(Gül (asm.) Destanı: 6) Peygamberliği

Ali Oskan
302

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

(Gül (asm.) Destanı: 6) Peygamberliği

Ceziret-ül Arab’a, gittim bu gece yine,
Zaman Asr-ı Saadet, yıldızlar beldesine.

O zaman ki ne zaman, ne gelmiş, ne gelecek,
İnsan ancak hayalen o devire gidecek.

İşte bende hayalen gidebildim oraya,
Belki milyarda biri döküldü bu sayfaya.

Ramazan on yedisi, vakit gece yarısı,
Bir nurla aydınlandı Hira’nın mağarası.

Birden Cism-i Cebrail belirdi nur içinde,
“Oku” dedi üç kere, aynı söz hep dilinde.

Gül Muhammed o anda: “Ben ümmiyim” deyince,
Cebrail sarmaladı, sıktı O’nu iyice.

Beraber okudular o ilk gelen ayeti.
Dağdan inerken geldi bir heyecan haleti.

Tam dağın ortasında O’na yine seslendi:
“Ya Muhammed Sen Resul, ben Cebrail’im” dedi:

“Rabbim gönderdi beni, yolladı Sana selam.”
Dedi: “Sen cinn ü inse resulümsün vesselam.”

“Davet eyle tevhide o halde Sen onları.”
Böyle söyledi gitti tebliğ edip bunları.

“Esselamu Aleyke Resulallah” dediler,
Dağlar, taşlar, ağaçlar, hepsi selam verdiler.

İşte böyle açıldı Risalet penceresi,
Gözleri kamaştırdı o Ramazan gecesi.

Emre uyup ta tevhid davetine başladı,
Allah’ın birliğini herkese açıkladı.

Tam dokuz yıl sürdürdü bu tevhit davetini,
Pek az kişi bilmişti O Gül’ün kıymetini.

Çıkmıştı meydanlara güller gibi açmaya,
Gül’ü bilmez beldeye Gül kokusu saçmaya.

Ne O’nu dinlediler, ne O’nu anladılar,
Hem de işkence edip kanlara buladılar.

(27. Aralık. 2003 – İzmir)

Ali Oskan
Kayıt Tarihi : 31.1.2007 23:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın

    (Gül (asm.) Destanı: 6) Peygamberliği

    Ceziret-ül Arab’a, gittim bu gece yine,
    Zaman Asr-ı Saadet, yıldızlar beldesine.

    O zaman ki ne zaman, ne gelmiş, ne gelecek,
    İnsan ancak hayalen o devire gidecek.

    İşte bende hayalen gidebildim oraya,
    Belki milyarda biri döküldü bu sayfaya.

    Ramazan on yedisi, vakit gece yarısı,
    Bir nurla aydınlandı Hira’nın mağarası.

    Birden Cism-i Cebrail belirdi nur içinde,
    “Oku” dedi üç kere, aynı söz hep dilinde.

    Gül Muhammed o anda: “Ben ümmiyim” deyince,
    Cebrail sarmaladı, sıktı O’nu iyice.

    Beraber okudular o ilk gelen ayeti.
    Dağdan inerken geldi bir heyecan haleti.

    Tam dağın ortasında O’na yine seslendi:
    “Ya Muhammed Sen Resul, ben Cebrail’im” dedi:

    “Rabbim gönderdi beni, yolladı Sana selam.”
    Dedi: “Sen cinn ü inse resulümsün vesselam.”

    “Davet eyle tevhide o halde Sen onları.”
    Böyle söyledi gitti tebliğ edip bunları.

    “Esselamu Aleyke Resulallah” dediler,
    Dağlar, taşlar, ağaçlar, hepsi selam verdiler.

    İşte böyle açıldı Risalet penceresi,
    Gözleri kamaştırdı o Ramazan gecesi.

    Emre uyup ta tevhid davetine başladı,
    Allah’ın birliğini herkese açıkladı.

    Tam dokuz yıl sürdürdü bu tevhit davetini,
    Pek az kişi bilmişti O Gül’ün kıymetini.

    Çıkmıştı meydanlara güller gibi açmaya,
    Gül’ü bilmez beldeye Gül kokusu saçmaya.

    Ne O’nu dinlediler, ne O’nu anladılar,
    Hem de işkence edip kanlara buladılar.

    (27. Aralık. 2003 – İzmir)
    ALLAH RAZI OLSUN...........
    PEYGAMBER EFENDİMİZDEN (S.A.V) BAHSEDEN HANGİ ŞİİR HANGİ SÖZ GÜZEL OLMAZ Kİ.........


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ali Oskan