Beri dağda açar çiçek
Arı gezer döşer petek
Bal aldığı o kor çiçek
Sevgi açar ölene dek...
Gönül görmez dağı karı
Hoş geldin iki bin dört umularla hoş geldin
Ne geçmişin kaygısı ne gelecek tasası
Tüm evrene neşe can, sevgilerle hoş geldin
Mutlu olsun insanlar kayda geçsin yasası
Hoş geldin iki bin dört umularla hoş geldin!
MAZİDEN GELEN SEVGİLİ
Altın sarısı, dalgalı saçları, yüzünün ışığı
Ölümsüz bir sevgiliyi andıran
Yeni doğmuş güneş tazeliğinde
Mecnun Gibiyim
Yare duyurmayın bilmesin halim
Sevda ateşiyle yangın gibiyim
Aşk şarabı içtim bilmez ahvalim
Sarhoş dillerinde mecnun gibiyim
Yüzündeki gülüş bahara cemre
Allanan yüreğim yediveren gül
Bülbül nağmeleri yakışır ömre
Aşkın bestesinde mestane gönül.
Ak tenlim gerdanın ipek ibrişim
GÜNEŞE VARMAK... TERZA-RİMA (Örüşük Uyak)
Gönül yanar tutuşur, bilmez hangi yerdesin.
De ki Kafdağı’ndayım, yolum yoluna ulam
Özleyiş narı canda, aşk yanığım nerdesin?
Tozpembe güller gibi sabahın seherinde
Aşkın resmini çizer şafağın al dokusu
İster yâr kucağında ister taş üzerinde
İki kalbin aşkını, demler hayal köprüsü!
Yeni açmış sevdasın o gizemli düşünle
Yakışmıyor bize bu çarpık düzen yakışmıyor
Yaşamın değeri, dünden bugünden yarına
Bu kadar uçuk açı, desen hiç yakışmıyor
Bu çıtanın minberi, dünden bugünden yarına.
Herkese haktır, sosyal eşitlik güvencesi
Renklerin ışıltılı kavgası sukuta erdi
Gölgeler uzadıkça uzadı tükenişe
Gün batımı balı süzme saltanatında
Gecenin sessizliğine tünüyor kuşlar
Kızılı emziren, sabrı tüketen gül sunuşlar
Akşam çöküğü, buğulu mercan yamaçlar
Kıbrıs kadar güzel kokun
Yasemenler açarken gel
Gonca gonca kolye takın
Kokusunu sacarken gel
Deniz Kızı koyunda biz
Canım annem, kalemine sağlık! Çok güzel yazmışsın.. Sana da böyle asil bir şiir yakışır zaten..
Canım annem, kalemine sağlık! Çok güzel yazmışsın.. Sana da böyle asil bir şiir yakışır zaten..
Canım annem, kalemine sağlık! Çok güzel yazmışsın.. Sana da böyle asil bir şiir yakışır zaten..