Tek, birçere seni sevirem desen,
Gudicin olmaya bile razıyam.
Hele bir azıcık sevci cösdersen,
Enicin olmaya bile razıyam.
Cel desende,Cet desende,darılmam.
Hep sırtıma binsen,cene yorulmam.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Çok güldüm çok güzel olmuş yüreğine Sağlık :)
Tebrikler çok güzel harika ve muhteşem
güzeldi gönlü güzel dost erzurum -artvin şivesi çok farklı olmadığı için gülerek ve yöre ağzi ile okudum şiirinizi
şiiri şair gibi yazın insanlara mesaj versin. şiir olsun diye şiir yazılmaz gudiğinen pişiğinen olacak şeyler deil. erzurum halkı kahraman bi halk mert insanlardır unutmaki nene hatunun yaptıkları bunlarla anlatılamaz
Sevgili Kılıç,
Şiirinizde meramınızı tam anlatabilmek için (istemeyerek de olsa) yer yer X harfini kullanmışsınız. Ne kadar üzüldüğümü anlatmakta zorlanıyorum. Bir şair, buna neden mecbur edilir. Neden alfabesinde olmayan bir harfi kullanmaya mahkûm edilir.
Hatta bazı önemli yazarlarımızın da (kaf yerine) q – Q harfini kullandıklarını görüyoruz. Ne yapsın, atanın ecdadın kullandığı bin yıllık harf alınmış elinden. Sesi kısılmış, kendini ifade etme melekeleri yok edilmiş. Öyle ki kuşun kanatlarının kırılması bunun yanında ehven kalır.
29 harf deyip geçmemek lâzım. Yazılı ve sözlü bütün binalar, bütün saraylar o harflerle kuruluyor. Bir taşınız eksik olunca yaptığınız da eksik veya özürlü oluyor.
J harfini Türkçede kullandığımız üç kelime var. Jilet, pijama, jandarma. Halkımız bunları o günde C ile ifade ediyordu, bu gün de. J harfi olsa ne olur, olmasa ne olur. Hâlbuki bugün alfabemizde olmayan kaf, hı, ğayın harfleri ve sesleri hemen hemen her cümlemizde yer almaktadır.
Eğer alfabemizde bugün bu harfler bulunsaydı, bir sanat eseri olarak gördüğüm bu şiiriniz daha bir güzel olacaktı. Siz de duygularınızı daha rahat dile getirebilecektiniz. Şimdi ben bu yorumumu daha da uzatırsam “vay efendim…..” diyecekler. İyisi mi içimdeki yara bana kalsın. Umarım kendilerine telkin edilenlerden başka şeyleri bilmeyenler de zamanla gerçeklerin kendi bildiklerinden ibaret olmadığını anlarlar.
Nasıl ki Cahit Sıtkı’yı “Otuz Beş Yaş” şiiri, Faruk Nafız’ı “Çoban Çeşmesi” şiiri ile anıyorsak, sizi de “Gudigin Olmaya Bile Razıyam” şiirinizle anacağım.
Yazılı metinlerde yerel söylemlerin kullanılmasının ne kadar zor olduğunu biliriz. Hem duyguları ve hem de söyleyiş özelliklerini tam olarak yansıttığınızı memnuniyetle gördüm.
Yüreğinizi selâmlıyor, güçlü kaleminizi samimiyetle kutluyorum. Saygılarımla.
bende Gudik nedir sormaya hazirlanirken sözlükte gördüm :) kimi yöresel siveler farkli anlamlari ile hosluk katmaktalar...
bu şiir ancak böyle tat verir, bazı fıkraları bile yöresel anlatılmayınca pek yalın kalıyor..çok sevdiğim bir lehçeyle bir şiir okudum, yüreğinize emeğinize sağlık üstadım...
GÜZEL BİR ŞİİR OLMUŞ.TEBRİKLERİMLE VE TAM PUANLA SELAM VE DUA.
Nostalji oldu benim için
özlemişim memleketimi
elinize sağlık
Şiirler de zaman zaman yöresel şiveye yer verilmeli diye düşünüyorum. Çünkü kültürümüzden bir parçadır. Şairi kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta