Ziyadesiyle mevsimsel bir sebep
Ve bencilin toprağına iki ekip
Güneşin avucunda kırağı dizi dizi
Alnını ovuşturan neylesin bizi sizi
Kovaladığım görebilen duyusundan
Sağıma yalpalanan bir çocuk
Kulağıma serpilen bir tabiat
Ve çocuğun perçeminden sarkan ölümü
Ellerinin bağdaşı ise
Yamalanmış dizlerine denk
Buruk bir tada eriyor şimdi sürgün yerim
Ve eşke ermeden evvel damağımda ki pütür
Den hislenmiştim
Gün yirmibeş gibi aman bir bekleyişle benim
Vakt-i bi mânâ der ise m
Duvarlara bin bir ihya ederim
Kalbimin izlenimine uğrayan alabildiğine iki deniz
Rengini yukarıdan alan
Erişilmezin kendini bıraktığı çarşaf
Kalbimin gözlerine
Nakş olunur şimdi, yaşımın en naçizane anına kabulleniş
Evet kırgınlığın dehlizinde bir kabulleniş
Evet tanrıya yücelik atf eder gibi bir kabulleniş
Lokmasını aldığım son ehven-i şer ağzımda
Ağzımda kanlı bir lokma ağrıma gider,kalbime ağlar
Hülâsa Allah’ın kudretine razı bırakılan bir kaderin
hükmü ile
Damarlarıma işlenen evren ile ben hû’yu diledik
Evet hissettik ve inandık olağanlara ye’s ile
Ağardığında evren ter boşanırdı köklerimden
Bir hidâyete meyl iken
Hezar cihana karşı divâne-i ceng imiş
N’ola bu vaziyet?
Bir nefes maîden kalan
Sürünmece bir sayelikte
Süregelen yalnızlığıma yalnız eşlik eden sâye-i zümrüt
Ve nazarında kaybolurken her an kendimi arardım
Şeb-i yeldâ uğrarken gözlerime
düşlere düşerdim
İniltiyle şakıyan bir bülbülün alındım sesine
Bir neticeyle evvel meclûbum hattına düşene
Bir diken dedi teşnedim sürülürken toprağına
Dirildiğinde tahta ait olanın, öldüm
ölümüne
Bir sona doğru eğrilirken
kulağımda inlenen uğultu ve tahayyülüm tecelli eder bulunduğum muhite
Hüviyetime nüfuz olurken dikenler
Bir bâğbân edasıyla
Suladım gözlerimle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!