— Huban Asena'dan kaleminin kuyumcusu Güldecan Şahin'e—
Karanfil bahçesi’nden bir gül düştü avuçlarıma,
Güldecan’ım
O espritüel nefes ki sözü zümrüt eden,
Şiirin tellâlı, samimiyetin sultanı,
Güldecan’ım
Sen ki; “kutsal aşk uğruna eğil!” diye haykırdığında,
Züleyha’nın gözyaşlarını mürekkep yaptın
Tesbih taneleri dağıldı saçlarından
Her biri bir şiir kolyesi oldu,
Güldecan’ım
Tiktok kuyusunda buluştu iki çoban yıldızı,
Senin “yusuf kuyusunda boğul!” çığlığın,
Bize yürek kuyumuzun incisini hatırlattı,
Güldecan’ım
“Aslı yücelerde seni aradım” dediğin o dize,
Bestelenirken her nota bir kanat oldu
Uçtu gitti Züleyha’mız göğün mavi kuyusuna,
Güldecan’ım
Züleyha’ya selâm olsun!
Kutsal aşk uğruna eğilmezsin artık
Çünkü sen şiirin ta kendisini doğrultan Güldecan’sın!
Tesbih tanesi dağılmaz, mısralarda yeniden dizilir
Her mısra bir dua, her hece bir ilâhi!
Yusuf kuyusunda boğulmadın, oradan ışık çıkardın
Sanal kuyulardan yıldız devşiren bıcır bıcır ruh!
Aslı yücelerde değil, tam kalbimizde aradık seni
Güldecan’ım!
Ve artık
Züleyha çıktı kuyudan,
Güldecan’ım artık güneşe uzanan bir gül
İnan ki her ‘Züleyha’ çığlığım,*
Senin gönlümüzdeki yerin yankısıdır…
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 17:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!