Ben o gülü soldurmak istemem,
Hep güzelce çiçek açsın isterim.
Kimi zaman arada kalır, kimi zaman susar,
Ama bilirim; bir gün can suyuna ihtiyaç olur.
Ansızın bir bulut gelir,
Kurak çöllere yağmur bırakır.
Ben de kendimi,
O çöldeki tek bir gül için hicret eden,
Yağacak bulut gibi hissediyorum.
Nereden bileceksin, her gece göğe baktığımı,
Ayda bir doğan dolunayı her gün aradığımı.
Gözlerim arar o ışığı, kalbim bekler sessizce,
Bir dua olur dudaklarımda, geceye fısıldadığımı.
Gül, yalnızlığın ortasında direnen bir sırdır;
Her dikeninde sabır, her yaprağında umut taşır.
Ben ona baktıkça anlarım: aşk bazen susmaktır,
Bazen de sessizliğin içinde büyüyen çığlık kadar güçlü.
Gül, bazen dikenleriyle beni kanatır;
Ama kanadıkça daha çok bağlanırım.
Onu korumak için göğsümde taşırım,
Canımdan kopsa da kurumasına izin vermem.
Dolunay, uzak göklerde saklı bir aynadır;
Kalbimdeki eksik yanlara ışık kaynağdır.
Ve bilirim, yollar bir gün birleştiğinde,
Ne gül solacak, ne de gece karanlığa bürünecek.
Bir gün o gül yeniden açacak,
Ve o gece dolunay hiç eksilmeyecek.
O vakit ben susacağım,
Çünkü sözün bittiği yerde,
Kalbin dili konuşacak.
Ve sen bileceksin:
Ben hep oradaydım.
Gülün kökünde yağmur,
Dolunayın kalbinde dua olarak.
Kayıt Tarihi : 1.10.2025 01:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!