Bilmem ne söylesem, nasıl anlatsam
Sözler kifayetsiz, az Gümüşhane
Seni görmek için rüyaya yatsam
Yüreğime dolar haz Gümüşhane
Ay’ı kıskandırır o berrak yüzün
Gülistan misali bayırın, düzün
Yüreğime dolar kekremsi hüzün
Harşit’inde yüzer kaz Gümüşhane
Tomara’da akar durur şelale
Küçüğü büyüğü âşık hilale
Baharla birlikte gülümser lale
Ne şirindir bahar, yaz Gümüşhane
Baharda çiçeğe durur da dağlar
Kelkit köpürerek coştukça çağlar
Bir eksen bin verir gül yüzlü bağlar
Pek yakışır sana naz Gümüşhane
Kızlarının aydan arıdır yüzü
Bal kaymak dudaklı, şirindir sözü
Düğünlerde dolar bayırı düzü
Çalar davul zurna, saz Gümüşhane
Şiran, Kelkit ilden pek uzak düşer
Sabır kazanında metanet pişer
Torul üşüdükçe ateşi eşer
Hakikati kavra, sez Gümüşhane
Harşit’in izinde akar durursun
Göç edip gidene bakar durursun
Gurbette yüreği yakar durursun
Gönülden gönüle gez Gümüşhane
Dünyaya nam salmış pestil, kömesi
Pek keyifli olur onu yemesi
Kurumasın gayri sabır memesi
Hakikat yolunda iz Gümüşhane
Zigana Dağı’nda yağan kar üşür
Karanlık üstüne mehtabı düşür
Gümüşhane halkı hüznü bölüşür
Sevginin resmini çiz Gümüşhane
Eğitim yuvası Bağlarbaşı’nda
Mastra’da som altın saklı taşında
Mazlumların âhı gizli yaşında
Çözülmesi müşkül giz Gümüşhane
Baharda gitmeli Limni Gölü’ne
Ölmek gerek ise sonra ölüne
Bağları İrem’dir böyle biline
Yüzüne hasretiz biz Gümüşhane
Yağsın da bereket bahçeye, bağa
Yürü aydınlığa, muasır çağa
Silkin, kendine gel dikil ayağa
Kirli oyunları boz Gümüşhane
Atadan yadigâr Süleymaniye
Bu topraklar mezar oldu caniye
Hüzün ayak olur kesik maniye
Her şeyin hakiki, öz Gümüşhane
Doğa sofrasından almış payını
Boy verir ormanda köknar, kayını
Yakından görmeli Kelkit Çayı’nı
Paslı zincirini çöz Gümüşhane
Ahmet Ziyaüddin bir ulu ermiş
İnsanları Hakk’a davet edermiş
Gönül bahçesinden gonca gül dermiş
Hakk’a bakan bir çift göz Gümüşhane
Benzer güzelliğin güneşe aya
Gümüş şehri seyre dal Kuşakkaya
Efkârımı şeker diye at çaya
Baharda gelirim söz Gümüşhane
Kuşburnunun çayı şifa kaynağı
Yemeğe doyulmaz balı, kaymağı
Yaylalarda pişer dönme kuymağı
Tandırında çörek, köz Gümüşhane
Yer altında uzar gider Karaca
Kadim Kov Kalesi bakar yamaca
Fabrika olmazsa tüter mi baca?
Sana hor bakanı üz Gümüşhane
Bereket fışkırır Kelkit Ovası
Lokman Hekim gibi güzel havası
Kop Dağları tutar şehide yası
Sökülür dağlardan buz Gümüşhane
Gümüş ilde yaşar insanın hası
Türküleri siler yürekte pası
Yenmeye doyulmaz göbek elması
Soframızda ekmek, tuz Gümüşhane
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 12:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihat Malkoç](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/10/26/gumushane-sevdasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!