Pür neşe bir can olur, gülzârda kalınca gül
Sevdaya beden bulur, bir gönül alınca gül
Endişesi tükenir, gül açan bahçelerin
Konuşur bülbülleri, seherde susunca gül
Bir ahenk, bir mevsim, mucize değil sanki
Köklerinde tevazu, eğiktir dalınca gül
Âkıbet endişesiz, girer dostun hârına
Halil’e serin olur, ateşte açınca gül
Gül; güzellik Yusuf’ça; toprak muştusu Nuh’a
Musa’ya selam olur, saraydan kokunca gül
Rahmetiyle iner nur, Abdullah’ın evine
Muhammedî (SAV) çağrıdır, yüzüne bakınca gül
Baharı gelmektedir, bir saadet devrinin
Hatice’nin gönlünde, açmaya durunca gül
Fatıma ellerinde, hep o sevgiyi bulur
Bir kederin ardına, bin sevinç olunca gül
Beyaz güller saçlarda, yüze düşer çizgiler
Günler tek tek ölüyor, hasretten solunca gül
Derler ki çiğ tanesi, gönlünün yaşlarıdır
Her gece gözsüz ağlar, hilaller çıkınca gül
Açar bir köşede mahzun, sükutu cana değer
Dikenin ne hükmü kalır, yüreğe batınca gül
Çehreler silinir, isimler unutulur bir gün
Tanırız gülleri, göğsümüze takılınca gül
Çehreler silinip isimler unutulduğu gün
Tanır güllerimizi, sinemize bakınca Gül.
1992
Kayıt Tarihi : 19.6.2022 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!