Ben Züleyhaydim sen ise Yusuf. Takvim yapraklarım daha ağırdı, senin ömür satırlarından. Nefesinin mısraları benimkinden daha azdı. Sen Yusuftun, gömleğini yırttım imkansızlığın. Gel bir sarıl bu imkansizligin kemikleri kırılsın. Senli zamanlarımda eritmisim yüreğime şekeri. Sensizliğin tadı şekerin zehriymis meğer. Dipsiz bir kuyuda adını hecelemekmis ve söyleyememekmis içindeki kelimeleri ve seni görebilmenin umudu, aydınlatıyordu bu kuyuyu. Gururumun tercümanı yoktu ve sen geçiyordun gözlerimin önünden. İmkansızliğin tınısı fisiltiyordu kulağıma "seslenme Yusuf'a", Sessizliğin kuyusunda görebildim ya seni...Seni görebilmek gülümsememin nedeni.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta