Vahşi kelimelerin her birini,
Tek tek söylemek istiyorum.
Yüce ağzından benim için dökülsün onlar.
Sonbahar yüzüme vursun,donayım.
Kargaşa kalabalıkta,bana tutunayım.
İleri saldır,daha da görüneyim.
Ne yaparsam yapayım,
İşlemiyor sende,
Gurur denen öldürücü kelime,
Ellerim sana gidiyor,
Düşmanıyım ben kendimin,
Nasıl uyuduğunu düşünüyorum,
Saniyelerce hatırlat kendine geçecek diye
Bu senin istediğin şey
Yağmuru seven kız
Güneşi seven kıza dönüşür
Özlüyorum sahillere atılan çöpleri bile
Kaba olmak istemiyorum
Savaş kendindeydi
İç savaştı bu ruhunun süzgeçinde
Bırakıp gezinmek cazgırlık diyarda
Nostaljik ışıklarla gülen yüzün,
Nefesini verip yaysan katranlara
Yürüyorsun kimse bilmiyor,
Her sokaktan ayrı geçen köle,
Günlerce aynı ruhun içinde,
Birinden bahsediyorum.
Yollar kathediyorsun benimle.
Ellerin çürümüş bilemiyorsun,
Dudakların kendine çekilmiş,
Eskiye dair sıfır özlem,
Kendi versiyonunu unutuyorsun.
Bir yerlerde geri çekiyorsun.
Beynimdeki seller,
Midemi deşiyor.
Burnumun gölgesi heryerde,
Zihnimin içerisine girmesinler.
Gerçek gibi davran sahteye.
Anlamaları imkansız,
Beynime çip taksalar bile,
Kendimi kandıracağım.
Bir kişi beni seyrediyor.
Şükür verirken yaşayamaz mı insanın kızı,
Uzuvlarının her bir yerinde tanınmadık ağrılar,
Yaşam kaynağının kollarında kendini avutmak,
Asil dünyanın çilesi çekilezmiş,
Eğer kazanıldıysa büyük savaş,
Şuurumu kaybederim her boğaz seferinde.
Tam odaklanırsın hayal dünyana,
Seslenir teyzenin biri, hangi durak burası kızım,
Yürümek istersin özgürce,
Bir kıza takılır düşersin.
Ne olduğunu anlamazsın,
Bağırır, küfür bile eder.
Bilmiyorum neden kalbim,
İnandı çocuk hallerine.
Tüm yüreğimi kopardım,
Harcadım ihanetine.
Karşılığımı buldum.
Ders aldım iyikilere.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!