Cehennem ateşini, gözyaşı söndürür derler;
Yanıyorsa memlekette cehennem ateşi
Alev alev yanıyorsa şehit analarının yüreği
Ha!.. cehennem ateşi
Susuyorum,
Mühürlü dudaklarım, dillerim kekeme.
Susuyorum,
Dillerim lal, dilim, dişim kilitli.
biz kadınlar!
bizler!.. Analar!..
çığlık, çığlığa tırnaklarımızı geçirip toprak anamıza
doğururken çocuklarımızı, getirirken dünyaya
Eylül
Hangi kansız kesti yolunu?
Hangi adam olmadık adam, kandırdı çocukluğunu?
Hangi gün, hangi gece, hangi labirentte?
Hangi parmağını kımıldattın Kurtuluş Savaşı’nda?
Hangi sipere yattın Çanakkale Sakarya’da?
Kaç evladını şehit verdin bu vatan uğruna?
Eyy!.. Utanmaz adam saldırma!...
Mehmetçikler şehit düşerken Ay-Yıldızlı bayrak uğruna
güneşli bir gün, sabahın beş sularında
Tan yeri ağarırken, bir çay ocağında
ince belli bir bardak, bir yudum çayla
varsay ki! yanındayım, baş başayız seninle
hem de sol elinle
şöyle bir sarıl o incecik beline, benim yerime
Susuyorum,
Mühürlü dudaklarım, dillerim kekeme.
Susuyorum,
Dillerim lal, dilim, dişim kilitli.
Fark etmez ki!,,
Istersen doğan güneşle
Istersen batan akşamın serinliğiyle
Çıkıp gelsen!
Ne İstiyorsun Benden Der Gibi Bakma
Adı bile olmaz sadece bir "merhaba"
Ne istiyorsun der gibi bakma
Düşlediğim anlarda, senli tatlı rüyalarda
Olmuyor, doyamıyorum sana.
Girdim bir mağaraya
On İki İmamlar dizilmişler yan yana
Ahh! Gerçek olsaydı
On İki İmamları gördüm rüyamda
Tir tir titredi, ürperdi bedenim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!