Gülü Ahir De Aramak Şiiri - Ali Acıbadem

Genç delikanlı telaşlı haliyle yazıhane yazısı önünde durdu. Açık kapıdan içeriye başını uzatıp içeri seslendi;
—Mümin bey, sıranız geldi. Acele ederek yerinize ulaşanız iyi olacak. Bir de bal hoca efendi sizden önce gelip yerini aldığını unutmadan hatırlatayım.”diyerek uzaklaştı.
—Vay be demek bal hoca zademiz tezden gelmiş, ya Allah ya bismillah.”diyerek odadan çıktı. Telaşlı adımlarla koridorları geçerek Exıt(Giriş) yazısı bulunan odaya girdi. Odada çevresi kalabalık insan topluluğu buldu.
—Hele şükür arkadaşlar ağzınızdaki baklayı ıslatacak değirmen suyunu bulmuşa benziyorsunuz
—Bakıyorum da sinirli bir haliniz var herhalde mümin evladın.
—Kusura bakmayın efendim, bir an çevrenizi saran arkadaşları görünce kıskandım desem yalan olmaz.
—Aman Allah’ım, tövbe estağfurullah yarabbi. Nede çok sevenim varmış da haberim yokmuş meğer.
—İlahi hocam şu sohbetlere başlayalı beri, öyle seveniniz çoğaldı ki, kıskanmamak elde değil. Hem de şu an çevrenizi saran arkadaşları görünce, boğulur gibi olduğum için kıskançlık krizleriyle boğuşur oldum haftalarca.
—Mademki bu hastalığa tutuldun, öyleyse konumuza bu kıskançlıkla başlayalım. Hem senin derdine merhem oluruz, hem de bu sıkıntıda olup da derdinin dermanını bulamayıp, denizdeki balık misali yakalanmış olduğu ağdan kurtarmaya çalışalım inşallah.”diyen hoca, masanın üzerinde duran kahverengi çantasını kendisine doğru çekti. Çantasında çıkardığı kitapları masaya sırayla dizdi. Yakasında sarkık duran ipli gözlüğü eline alarak taktı.
—Bismillahirrahmanirrahim, sevgili aşkı muhabbet can kulağıyla dinleyen muhterem dinleyicilerim. Kardeşim müminle bugünkü konumuzu muhteşem bir sayfayla açıyoruz.
—Canı gönülden ve de pür dikkatle dinleyen kardeşlerimizin Kutlu Doğum haftası hayırlı mübarek olsun.
—Mademki sohbetimizin ana konusu Kutlu doğum haftası olması sebebiyle tüm haftanın canı aşkla rehberimiz ve önderimiz, peygamberimiz makamı Ahmedi Mahmut Muhammed (s.a.v) ’in manevi evlatları olan silsileyi saadet, yani altın zincirler halkasını teşkil eden Mürşidi kâmillerin sıralanışı ve de niçin bu insanlar önder olarak gönderildiği hakkında bilgi verelim.
—Efendim, öncelikle benim derdimin dermanı olan kıskançlığı ve tedavileri hakkında bilgi verseniz acaba.
—Çok teşekkür ederim mümin evladım. İlk sırayı senin ve tüm Müslüman kardeşlerimin baş ağrısı olan kıskançlıktı. Bir insanın diğer insanı kıskanması iki kısımdan ibarettir. Birinci kısım’daki kıskançlık; Nice fakirler vardır ki, bir lokma ekmek kazanınca, Allahü tealaya şükreder ve zenginlerin halini düşünmez bile.
İkinci kısım kıskançlık; Nice zenginler de vardır ki, milyarlarını daha birkaç milyar ekleyemediği için üzüntü içindedir. Kıskanç insan, başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını hazmedemez.

—2-
Yani onun boyunu bosunu, güzelliğini, çalışkanlığı, başarısını kıskanır. Daha kötüsü, onun başına gelen fenalıklara sevinir.
İşte bu hal, kıskançlığın en kötü derecesidir Böyle insandan, Allahü telanın yardımı kesilebilir, hatta mahrum olur. İyi kalpli ve herkesin iyiliğini isteyen insan, Allahü telanın himayesinde demektir. Bir hadis-i şerifte; Bir Müslüman, kendisine istediği bir iyiliği, başka bir Müslüman için istemezse ve bir Müslüman, kendisine gelecek bir kötülüğü, istemediği halde, o kötülüğü başka bir Müslüman için isterse, onun imanı tam değildir.”buyuruldu. Yani, Peygamber efendimiz yalnız kendisini düşünenleri beğenmiyor. Başka Müslümanları düşünenleri beğeniyor ve öyle yapmalarını istiyor. Düşünün bir kere, bütün dünya Peygamber efendimizin bu emirleri yapmış olsa, dünyada ne kavga kalır, nede efendim gürültü kalır mı?
