Dağa çizilmiş resimdir
Bir çocuğun babası olmak
Yakından bakınca anlaşılmaz
Uzaktan belli eder kendini.
Taşrada yalnız yaşamaktır
Bir çocuğun babası olmak
Atlarla çarşıya girince köylüler
Upuzun bir turna katarı
Sonbaharın altını çizer.
Radyoda uygun bir istasyon aramak
Aynanın önünde yılların tortusunu taramak
Hep aynı dalda açmaktan yorulmak
Başka nedir, bir çocugun babası olmak?
Gülün ilkesidir vaktinde solmak.
Salih BolatKayıt Tarihi : 21.8.2000 02:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ama
Babalar yorulmaz ki....seveni var.
''Gelelim yukardaki şiire: Şair; şair olmadığı veya olamadığı veya şairliğe içten bir özenti duyduğu için, burada şiiri katletmiştir.''
Ben size en meşhur şâirlerden öyle şiirler bulur getiririm, kendilerini bir yerden atsalarmış dersiniz.
Burada zaman zaman kalp kırıyorum, farkındayım. Ama hiçbir günün şiirini şâiri bazında ele almadım. Dünya görüşlerini umursamadan salt şiiri hedef almaya çalıştım hep. Çoğu zaman isme bile bakmadan yazmaya çalışıyorum yorumumu. Şiiri okuyup yorum yazdıktan sonra araştırıyorum kimmiş diye araştıracaksam.
Eğer biraz müsamahakâr davranıyorsam, karşımızda genç bir şâir adayı var demektir, eğer kırıcı ise eleştirim, şâir ben yaşlarda, daha yaşlı veya zaten tanınmış bir şâir demektir. (Onlardan çıkardığım acı, benim, bu kadar güzel şiirlerle hâlâ (istediğim kadar) isim yapmamış olmama mukabil onların en sıradan şiirlerini içeren kitaplarının bile benim kitaplarımın onlar, yüzlerce katı daha fazla satıyor olmasının acısıdır.) Buna bazıları kuyruk acısı da diyor. Yani uzanamadığım ciğere pis diyorum işte.... Çoktan anlamış olmalısınız... Her şeye rağmen meşhur bir şâirin çok güzel bir şiirini görürsem, nefsime ne kadar ağır gelirse gelsin güzelliğini sesli olarak ikrar etmekten geri durmadığımı da, -kendime saygı babında- belirtmeliyim...
Bütün bunları kendimi bir otorite gördüğüm için yapmıyorum. Böyle görmeme veya kendimi böyle lanse etmeme gerek yok. Ölümümden sonra ismimin öteye beriye verilmesini istesem de engelleyemem :)
Her neyse, sadede gelelim:
Biz (bu ben oluyorum) muhtemelen zevâlin ötesinde, iniş sürecinde olsak gerektir. Yolumuz -zannımca- artık aşağı doğrudur. Şiir kapısında el pençe divan durup boş döndüğümüz günlerin sayısı sürekli artıyor çünkü. Elbette, -olur ya- ummadığımız anda yepyeni bir idrak mertebesi gelip bize misafir olmazsa eğer...
İstiyorum ki şiire merak edenlere heybemizde ne kadar varsa paylaşıp faydalı olmaya çalışalım.
Yukarıda naklettiğim sözü tekrar kınadıktan sonra takınacağım yeni tavrı açıklıyorum:
Her şiire bir şey yazmak zorunda hissetmenin bugüne kadarki eksikliğim olduğunu anladım. Şiirlere iyi veya kötü derken şâirliğimi bir kenara koyabilecek düzeyde bir erdeme henüz sahip olduğumdan şüphe ediyorum. Belki şöyle bir şey yapmak benim için daha sağlıklı olabilir:
Özelime gönderilecek metinler şiir olsun, yorum olsun (isteyen olursa) hatalarını elimden geldiğince düzeltip yine özelden kendilerine iade etmeye hazırım. BAŞLIK İMLA OLMAZSA OKUMADAN SİLEBİLİRİM. Yazan kendi yanlışını görsün, okuyan yanlış öğrenmesin diyedir bu. Gelen ve giden metin katiyyetle ikimizin arasında kalacaktır.
İsimlerimize tapınmayı bırakıp, bize hitap ettikleri unvana layık olmaya çalışalım. Etrafı daha fazla koklayarak bahçenin dört kenarına saldırıp durmamızın bize ancak ölünceye kadar faydası olur. Ama yeni çiçekler diker, fidanlara büyümeleri için ihtiyaç duydukları besinleri verirsek güzel kokular bize yine ölünceye kadar devam eder, bizler gittikten sonra yolu oradan geçenler de derin ve huzur dolu nefesler alırken -vefadır- belki bizleri de yad ederler...
Not: Bu mesajın Günün Şiiri Grubu'na verilecek imlâ denetçiliği hizmeti ile hiçbir ilgisi yoktur. Böyle bir görevi -katiyyetle- ne bir kere olsun düşündün, ne kabul ederim.
Selâm, saygı, muhabbetle...
(Bizler bunlardan ne kadar nasiplenmişsek o kadarıyla idare edin artık :)
TÜM YORUMLAR (23)