Bir düş’ ün tam da ortasındayım.
Saat gerçeği düş geçiyor, bayım
İstirham ettiğimse hırpalanmış kalbimin
Damgalanması
Çünkü acilen kendime göndermeliyim kendimi
Bir iklimse ömür
Yorgun meali ömrün, hafız…
Her düş karesine eziyet ettiğim kadarım
Hatta fazlası aşkın
Bir de meziyet bellediğim bir iklimde
Sönmeyen ferim, fenerim
En laciverdiyim göğün
Manidar ve maviden mintanı göğün
Islıklandığı kadar bulutlar
Hüznü b/içtim içimde esen yelin uçurduğu
Tül perdesi ruhun nutkunun tutulduğu
Bir devre arası aslında şiir
Düşlerdi ikrarla ve itibarla buluştuğumuz
O devasa göğün kulaklarında nameler s/üzülen
Haşmetli bir sevda masalı adeta
Yıldızların sihrinde saklı vaveyla
Kundaklanan yürekte saklı illa ki metanet
Aşkın hırkası
Kundaklanmış onca vaveyla dökülen dudaklarımdan
Adeta içimde saklı devasa bir yara
Hatmettiğim ömre nazireler sunduğum
Sözcükler suskundu önceden
Bense hayli miskin
‘’Bak bu şiirden bir çocuk geçiyor…
Şu şiirde geçen aşkı başka hiçbir yerde
Görmedim ben, şiire düşmüş diyorlar…(H. Ergülen)
Kelamın nezdinde göğe konduğumu unut, Rabbim
Aslında azat edilmeyi umut ettiğim bir dilekten öte
İçimdeki yeknesak hüznü ihbarımdır evrene
Mavili yokuşların sedefli sessizliğinde
İçimden dökülenleri toplama telaşıyla
Sana koştuğumu bil, Rabbim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!