Haset, yani kıskançlığa sebep olur. Başkasında bulunan nimetlerin ondan ayrılarak kendisine gelmesini ister. Onun haklı olan sözlerini ve nasihatlerini reddeder. İmam Gazali hazretleri; Bütün kötülüklerin başı, kaynağı üçtür; Haset, Riya, Ucub”olarak ifade eder.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki; Müminin kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.(Beyheki)
—Hasetten kurtulmak zordur. Haset ettiğiniz kimseyi incitmeyiniz.(İ.Ahmed)
—Hasetten sakınınız. Ateş odunu yakıp yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder.(Ebu Davut)
İşte sevgili dinleyicilerim, kâinatın efendisinin sünneti seniyesine sarılmadığımız müddetçe ne savaşlar biter, nede hır gür biter.
—Sevgili dinleyiciler, kısa bir aradan sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz.”diyerek kulağındaki kulakçığı çıkarıp masaya bıraktı.
—Aman be hocam âmâda terlettin bizi. Tövbeler olsun kıskançlık mı, tövbeler billâh.
—Şimdi ateşte yanmanın ne kadar kolay olduğunu anladın mı?
—Bu konuyu işleyip beni ve dinleyen kardeşlerimizi aydınlattığınız için teşekkürler hocam.”dedi. Oda kapısı açılıp içeriye genç delikanlı girdi. Elindeki kâğıt parçasını mümine verdiği gibi çıktı. Mümin elindeki kâğıdı açıp göz gezdirdi.
—Hocam, şimdiki gelen mektup da, bizim programın başında bahsetmiş olduğunuz Silsileyi saadet hakkında dinleyicimizden mektup.
—Maşallah mümin evladım, çok şükür yaratana ki, bizi canı gönülden dinleyip de daha çok sünneti rasulullah hakkında bilgi istemelerinden dolayı duygulandın.
—Mümkünse hocam programa başlamak üzereyiz. Tekrar hatırlatalım sevgili din ve sünneti resülallah âşıklarına, daha çok bilgi edinmek isteyen kardeşlerimizin malum telefon numaralarını tuşlayarak canlı yayına katılabilirler. Buyurun hocam, kaldığımız yerden devam edebilirmiyiz acaba?
—Efendim, hasetten bahsetmiştik. Haset ve herkesi küçük görmenin alametlerin başında sünnetsizlik yatmaktadır. Sünnetsiz demek, Allah ve resulünün emirlerini dinlememek demektir. Sohbetimizin başında

—3-
Duyurduğumuz silsileyi saadet demek altın Mevlanalar demektir. Biraz önce sohbet arasında okuyucumuzun birinden bu konu hakkında mektup aldık. Sevgili kardeşim den okumasını rica ediyorum.
—Sevgili kardeşim Mümin, geçen haftaki radyo sohbetini dinleyince, adeta şok oldum desem yalan olmaz. Konuk ettiğin sevgili gül hoca efendinin sorusu müthişti. Acaba şu anda kutlu doğum ayının yüzü hürmetine, peygamberimiz teşrif etseler, psikolojik davranışımız nasıl olurdu? Böyle bir soruyu tövbeler olsun hiç aklıma getirmemiştim. Kusura bakmayın ama kardeşim mümin, bu son asırda ahir zamanda peygamber varislerini tanımayan veya tanıyıp da gurur meselesi yapan nefis köleleri olduğu müddetçe, garip gelmiş olan İslam dini hep garip kalmaya devam edecektir. Onun içindir ki, peygamber efendimizin sünneti seni yelerini hatırlatacak olan hadis-i şerifini hatırlatmayı uygun buldum. “Âlimler benim varislerimdir. Benim varislerimi tanımayan bizden değildir.”şu halde öncelikle Peygamber efendimizin şemailine uyan varislerini bulmak şartını, hadis-i şerif işaret etmektedir. Bu da silsileyi saadet denen Salih ve ayın ondördü gibi her an kendini belli eden halkaya isimlerini yazdıran canlı kuranı kerim olan 33 kişi dir. Fakat bu mektubu okuduğunuz anda, aklınıza şu soru gelebilir; ”Neden sünneti seniye değil de, silsileyi saadetin 33 kişilik halkası? ”olabilir. Benim aklıselimime göre zaten peygamber efendimizin kendisi canlı kuranı kerim di. efendimiz bizzat hayatı boyunca kuranı kerimi yaşayarak uygulamış ve de uygulatmıştı, asabı kirama.
