Gül kokusu anlamsız kalıyor mey kokulula ...

Vasıf Temel Çobanoğlu
78

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gül kokusu anlamsız kalıyor mey kokuluları yanında

Siz hiç yudum, yudum içerken
Sabahı özlediniz mi?
Güneşin doğuşuna yüzünü dönüp
Yaratana şükrettiniz mi?
Elinizde kazma kürek
Purluk ta tirizme yaparken
Emeğinize alın terinize kazandıklarınıza
Şükredip saygı duydunuz mu?

Kuru ekmeğe muhtaç olanları
Görmezden gelen,
Yoksulun hayalinde göremeyeceği
Çeşit çeşit mezeler masanızda
Alkol kadehleri eşliğinde
Kendi elinizle beyninizi uyuştururken
Gül kokusu manasız kalır
Mey kokulu kadehler yanında

Her seferide
Bir hücrenizin öldüğünü biliyor musunuz?
Düşünceler gerçeklerden kopuk,
Nefes alışlarınız çılgın
Düşüncelerinizde kalacak
Bu günkü sancılarınız
Aslında
Kendinizi ortamlarda kabul göstermek işin aslı

Meylerde ne mutluluk bulunur
Nede huzura erişilir
Kimi çok konuşur
Esir tutar insanları
Kimi aslan cesaretine ulaşır
Meylerin verdiği zevkle,
İmanın verdiği huzur nasıl bulunur
Kendinizi zehirlemeyi bırakın
Sabahları güneşin doğuşuna şükürle bakın

Kadeh tokuşturmayanlara
Aptal geri zekâlı hayattan habersiz dersiniz
Haram olan ne varsa
Damarlarınızda dolaşmasına izin verirsiniz
Gerçekten mutlu huzurlu yaşamı
Aptallığa layık gördüklerinize sorun

Göz zevkine hitap etmeyen figürsüz oyunlar
Dillerden dökülen anlamsız alaycı espriler
Bir birine karışan gürültülü kahkahalar
Meyhaneciyi bir kadeh ikrama esir alıp
Kendi derdinize ortak edenlersiniz

Yudumlanan mey lezzetiyle
Sevdiniz mi canım dediklerinizi
Mey masalarında söylenmiş
Kimi alaycı kimi sözde mantıklı
Anlamsız kelimeler sinsilesiyle
Zehir yutmuş fare gibi çırpınışlarınız

Sanki harp cephesindesiniz
Karşılıklı bakışlar kurşun gibi
Manalı söz söylemeye diller zorlanır
Birde yasladı mı yumuşak koltuğa arkasını
Sigarasından derinden birde nefes çekti mi?
Üfler havaya havalı, havalı dumanını

Kusur hata takibinde gözler
Yanındakileri aşağılamak asıl niyetleri
Kendilerince mantıklıdır sözleri
Dürüstlükten namustan ödün vermezler
Sözleri üzerine söz söylenmesini istemezler
Alev gibi parlayıp yakarlar ortamı

Amansız kokular sinmiş üzerlerine
Keskin kokular baskın çevre ve mahalde
Masanın ortasında vazoda taze güller
Kokusu hissedilmiyor
Ne bu iştah ne bu şevkle içmek
Kadehler boşaldıkça
Renginiz sözünüz bakışınız değişiyor
Diliniz sürçüyor ifadeniz anlaşılmıyor
Derinliği olmayan sözleriniz çınlatır ortamı
Göz kapağınız ha kapandı ha kapanacak
Ayakta durmaya zorlanıyorsunuz
Düşüp kırılacak bir yeriniz

Bedeniniz ne kadar dayanacak bunca zulme
Ne zamana kadar kadeh tokuşturmalar
İnsana huzur veren mis kokulu güller
Boyunları bükülü
Dışlanmış gibi bir kenara itilmiş
Şer kokan masanın dağılması için
Bir fırtınanın kopması mı gerek

Neresi olduğunu bilmeden
Beklediğiniz meçhul durakta
Gelen ilk otobüsle gidiş nereye

Mahrem sırlarınızı anlatırsınız birbirinize
Elemli kederli sözler hafızalarda kalır
Zaman gelir küskünlükler olur
Ardınızdan öyle dehşetli sözler duyarsınız ki
Elinizle mezarınızı kazasınız gelir

Gönül gözüyle bakın çevreye
Geç kalmadan kırın kadehleri dağıtın masaları
En güzel bayramınız olsun o gün
Sevgiyle kucaklaşın dostluklar kazansın
Dostluklarınız ebediyete baki kalsın
Yaşamdan habersiz kalıyorsunuz bu durumda
Geceniz gündüzünüz ziyanda
Yazık arada kalan ömrünüze
Mutluluk aramayı bırakın meylerde
Mutlu olmak için
Çok daha güzel şeyler var aslında
Örselenmemiş duygularla
Yürekten gelen samimi sevgiyle
Sacını okşayıp öpüp koklayarak
Candan ileri dediğimiz
Evlatlarınızı yatırın yatağına
Sizler tarafından sevildiğini bilerek
Sevinçle uykuya yatsın bebeler

Sabırla evde bekleyen
Sizi seven bir eşiniz olduğunu unutmayın
Gecenin sessizliğinde
Karşılıklı göz göze bakıp
Keyifle çayınızı yudumlayın
Bir ömür,
Sohbetin en alasını tadın
Mutlu huzurlu sağlıklı bir yaşamınız olsun
Sizler için dileğim

Sözlerimi kimseler üzerine alınmasın
Hayatın içinde yaşananların
Kısadan günlüğünü yazdım
Aile içinde şiddetin kavganın
Huzursuzluğun sebeplerin den,
Deve kulağında dolaşan
Pirenin etkisini yazdım

Vasıf’ım Sarmaş dolaş kucaklaşanlar
Kimi kendinden habersiz geçkin
Kimi başkasının kolunda
Ayakta durmaya zorlanan
Üstüne başına pislemiş
Leş gibi kokanlar
Tiksinmezler kendilerinden
Gün ağarıp zaman sonra
Kendilerine gelince,
Bahaneleri çoktur
Çok kaçırdık bilmiyordum ne yaptığımı
Hata kusur işledik mi?
Kırdık mı birbirimizi,
Unutulur dünkü rezillikler
Asıl yapılması gerekenleri unutarak
Akşama kaldığımız yerden
Devam diyerek ayrılırlar.

VASIF TEMEL ÇOBANOĞLU
13.01.2021 ÇARŞAMBA

Vasıf Temel Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 30.6.2021 15:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vasıf Temel Çobanoğlu