Güller Aşkına // Düz yazı Şiiri - Yorumlar

Serap Demirtürk
845

ŞİİR


23

TAKİPÇİ





Bir gün bir bahçıvan, yan bahçede gördüğü bir al güle hayranlığını dile getirmek ister, bahçesindeki bir kır çiçeğini ezip geçer ve gülü koklar derinden. Gül, bunca zamandır böyle sevilmemiş olmanın hazzıyla yapraklarının yönünü o bahçeye döndürür. Kır çiçeğinin ne düşündüğü, ne hissettiği aklına bile gelmez bahçıvanın ve gülü koklamanın hazzını yaşar ta derinden. Oysa bedeni ve ruhu ezilen kır çiçeği çok incinmiştir, kendisi onun çiçeğiyken ona dönüp bakmamıştı bahçıvanı. O an çok derinden bir ah eder. Öyle bir ah eder ki gül bile bunu hisseder. Bahçıvan, bunları bilmeden güle olan hayranlığıyla yaşayıp gider. Kır çiçeği: “Bir gün, benim hissettiklerimi anlayacaksınız.” der.
Gel zaman git zaman komşu bahçenin sahibi, anlar bahçıvanın hali efkarını ve öyle bir kızar ki bu duruma, köküyle birlikte söker gülü bahçenin o yönünden, götürür evin içine bir saksıya diker al gülü. Bahçıvan sabah uyandığında günaydın demek için koşunca bahçeye, bir de bakar ki gülünün yeri boş… bomboş. Öyle bir yanar ki içi. Çöker toprağa büküp boynunu döker hasretli gözyaşlarını. Bu gözyaşlarından kır çiçeğinin küçücük bedeni de nasibini alır ama öyle bir yakar ki bu tuzlu yaşlar onu, yürek yangınına can suyu olmaz bu yaşlar…kavurur onu da. Bu acıyla renkleri daha albenili olur… Bilmeden, bahçıvanın yürek yangınını renklerine taşır. İşte o günden beri kır çiçekleri güllerle yarışırlar büyük bir inatla… Gül mü... hala bahçeye çıkacağı günü ve rüzgarı özler çaresizce.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta