kara bir gece inmekte gözlerine
döner durur medcezirlerin başıboşluğunda
-yüzündeki derin çizgelerde dolaşır zamanın eli-
hangi rüzgar alır götürür seni
hangi zamansızlık çalar
saçlarımı okşayan en sıcak eli
Başrol oyuncusunu arayan kapalı gişeyim hayat sahnesinde; her altyazıda bağırdığımdı bir’ler basamağından ayrılmak istediğim! Yüreğimde varmayı hedeflediğim bir cennetim vardı aslında;
Şimdilerde avuçlarımda bir tutam hayalle süslüyorum yarınlarımı!
Kavuşulamayan gerçeklerin üzerinde hopluyor çocuk yanlarım
Hayal etmekten alamıyorum kendimi
Kocaman yaşıma rağmen tek kaybetmediğim heyecanlarım diziliyor ayak uçlarıma, yürüyorum
Yağmurlu bir günde dokunuyorsun dudaklarıma, hafif tuzlu yanlarınla kanıyor yine yaram, üzgün bir çocuk gibi ıslak ıslak geziyorum küçücük yara bantlarına sığmayan büyük yaralarımla! O yüzden bazen dalıp gözden kaybolmak istiyorum ama benim hiç denizim olmadı biliyor musun?
Hani imkansız şeyler vardır
Zamanı durduramamak gibi
Seni özlememek gibi
...
Seni tanıdığım andan beri doğuyor bu arsız duygular bende
şimdi gözümde doğan bu yaşlara piç muamelesi yapma
babası belliydi mutsuzluğumun...
Ayrılığın izleri o kadar tazeki
Yağmurları bekleyemem
Ağlamak için
Yaşlar gözüme öyle baskı yapıyor ki
Çıkardım takvimlerden
Kalabalık gönlüne bir kendimi sıkıştıramamıştım
olsun
say ki aşk yoktu sevgili
yürek sadece kan pompalamaya yarıyordu...
sfdsf
sfdsf
Bazen dingin bir su oluyor insan kendinden emin, bazen gürültülü bir akarsu, beyhude ve ne iyüdüğü belirsiz ruh hali, bazen delicesine haykırıyor istemsiz içten, bazen kederden buharlaşıyor, nem kapıyor yaprağın dikeninden.. bazen insan kendini acılı bir bakışmış gibi düşlüyor, iğrenti sonrası ve pi ...