Gülüşün Şahdamarım

Girizgah:
Duydun mu ceylanların ıstırap çektiğini
Avcıların kendini yaktığını duydun mu
Gördün mü şehirlerin kimsesiz kaldığını
Çiçekler gibi nurum sararıp da soldun mu
Saydın mı takvimlerden günlerin akışını
Attın mı yüreğinden cefanın bakışını
Yaşayabildin mi ki şairsiz zamanları
Yıkıldı mı ülkende nefret hanedanları
Gözlerine grinin perdeleri düştü mü
Ettiğin bu eziyet vefayla örtüştü mü
Bu gönül yangınını tutuşturan sen misin
Sen yıllardır içinde gezdiğim mahzen misin

Dinlemelisin artık sonsuz ah-u zarımı
Ve kabul etmelisin umut bergüzarımı

Ah-u zar:
Attığım her adımdan arta kalan acıdır
Duruşun ölümümdür,yürüyüşün sancıdır
İndirme ne olursun,gülüm,kirpiklerini
Yüreğim kirpiğinde bulacak cevherini
Bırakma çocukları aşkın sokaklarında
Çocuklar cenfezadır pembe yanaklarında
Ben aşkın yollarında yorulan bir kervanım
İdam mahkumlarına mesken olan zindanım
Fırtınalar içinde çaresiz bir kaptanım
Hüzün ülkelerinde hüküm süren sultanım
Saçların rüzgarlarla raks eder hayal midir
Beni çaresizliğe sürükler melal midir
İşit ah-u zarımı,işit itirafımı
Med-cezir gibi mahım,kuşattın etrafımı
Kıyına oturduğum gün ölmem gerekirdi
Aşk belalı tılsımdır,ah! Bilmem gerekirdi
İçimdeki hafakan,çiçeğe sitem değil
Bu benim ah-u zarım,dert değil matem değil

Bergüzar:
Sana uzatıyorum can evimden:bergüzar
Yanağımdan her vakit sessiz bir feryat sızar
Beyazın en müstesna halidir filizlenen
Bu bir filimdir gülüm,usanmadan izlenen
Başrolünde sen varsın,ben varım ve umut var
Üstümüzde dolaşan kararsız bir bulut var
Bulutlar iplik,iplik yağdırıyorken şebnem
Efil,efil esiyor bir tatlı rüzgar:meltem
İşte bu mutlu sonun başlangıcı olmalı
Bahçeler “sen” açmalı ve zakkumlar solmalı
Bağrında belirsizlik surları yıkılmalı
Ellerine bir demet gri gül takılmalı
Apansız bir heyecan başlamalı derinden
Beklentim yalnız budur o kahve gözlerinden
Varlık okyanusundan nasibim hep “yok” mudur
Giryanlara bir anlık tebessüm de çok mudur
Sun hadi gül bakışlım,güllerle kuşat beni
Gülüşün şah damarım,onunla yaşat beni