Denizsiz geçirdim bütün ömrümü
Denize gittim gördüm günümü
Aynada tanıyamaz oldum yüzümü
Ah kolum ah bacağım.
Herkes denizden önce sürermiş kremi
Hap içtiğini söylüyorsun
Numara olabilir diyordum
Can tatlıdır biliyordum
Telefonu da meşgule bıraktın
Aklımı oynattıracaktın
Allah’ından, Allah’ından bul
Bayram günü bir daha yatanın
Lambayı gözümün içine yakanın
Odama saygısızca girip çıkanın
Gürültüyle dolap açıp kapatanın
Zil denen aleti icat edenin
Çamaşır makinesinin fişini takıp çalıştıranın
Felek beni hep ağlattı, hiç güldürmedi
Benim içimdeki yara daha kapanmadı
Doktor ilaç verdi yaram azdırdı
Bu dert beni çok gece uykusuz gezdirdi
İnan bana canımdan hayatımdan bezdirdi
Seviyorum seni bir tanemsin diyorsun
Yemeden içmeden kesildim
Bir avuç mutluluk için ömrümü verirdim
Sen hiç düşünmeden hayatımdan çekildin
Bu sevda öldürecek beni.
Mutluluğu gösterip çektin.
Duruşu aynı suyu andırır
İçenin beynini bulandırır
İçine koyulan suyla süte andırır
İçtikçe içilir, boş şişeleri saydırır
Kimini neşelendirir güldürür
Kimini hüzünlendirir ağlatır.
Telefonunun logosu, Asla solmayacak
İnanmayın bu söz boş olacak
Çobanoğlu da bir gün solacak
Naçiz vücudu kara toprağa konacak
Kurtlara böceklere yem olacak
Geride karaladığı bu satırlar kalacak
Bir gül istemiştin bir gün benden
Ben kendim güldüm görememiş miydin bilmem
Güle koşarken dikenini hiç düşünmeden
Elindekileri kaybetme dikkat et aman
Gülü solana kadar seveceğinden eminken
Anadan sekiz babadan dört yıl oldu ayrılalı
Ne arifenin nede bayramın yok anlamı
Gelen eşle dostla atmaya çalışırım hüznümü
Gelenler gittiğinde gör, gör halimi
Çok dua etmişimdir Allah’a
Belki yanılıyorum ama
Halim hatırım usulen soruyorsun
Eskisi gibi gülmüyorsun
Yoksa artık beni sevmiyor musun?
Ben beş on sen bir geliyorsun
Kalmamak için eşofman giymiyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!