Sevgili gül hocamın affına sığınarak, kâinatın gülü efendimizin varislerinin detayına inmesini, hadis-i şerif de”Alimler benim varislerim dir. Onları tanımayan bizden değil dir.”işaretini çok önemle dikkate almasını canı gönülden inceleyip, sevgili dinleyici kardeşlerime can suyu şerbetle içirmesini ve de kalplere nakış örgüsü gibi işlemesini arzuladığım için ve bu konuya çektiğimden dolayı kul hakkı işlediysem tüm Müslümanların affına sığınıyorum. Kutlu doğum ayının öncelikle radyonuza, aşkı muhabbetle dinleyen canı gülü Muhammed kardeşler topluluğun çoğalması, bal hocamın bu yakalamış olduğu gülü Ahmed muhabbetinin, son nefese kadar rabbimizin izinden ayrılmamasını canı gönülden dileyerek mektubuma son verirken, Allahü taala hazretlerinin aşkı muhabbetinin de cennette cemaliyle aşklanmasını, tüm İslam âlemine kutlu doğum ayının hayırlara vesile olması dileğiyle.
—Evet, hocam, canı gönülden yazılan dinleyici mektubunu okuduk. Neler ilave etmek istersiniz?
—Allah razı olsun, duyarlı can gülü dostumuz olan kardeşimize. Bu mektup aracılığıyla dinleyici kardeşlerime,33 halka olan lider üstatları kısaca açıklamak istiyorum.-1=Ebu Bekir sıddık(r.a) /2=Selmani Farisi(r.a) /3=Kasım Bin Muhammed(k.s) /4=Caferi Sadık(k.s) /5=Beyazıtı Bestami(k.s) /6=Ebu’l Hasan Harkani(k.s) /7=Ebu Ali Farimidi(k.s) /8=Yusuf Hemedani(k.s) /9=Abdul Halık Gucdüvani(k.s) /10=Hace Arif Rivgiri (k.s) /11=Mahmut İncir Fag nevi(k.s) /12=Hace Arif Ramitini(k.s) /13=Muhammed Baba Semasi(k.s) /14=Seyyid Emir Kilal(k.s) /15=Muhammet Bahaüddin Nakşibend(k.s) /16=Hace Aladdini Atar(k.s) /17=Yakup Çerhi(k.s) /18=Hace Ubeydullah Ahrar(k.s) /19=Hace Muhammed

—4-
Bakibillah(k.s) /20=Derviş Mehmet(k.s) /21=Muhammed Hacegi Emkengi(k.s) /22=Hace Muhammed Bakibillah(k.s) /23=İmamı Rabbani Ahmed-i Faruk-i Serhendi(k.s) /24=Hace Muhammed Masum(k.s) /25=Şeyh Seyfüddin Arif(k.s) /26=Muhammed Nurü’l Bedvani(k.s) /27=Şemsüddin Habibullah İbn-i Mirza Can(k.s) /28=Abdullah-ı Dehlevi(k.s) /29=Hafız Ebu Said Sahib(k.s) /30=Habibullah Can-ı Canab(k.s) /31=Muhammed Mahzar İş’an Can-ı Canan (k.s) /32=Selahüddin İbn-i Mevlana Siracüddin(k.s) /33=Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi(k.s)
Ayrıca sevgili can gülü dinleyicilerim, yukarıda ismini saydığımız üstatların isim sonlarında kısaca söylediğim harfleri açıklayacağım. r.a, ve de k.s. açıklamaları, Radiallahu anh adları peygamber efendimizi bizzat görenlere söylenir. kuddüsü sur ruh ise âlimlerin künyeleridir.
—Sevgili hocam, süremizin kısıtlı olduğu için, bu konuyu haftaya aktarmakta yarar görüyorum.
—Peki, efendim, gelecek hafta bu üstatları geniş çerçevede tanıtmak üzere, kutlu doğum ayımız tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini cenabı Allah dan dan diliyorum efendi can dostları.
—Mübarek bir ayı dolu yaşamak dileğimizle allaha ısmarladık gülü Muhammed dostları, esen kalın…