GÜLCAN-2
Gülcan için kötü günlerin başlangıcında kendisine karşı olan tavır ve onun bir sözüne kırılmış olduğu söylentisi Şefkat Çağlayanının sürekli vicdanını rahatsız etti. Zaman zaman hıçkırarak ağladığı oldu. Acılarını dostlarıyla paylaştı. Kimisi bu tutkudan rahatsız olup onunla selamı kestiler.
Şefkat Çağlayanının en zor zamanlarında ona en büyük desteği şüphesiz ki eşi veriyordu. Ama o birçok sorunu eşinden de saklıyordu. Sanal dünyanın sıkıntılarına bir de eşini karıştırmak istemiyorsa da çok defa eşinin gözünden kaçmıyordu. Zaman zaman girdiği bunalımlar yüzünden eşiyle birlikte şehir dışına çıkıp birkaç gün dinlendikleri oluyordu.
Gülcan’ın teyzesiyle olan birkaç telefon görüşmesi Şefkat Çağlayanını umutla doldurmuştu. Kızı hayati tehlikeyi atlatmıştı ve ilaçla sürekli uyutuluyordu. Asla kendisine karşı bir kırgınlığı yoktu. Onun üzülmemesi için uzak durmaya çalışıyor, uyurken bile rüyasında onun ismini sayıklıyordu. Hatta teyzesinin “Kendi durumun bu derece ciddi iken nasıl onun üzüleceğini düşünebiliyorsun? ” sorusuna verdiği yanıt Şefkat Pınarını gözlerinden yaşlar akıtmıştı; “Babacığıma çekmişim”
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış