25 yıldır Tekstilde çalışan Bir kız Annesi
Tok olan anlamaz açın halinden,
Anlayan olurmu yoksul dilinden.
Farkın olmaz sahraların çölünden,
Ayrı düşer isen Allah yolundan!
Bir lokma ekmeği belkide yoktur,
Güle hazan vurup yaprak dökmeden
Derdiğin fidanın boyun bükmeden
Yâd eller bağına alıp dikmeden
Gel artık gönlümün vefasız eri
Çok çileler çektim kırkından beri
Kalemimin ey nûru , ilhâm ruh-u
cânısın
Her bir damarda akan, aşkla dolu
yânısın
Yüreğimi yakan aşk sanki közsüz bir ateş
Ben bile şaştım kaldım, bilemedim bu ne iş
Gönlümde alevlendi, tutuştu sevda közü
Acep her aşka düşen böyle ağlar mı gözü?
Doğuştan yaralı benim kaderim
Kırılmış gönlümde murad almadım
Dertlerim sıralı bitmez kederim
Darılmış gönlümde murad almadım
Sazımın tellerinde, bin yıllık sitem gizli
Gecenin zifirinde, yankılanır bitmez dem
Dokundu mu parmaklar, uyanır çalar sözlü
Duyarsa garip ozan, çöker derin bir matem
Yedi tellidir yârim, bam teli kalın sazım
Besmeleyle başla,her hayrın başı
Bismillah
musahhar olur sana tüm eşya bı
İznillah
Allah diyen ne aldanır, nede yolda
Dertler katmer katmer sineme doldu
Soldurdun baharım arzum kalmadı
Kurudu çiçeğim güllerim soldu
yarim bildiğim bir haber salmadı
yazsam yâr ismini yüce dağlara
Urfa’da doğdu bir ay, kâmer-i hüsni bülend
Yûsuf Nâbî dediler, nâmına oldu
âhend
İlm-ü edeble dolup, oldu erbâb-ı kemâl




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!