüne ayı,
sokakta dolaşıyor bi adam
ilk görünüşte yüzünde sert bi ifade
dokunsan ama ağlamaklı bir çocuk olurum
şu beyhude dünyada.
Gün batımı.. Seyreyle hele
Sıfır hattın doğuya bakışını
Bir elinde güneş
Bir elinde ay...
Gözleri pembemsi
Kaşları hilal...
Bir gün batımı sessizliğini bozdu,
Umutsuz bir haykırışa gelen ayak seslerin…………
Kopartıverdi benliğimi ki,
Benliğim,
Bir kör kuyuda kaybolan
En içten deliliğim………
15.04.06
gün batımı kızılı düşmüş gözlerime
iki tane mum masamda
ikide şarap kadehim
bir gülüm var birde hoş müziğim
iki kadehtende içeceğim
biri senin için.
Gün gelir yanlızlığımıza üzülürüz.
Gün gider kalabalıkta boğuluruz.
Gün ortası hayallerimizi özlerken.
Gün batımı hoyrat türküler yakıyoruz..
Gün Bu Gün.Dem yine O eski Dem.
Dilimizde kalan sadece yeşil erik tadı.
Birde biriktirdiğimiz elem.
Şayet hakikatte gizleseydim hayallerimi,
Gülmek için bütün nefes sayımlarım, harici keyiflere gebe
Hazan kadar alışılmış şarkılar söylesem gün batımı;
Aynılık, farklılık kadar keder kokardı,
Gündüz düşlerinde...
26.08.2015-ankara
Bir gün batımı
Bir gece yarısı
Akan sel gibi gözyaşı
Ve sessizce ağlar sevdalı
Biterken aşk şarkısı...
ateşten gül çıkarıyor
gün batımı
ölüm gibi susuyor
gece
yalnızlığımı yudumluyorum
son vapurun dönüşünde...
Mustafa kaya
05.01.2014/üsküdar
Ne sensizlik
Ne de gönül yarası.
Katlanabilim hepsine.
Korkular sarıyor,
Bedenimi.
Gün batımı,
Karanlıklar
Kahrediyor beni.
Gün batımı,
Bir çatananın dalgasında,
Yakamozlara yazdım seni
dalga dalga gelesin diye.
uzakmış oralar,
hadi canım sende,
Yürekte bir cığara içimi.
ne zaman gün batımı olsa
bir şarkı duyarım uzaklardan
tatlı dilli
kaysı çilli
o kız gelir aklıma
"gün batar
kuşlar döner
dönmez o yoldan beklenen"
Saçlarda ak,
Yüzde çizgiler.
Ancak,
Duygular hep aynı.
Gerçekler henüz göründü,
Ama ufukta gün batımı...
Yazık, vakit çok geç....
İsimsiz şiirler yazıyorum sana
Havsalamda gün batımı rüzgarları
Bir ordayım bir burada
Batıyor gözlerin gecelerime
Doğmak bilmiyor güneşim
Bir namlu ucunda ki mermi gibiyim
Yakıyor ellerimi soğukluğun
Üşüyorum…