Çocukluğumun penceresinden İstanbul girmişti odama
kulağıma okunan ilk ezan gibi heybetli...
bayram sabahı Emir Sultanda ettiğim dua
İstanbuldan yükseldiği için kabüldü sanki...
dilimde amin bekleyen solmamış dualar saklıydı
Süleymaniyeden içime dolan...
alnımdaki nur yadigarıydı belki de Sinanın
büyüdükçe kirlenen ellerime inat...
şiir kokulu yağmurlarında sevdayı buldum
martılar kadar saf ve mağrur...
kaç bahar hayal teknem yol aldı
umut mavisi denizinde...
bir sen şahitlik ettin yar yüzlü İstanbul
yorulmak bilmeden sevgiliye kürek çektiğime...
bir de içli ve hasret yüklü nağmelerle dolu
yarin hayaline okuduğum türkülere...
bir sen anladın beni istanbul
bazen Eminönünde dalga sesleriyle
bazen özlemlerin füsun bakışlı gelini Kızkulesiyle
bir sen teselli ettin harap gönlümü...
kader çizgim senden de ayırdı beni
can dostumdan,cananımdan ayrı
bir gün bile nefes alamadı ruhum...
senden uzakta gülleri kopardılar yarin saçından
dolunay akmadı hiç gecenin gözlerine...
bir tebessüm bekledim kağıt gemimden
- Boğazın hasreti boğazımda düğümken
nasıl yol alırım pervasızca,dedi bana
haklıydı belki de
çünkü bir İstanbulluk canımız vardı
canımızsa sevdamızda saklıydı...
senle buluşmak ölümle de olsa
Karacaahmette kavuşmak vardı...
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 21:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

senle buluşmak ölümle de olsa
Karacaahmet'te kavuşmak vardı...
***Bu dizeleri okuyupta etkilenmek mümkün değil.Kalemine ve yüreğine sağlık.Ayrıca aramıza hoş geldin...
Naciye Furan
şiiri bilen bir delikanlı olduğun, şiirin üslûbundaki rahatlık yansımasından belli...
ilk şiirin olması hasebiyle öncelikle 'hoşgeldin aramıza' diyor ve kolaylıklar diliyorum.
TÜM YORUMLAR (4)