Veda Şiiri - Salim Diyap

Salim Diyap
205

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Veda

buruşturulup atılan o kağıttaydı yüreğim
kim
ne zaman
neden
kime göndermişti bilmiyorum
ama o yüreğime saplanan ağrıdan mıdır nedir
anladım ki o buruşturulup atılan kağıttaydı yüreğim

beklemişti
arzulamıştı
vermişti karşılıksız sevgilerinde döllediği her duyguyu
iki sürmeli göz hatırına
o yaban mersini kokan yüzüne hürmeten
akdeniz in yorgun mavisine yüz suretini çiziyordu
her gün yüreğimdeki avare çocuk
şimdi tuzundan mıdır nedir
bilinmeyen bir tat var ki Akdeniz de
acı mı acı
kekre mi kekre
yediğim her meyve ham hurmadır
ve zamansız koparılmış dalından

yar
bir bilsen bu can tırmalayan özlemleri
bir bilsen selamların tadını alınmışsa kuş kanadından
ben martıların bile uğramadığı o ada da
selamımı kendi kendime yollarım da
sen bilmezsin
bu selamların bir avuntudan ibaret olduğunu
o buruşturup attığın kağıtta da bir yürek olduğunu

yüreğim
sana gelen her selamın bir yalandan ibaret olduğunu bilsen de umursamasın
sen
selama açsın çünkü
gerçeğe değil

yüreğim
hangi fırtınanın çiçek kıran esintilerinden alabilirdin ki
bu yürek yarısı selamı
o gün doğuşuna eş sima olmazsa

yüreğim
yalanın selamı olur da siması olmaz mı hiç
sevdaya dair her yalana yelken tutan
yürek vuruşlarına inip çıkan gönüllerin
yolgeçen hanı olmuşsa özlemlerin
her gün doğumunda misfirinse o kırlangıç çırpınışlı gözler
yalanın sureti olmaz mı hiç
sen oralı olmasan da yüreğinde allı pullu yalanların elvan şekli yüklüdür
ve sana öyle yakındır ki
saymaktadır iç çekişlerini

artık sen
baharlara beşik sallayan güzel bir simanın süslediği yağmur sesinden anlarsın
güzel bir yüzün kapıyı çaldığını

ufuklarda bulutlanır her an o güzel yüz
oysa sen çoğu zaman sadece rüzgara açarsın kapını
güzel bir simaya açarcasın
ama fark eder ki
o ne denli özlense de yoktur
sen yaratmışsan onu
ve her zaman ondan güzeline yollar döşeyebilirsin yüreğinden

rüzgar gelir rüzgar gider
o esintiler de arzuladığın
çağırdığın
yarattığın
gidici misafirindir artık bahar kokularıyla

gel gör ki o senin kendine söylediğin bir yalandır
ve bu yalana inanmışsındır

inanmışsın
ve tatlar değişmiş hayatında
ekmeğine gül kokusu sinmiştir bir kez
ya açsın artık
ya gülle paylaşırsın lokmalarını gönül sofranda
her lokmada büyür yediğin içtiğin tat
ne yersen gül dür artık
ne içsen bir yudum sevda

ağrıların diner
onarır yaralarını acıların
hiç kimseye elini vermeden kalkarsın ayağa
seni dermanından alıkoyan bu rüzgar kapını her yokladığında
seni bulur o gülün kucağında

Marmaris
5 Mart 2005

Salim Diyap
Kayıt Tarihi : 7.4.2005 17:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!