(Edebiyat öğretmenimin anısına)
Mazide kaldı yaşanmış ne varsa.
Ellerimde bir avuç toprak varsa,
Tahammül gerek artık karanlığa;
İnce bir hüzün yüzümü sarmışsa,
Bunca gitmişliğin yetmezmiş gibi
Gene gitmekten söz ediyorsun.
Ortada hiçbir sebep yokken
Bana gideceğim diyorsun.
Mademki senin için
Nerdesin aşkım, seni bulamıyorum.
Özlüyorum, kimseye soramıyorum.
Sesini duymasam dayanamıyorum.
Nerdesin aşkım, sensiz olamıyorum.
Aşkın adı alnıma seninle yazılmış,
Doğrular karanlıkta ele gelmez, kaybolur.
Aydınlıktaysa görünmez herkese aynı.
Biri söylerken var olduğunu bir şeylerin
Bir başkasıysa savunur var olmadığını.
Olmaz ya, oldu, diyelim; olur belki olmaz.
I:
Artık gidiyorum, gitme vaktim geldi.
Burada bir işim kalmadı.
Bir hayatım vardı, onun da sonu geldi.
Artık gidiyorum, gitme vaktim geldi
Dün gece seni çok düşündüm.
Gece bitti, sen gecede kaldın,
Ben düşüncesiz…
İşte o an anladım ki,
Seni bana düşündüren
Geceden başkası değildi.
Geceler bilmecelere benzer,
Ne olduğunu bilirsin; ama çözemezsin.
Ay giderken en karanlık elbisesini
Giyinir gece üzerine.
Bir elin boşlukta sallanır durur.
Bir gidişin gölgesinde
Kim bilir hangi yolda yürüyorsun şimdi.
Nereye doğru bakıyor gözlerin?
Sen bilirsin gecelerin tükenmez şarkısını.
Sen bilirsin nasıl uyanır gece sabaha.
Hadi o eski şarkıyı söyle yine,
Düş gibiydi senin bana gelişin,
İçimi ısıtan sıcak gülüşün,
Başını kaldırıp bana bakışın,
Alev alev yüreğimi yakışın.
Her susuşta seni andım yeniden,
Birbirimizle yarışırdık o zamanlar.
Bambaşka bir dünyaya açılırdı bütün kapılar.
Sanki en erken kim kalksa
En çok o yaşayacak gibi…
Gözlerimiz kapalı olurdu
Sanki uyanırsak büyü bozulacak gibi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!