Pervazsız Bir Arzu
Sen gidersen dayanamam ben
Sarhoş olur geceler birden
Kör pınar gibi zamansız
Ay dağlarıma gölge düşer
Nereye baksam hicran yağar
Çiy döker sabahlarım
Kör kütük sarhoş olur aşk
Yeni ateşler istemem
Yanacaksam eğer sen yak
Bu sevdanın akışı belli
Peri çay gibi munzur gibi
Geri dönmez gidenler
Fırat gibi dicle gibi
Söyledimya giden gidene
Daha öpmeden gülüşünü
Aha tam şuramda
Pervazsız bir arzu
En ıssız yerden savurur
Yıldırımlar düşer başıma
Yer yerinden oynar
Daha diyeceklerim var sana
Baksam yüzüne
Bir yudum kahve gözlerin
Havva anadan kalma bir aşk
Demem o ki sıcak kanlı
Esmer topraklardan geldim
Kitaplar arasında unutulmuş
Güller gibi yaprak yaprak
Kilit vurulmuş aşka
Şimdi
Yayla güneşi gibi anılar
Oysa gittiğin yer çok uzak
Ateş böceğine döndü düşlerim
Temmuz sıcağında zemheri ayında
Unuttuğun yüzüm olmayacaktı
Deşelemeseydin acısını
Bu kadar erken sırdaşlığın...
Hadi dök diyorsun
Bir ilkbahar yıldızları gibi
oysa
Hınca hınç heybem sevgi dolu
Dipsiz uçurumlarda
Fosilleşmiş bir ceset gibi
Bak üşüyor üşüyorum
Bütün günler kara kış şimdi
Salim Erben
