GÜlbeyaz a hitaben yazılmış bir mektup

Bülent Gürel
22

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

GÜlbeyaz a hitaben yazılmış bir mektup

Akıl haritamın sınır çizgilerini zorluyordu yüzünün masum ifadesi, türkuaz göğümde pembe yanaklı çocuktun.
İçimin gülen yüzü ol, adınla yarışan beyaz güller açsın şehrin kuytu köşelerinde. Beşinci mevsimde farklı bir iklime sürüklüyordu gülüşün. Irmağın yeşilini, güneşin sarısını, güllerin en beyazını hatırlatıyordu duruşun.
Az tanıyanlar gül beyaz iyi bilenler beyaz gül diye anımsıyordu seni. Güldüğün zaman tüm iklim beyaz, beyaz güller açtığında mevsim bahar oluyordu.
Gün dönümünde kızıla çalan ufuk çizgisini anımsatıyordu öfken. Saçların rüzgarın muzip şakalarına yanıt verircesine kıvrılıyordu meltemin etkisi ile. Göz bebeklerin büyürken ellerin beyaz gerdanında dolaşıyordu. Öfke sana hiç kimseye yakışmayan bir heyecan katıyordu.
Saçları örgülü kırmızı tokalı kız olmaktan çok uzaktın yirmili yaşların ilk doğum günü kutlamalarında. Teninde dolaşan fuların kokusu ile çekiyordum seni içime. Kimseler bilmiyordu sana meftun yakarışlarla sen diye ağladığımı gecelerce.
Saksıda Cezayir menekşeleri, bahçede beyaz güller dinliyordu sana yazdığım tüm şiirleri. Hicran günlerinde kollarındı hicret etmek istediğim tek yer. Tüm edebimle yaşadığım mazbut ömrümde yıkmak istediğim tek tabuydu senli rüyalar. Ar damarım çatlayana dek sevişmekti güzel olan seninle. Teninin tadını arıyordu dilim. Kıvrımlarında gezinmeyi düşlerken elim, köşe başından çıkıp gelmeni temenni ediyordu umarsız gözlerim.
Aşık olduğum şehrin mavi ışıklı duvarlarına isminle başlayan güzel sözler yazmak geçiyordu içimden. Her yıldıza ayrı bir isim, her isme seni anımsatan güzel bir anlam katıyordu hatıraların. Yürüdüğün yol, dokunduğun duvar, beklediğin durak adımı çağırıyor, seni tanıyan her sokak lambası sönük kalıyordu gecenin sessiz karanlığında.
Kabul edilir gibi değildi senin ciğerlerine havasını çekmediğin bir şehrin atmosferini solumak. Sen bu şehrin hırçın kalabalığına karışmadıkça hiç içimden gelmiyordu şehrin atardamarlarında dolaşmak. Köşe başındaki fırına gitmek bin yıl, şehrin karşı kıyısına geçmek birkaç dakika sürüyordu. Senin menzile ram olman her şeyi bir anda değiştiriyordu.
Seninle ilişiklendirilen her şey bir anda romantik bir esvaba bürünüyor, dinlenmek için oturduğun kaldırım, aşkın mihenk taşı ilan ediliyordu gönlümün başkentinde. Kız kulesinin o eşsiz manzarası ve cihangirin alev kırmızı aydınlığı anlamını yitiriyor, güllü bağlar aşk meşaleleri ile aydınlanan duygu yüklü bir semte dönüşüyordu.
Tutsağı olduğum senli şehrin bir cumartesi sabahında, gün yeni yeni aydınlanırken durup köşe başında, pencereni açıp cama çıkmanı beklemekti en büyük keyfim. Saksıdaki begonvile su verişin. Kuşların şarkılarına eşlik ederek dilinde nihavent makamı birkaç nağme gezdirişin, camın altında onları unutmadığından emin, yolunu gözleyen sokak kedilerini ödüllendirişin, karşı evin balkonunda babasını yolcu ederken hüzünlenen minik çocuğu tatlı bir tebessümle yüreklendirişin. Bütün bunlar beni ben olmaktan öteye itiyordu. Nazarı-ı iltifatına mazhar olan her şeye eş olasım geliyordu.
Ellerin begonvilin yapraklarını severken, kısa ömürlü bir mevsim çiçeği olmaya bile gıpta eder buluyordum kendimi. Sonra bakış hizanda bulunma lütfuna erişen olguya göre kediyle kedi, kuş ile kuş, çocuk ile çocuk olasım geliyordu.
Göz nurum her bildiğim doğru seninle tamamına ererken, iyi olan ne varsa sebebini sende aramaktan yorgun düşen bedenime, geleceğine ait geleceğimize ait umut dolu hayaller kurarken buluyordum kendimi. Cihan güzelim, gül beyaz ellerini, buğday avuçlarımda hissetmek hayat gailem olduğundan beri, sana senli satırlar biriktirmekte ve biriktirdiğim her satırı sana okumak üzere umut tohumları ekmekteyim yüreğime. Olur ya sen bu satırları okurken seninde yüreğinde bir sıcak titreme hissi hasıl olursa, varlığımı varlığında hissetmeyi arzu edersen bir gün, o vakit kocaman gülümsemen, ışıl ışıl gözlerin ve billur sesinle geçip karşıma sadece adımı söyle.
O gün elimde beyaz güllerden oluşan bir demet ve yüreğimde yeni bir sevinçle dikilip karşına Seni seviyorum diyeceğim.

Bülent Gürel
Kayıt Tarihi : 8.2.2011 18:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bülent Gürel