Gülten Ertürk Şiirleri - Şair Gülten Ertürk

Gülten Ertürk

Ne derdim kalırdı, nede tasam
Seccademi gözyaşımla yıkasam.

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Bir sabah uyanırsın
İçinde ya yeni bir heyecan vardır,
Ya da durgun suların üzerindesindir.
Günün sana ne getireceğini farkında bile değilsindir.
Dakikaların, saatlerin belkide çıkılacak bir yokuştur.
Heyecanla çıkarsın yokuşu,

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Resimlere baktım yine daldı gözlerim
Kaçardım hep evden annem beni arardı
Geçmişdeki günlerimi nasıl özlerim
Babaannem şaçlarımı okşar tarardı

Bol paçalı pantolonlar nasıl bir tarzdı?

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Net ortamında şiirlerimi paylaştığım şiir kitabım
Gönlümden damlalar
bu linkte
www.okularmasi.com/katalog/Gulten_Erturk_Gonlumden_Damlalar.exe

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Kitabıma inen ilk ayetim 'oku' olursa
Yıllar boyu okuyacağım öğretmenim
Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olacaksam
Sana ömür boyu köleyim öğretmenim
Seni memnun etmek için bilğili olmam gerekiyorsa
Bilğilerimle seni şaşırtacağım öğretmenim.

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Aşağıdaki dörtlüğü normal şekilde okuyunuz:

Didâr Olur

Sanma şâhım...herkesi sen....sâdıkane...... yâr olur
Herkesi sen.. dostun mu sandın..belki ol... ağyâr olur

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Duygularım karma karışık
Senden ayrılmak mı?
Seni özlemek mi?
Yoksa seni ölesiye sevmek mi?
İçimde olan biteni bir türlü anlamıyorum...

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Nasıl bir toprağa tohum eker, sulanır ve iyi bakılır da büyürse; beni dünyaya getirmek için aynı fedakarlıkları yapan sen ANNEM…
Bebekken, uykunu bölüp beni temizleyen, yediğini benimle karşılıksız bölüşen, emziren, beni bebeklikten çocukluğa ve hayata hazırlayan Canım ANNEM. İlk sınıfım; evim, ilk öğretmenim; sendin ANNEM…
Hiç unutamam bana ve bize yaptığın fedakarlıkları, döktüğün göz yaşlarını, Fedakar ANNEM…
Hani bir gün canımız kiraz istemişti de, utana sıkıla komşuya gidip kiraz istemiştin; eve geldiğinde ağlamıştın. Çocuk aklı bir şeyi görmeye gelsin onu ister işte. Komşumuz ağaç dibindeki kirazları melamin tabağa koymuş ve sana vermişti de sen de bize getirmiştin.bizi kırmamak için nelere katlanmıştın.yoksulluk içinde olmamız ayıp değildi belki. Ama komşunun yaptıkları gücüne gitmişti. Yine de her şeyi göze alarak bizi sevindirmiştin…
Hani yoksulluk vardı o günlerimizde, babam eve et alamazdı da bayramları beklerdik. O gün bayram değildi ve sen yine ağlamıştın. Babam bir tavşan vurmuştu. Eve geldiğinde bayram sevinci yaşamıştık. Evde odun olmadığı için, bizi evde bırakıp odun aramaya koyulmuştunuz. Eve geldiğinizde bizim yaptıklarımız karşısında donmuştun. Ablamın bana “Bak bu etmiş” deyip çiğ tavşan etini siz gelene kadar çiğ çiğ yediğimizi görünce göz yaşlarına boğulmuştun. Üç dört yaşlarındaki bir çocuğun etin nasıl yenildiğini bilmeyen bizlere, o eti pişirip bir lokmasını bile yemediğin o günleri düşünüyorum da, anneliğin ne demek olduğunu daha iyi anlıyorum. Fedakarlığı senden öğrendim ANNECİĞİM…
Hastalandığımızda uyumadığın geceleri, üşüdüğümüzde ayaklarımızı ellerimizi ısıtmak için koynuna koyduğundaki o sıcaklığını, hatıraları araladığım zaman hala hissederim. ANNECİĞİM senden öğrendim sıcacık sevgiyi, sevginin ne demek olduğunu…

Devamını Oku
Gülten Ertürk

Atılan her tohumun meyvesi daldan bilinir
Utanan yüz değişir rengi de aldan bilinir
Bu kadar sevme bu dünyâyı düşün kâinatı
Ölümün buz gibi keskin yüzü saldan bilinir
:

Devamını Oku
Gülten Ertürk

YORMA kendini boşu boşuna
Adını bile ANMAYACAĞIM
Tek bir kelime istemem SORMA
KANMAYACAĞIM yaptıklarına

VURMA başını azgın taşlara

Devamını Oku