GÜLSÜN
Elveda hüznün geçmiş yarası
Sabahın karası
Derdin yarısı
Tasa, keder, yas
Elveda
Merhaba de gözüm
Açıl apaydın yarına
Sevince bula sevdayı
Derle neşeyi
İç zemzem diye zevki sefayı
Kara bahtın, kem talihin sonudur...
Eskidendi her keder
Solgun beniz ile bükülen boyun
El uzatmak, adım atmak korkusu
Kürünmeyen kapı önü...
Şimdi, bahar bahara benziyor
Akşam gene akşam
Ama
Yıldız serili gök
Ay gülümsüyor
Solu gülün rengini artık
Koluna gir ilkyazın
Can yürüsün toprağa
Sır bürünsün doğa
Gülsün yüz...
21.3.2008, Öznur KARAYUMAK
Öznur KarayumakKayıt Tarihi : 23.3.2008 21:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabahın karası
Derdin yarısı
Tasa, keder, yas
Elveda
İnşaallah bütün yürekler elveda der...
Solur baharın kokusunu....
Umut verici güzel şiir...
Tebrikler
Sevgimle
Gir koluna ilkyazın
Can yürüsün toprağa
Sır bürünsün doğa
Gülsün yüzün
mükemmel dizeler...
yürek içten geldiği gibi akmış...
saygılarımla kutlarım...
Gizli aşk
Yine uzaktan takip ettimde onu,
Selam verdiklerinden
Biri olmak istedim...
Markete giripte alışveriş yapınca,
Elindeki poşet olmak istedim...
Sonra yürümeye devam etti.
Sahil yoluna çıktı.
Belli bir istikameti yoktu.
Hedefi olmak istedim...
Bir ara durdu, denize doğru bakıp bakıp,
Başını salladı.
Neye bakıyordu? neyi merak etmişti?
İşte bildiyimiz deniz, uçsuz bucaksız.
Sonra bir ara bana doğru baktı.
Ama beni farketmedi bile.
Keşke görseydi istedim...
Sahildeki banklardan birine oturdu.
Düşünceliydi, dalmış,
Gitmişti uzaklara.
Aklındaki olmak istedim.
Çaktırmadan biraz yaklaştım.
Biraz daha yaklaştım, az biraz daha.
Bir anda cesaretimi toplayıp
Aynı banka oturdum.
Şöyle bir baktı bana, gülümseyerek.
Hafif bir tebessüm belirdi yüzümde.
Gülüştük...
Sonra bana,
'Seni tanıyormuyum' diye sordu.
'Benzettiniz herhalde, sanmam' dedim.
'Aaaa tanıyorum ben seni' dedi,
'Bizim evin oralardasın,
Seni hep karşı kaldırımda görüyorum' dedi.
Yerin dibine girmek istedim...
'Bir aşşağı bir yukarı gidip geliyorsun,
Arada birde bizim eve doğru bakıyorsun.
Yoksa oralarda birinimi seviyorsun' dedi.
'Hayır, ben sizin nerede oturduğunuzu bile bilmiyorum' dedim.
İşte o an ölmek istedim...
'Buralara pek nadir gelirim.
Ben yukarı mahallede oturuyorum' dedim.
'Seni ben okuldan çıkıncada görüyorum hep' dedi
Hemen kendimi denize atmak istedim...
Sonra ' bu hafta sonuda sinemada arkamda oturuyordun.'
Diyince, şaşırdım.
O herşeyin farkındaydı.
'Sonraaa, gizli numaralı aramalarda,
Hep sen geldin aklıma.
Doğru söyle o senmisin'? demezmi.
Çok utandım,
Başımı taşlara vurmak istedim.
Yalan söylemek istedim, beceremedim.
Başımı eydim bekledim.
'İstersen benimle konuşabilirsin' dedi.
Şok oldum!
İsmimi söyleyebildim ancak.
O ne dedi biliyormusun?
'Memnun oldum'
Birlikte kalkıp, yürümeye başladık.
Mutluluktan uçmak istedim...
O konuşmuyordu,
Bende söyleyecek laf bulamıyordum.
Sonra adını söyledi.
Gözlerinin tam içine baktım,
Oda ayıramıyordu gözlerini benden.
Ellerimiz buluşmuştu,sıcacıktı,
Parmakları titriyordu.
İyice sokuldu bana,
Saçları yüzüme gözüme deyiyordu.
Tam o sırada ayağım kaydı ve film koptu.
Taşım en sivri yerine başımı çarpmıştım işte.
Bu rüyaya inanmak istedim.
Ama;
Sabah olmuştu.
Biran evvel kalkıp giyinmem
Mahallelerine gitmem lazım.
15-20 Dakika sonra evden çıkıp,
Okula gidecek.
Gölgesi gibi arkasından gitmeliyim.
Onu her zamanki gibi
Uzaktan takip etmeliyim.
Akşama kadar kapısında dolaşıp,
Yeni maceralar için hayal kurmalıyım.
Rüyalarımda yaşayabilmek için
Biran evvel yatmak istedim...
Turgay Turancoşkunoğlu
TÜM YORUMLAR (4)