Çirkin betonlar arasında harcanıyorken,
bir sokak ki cennet kokardı sanki.
Kokusu burnumda, sanki ilkbahar;
ben ki orada en masum günahkâr,
en günahkâr hâlimle gelirdim sana.
Sen gülümserken ağlardın bana.
Taş duvara adını yazamazdım,
sana bir buket gül bile alamazdım.
Rezil bir şarkıydım üstelik utanmazdım;
kırılırdın, en çok da bana küserdin.
Hiç dinlemezdim, gülümserken ağlardın.
“Yağmur yağarken koşalım.” derdin;
yağmuru değil, sen ıslanmayı severdin.
Ben en çok ıslak saçlarını severdim.
Güneş daha doğmadan giderdin;
üşürdüm, tir tir titrerdim.
Yağmurun altında köpeğimi arardım,
yine kapının önünde bulurdum.
O belki daha gerçek severdi seni,
sen onu daha gerçek severdin.
Hepimizin adına sen üzülürdün;
bize sadece sen üzülürdün.
Gülümserdin, gülümserken ağlardın.
Biz kirliydik; gözyaşında yıkanırdık.
Sonbahar gibi sararırdık; ikimiz de zayıftık.
Karanlık çökünce sessizliğe karışırdık.
Sokağına gelirken birbirimizle yarışırdık.
Karnımız sevgiye aç gelirdik;
yüreğimiz açlıktan kokardı.
Sarıp sarmalamazdın bizi;
sadece gülümserdin, gülümserken ağlardın.
Kayıt Tarihi : 19.11.2025 07:05:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!