O’na dedi: “Bu işi ben Sana vereceğim,
Ücreti fazlasıyla kat, kat ödeyeceğim.”
Hatice Hatun o gün kölesi Meysere’ye:
“Gittiğiniz yerlerde bakmayın eylenmeye,”
“O’nu korumak için esirgeme canını,
O’nun hizmetinde ol, iki etme lafını.”
“Yerine getirirsen eğer bu dediklerim,
Dilediğince malla seni azat ederim.”
Kervan hazırlanıp ta Şam’a doğru yollandı,
Yine o manastırın yanında konaklandı.
Rahip Bahira ölmüş Nastura var yerinde,
O baktı biri durur bir ağacın dibinde.
Meysere’ye sordu ki: “Şu zat kim? Hangi zattır? ”
“Kureyş Kabilesi’nden, O Harem’den bir zattır”
Dedi ona Meysere. O zaman Nastura’da,
İç çekerek söylendi: “Olsaydım o sırada,”
“Yetişseydim peygamber olduğu zamanına.”
Sonra döndü Meysere Mumammed’in yanına.
Satıldı hiç kalmadı götürülen tüm mallar,
Her zamankinden fazla edilmişti pek çok kar.
Kervan dönüşe geçti, Merr’uz – Zahran’a vardı,
Muhammed de müjdeyi Mekke’ye ulaştırdı.
Belli bir süre sonra kervan geldi Mekke’ye,
Hatice Hatun sordu bir çok şey Meysere’ye.
Muhammed’in harika hallerini işitti,
O’nun hanımı olup hizmetine meyletti.
Bunu sezen Nefise Hatun girdi araya,
Kureyş büyükleri de geldi nikah kıymaya.
Böylece Hatice’yle izdivaç hasıl oldu,
Hatice Anamızın içi dışı nur doldu.
(27. Aralık. 2003 – İzmir)
Ali OskanKayıt Tarihi : 31.1.2007 01:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!