Başkasının katından, yatından fayda yok sana
Sahip için elindeki kotuna bir de atına
Bulamayanlarda vardır mutlaka onları da
Kıskanma, kıskanma bir gün seninde olur
Bu gün iyi kötü karnın tok ise keyfine bak
Düşünceli, düşünceli çıkarsın
Balkona kırık bir sandalye atarsın
Kendine demire yaslarsın
Bilmem ki bu kadar ne düşünürsün
İki çocuk bir eşe sahipsin
Bazen sıcak bazen soğuk bakarsın
Suratını asıp güneş ile aya hava atarsın
Ne edersen kendini edersin
Bazen ateş yakar ışığını saçarsın
Öfkenden bağırıp gürlersin
Sonunda sinirlerin yıpranır ağlarsın
Sen kime kızdın bilmem
Bu güzel günde neden karadır yüzün
Bazen açar bazen kapanırsın
Mayıs bitti neden hala kararırsın
Kızdın mı toz duman savurursun
Gülen yüzünü soldururlar
Solmuş güle döndürürler
Elden ele gezdirirler
Sonra çöpe gönderirler
Dost gibi görünürler
Yuvasını kurmuş güneşe karşı
Omurunda mı kurulmuş pazar çarşı
Sırtını bile kaşır döndürüp başı
En zenginde bile yok onun keyfi
Dallar yatağı, yapraklar döşeği
Yer tahıl ve de böceği
Çarşıda pazarda markette mutfaktasın
Yemeklerin vazgeçilmez unsurusun
Soframızın ağzımızın tadısın
Sanmıyorum girmediğin gıda bulunsun
Unutulsan mutlaka sonradan eklenirsin
Gölümüz senden nasıl vazgeçsin
Yaşıyorum yaşamak denirse gönlümce
Ölmek istemiyorum hayata doymayınca
Doymaz insan yaşam boyunca
Ölmek istemiyorum çünkü yaşım genç kendimce
Allah’ım ne olur bir süre daha alma canıma
Doyamıyorum kışın yağmuruna
İçme diyorsun bana
Nasıl içmemeyim söylesene
Susuz içki vız gelir bana
İçme deme sakın bana
Zehir içmek geliyor içimden ama
Dertlerime baksana
Sen gittin gideli uyku girmiyor gözüme
Ne zaman yumsam gözümü
Senin hayalin hayalin gelip oturuyor önüme
Uyumak mümkün mü senin hayalinle sensiz
Sen gittin gideli yemek yiyemiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!