Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
S- 19- 541,
TANRI MİSAFİRİ,(Serbest)
Hava kel ayaz,
Dişlerim kemençe çalıyor,
Ayaklarım horan tepiyor.
Göz kapaklarım kapandı kapanacak,
Uyku benliğimi esir alıyor.
Ağzım kurudu dilim dönmüyor,
Mecalim tükendi, dizlerim titriyor,
Bedenim yavaş-yavaş çöküyor,
Ellerim yumuk-yumuk tutmuyor,
Kapının zilini çalmaya takatim yetmiyor,
Görenler perperişan halime acıyor,
Kurtlar uluyor, köpekler havlıyor.
Korkularından,
Börtü-böcek sığındılar yuvalarına,
Koyunlar meleyor, atlar kişniyor,
Kediler miyavlıyor,
Analar bebelerini uyutmaya çalışıyor,
Çocukluğumuzdaki güzelim ninnilerle.
Vicdana gel duy kalbimin yalvaran sesini,
Acı aşkın pençesinde tarumar saçlarıyla,
Helak olmak üzre şu gariban aşığa,
Gecenin kör karanlığında kapına geldim,
Yüzlerimi eşiğine sürüyorum,
Girmeye mecburum sıcacık evine,
Pencerenden girerim, kovulursam kapından,
Oyyy! Mor beliklerini şafakla çözüp,
Başımın altına yastık yaptığım güzel,
Oyyy! Yaratandan sonra taptığım güzel.
Oyyy! Ak gerdanında kara üzüm ezdiğim güzel,
Oyyy! Kirpiklerinden kırmızı şarap içtiğim güzel,
Oyyy! Dizlerinde sabahlayıp,
Leblerinden emdiğim güzel.
Unuttum mazimizde kalan tüm çirkinlikleri,
Susuzluktan Kerbela olsa yansa yüreğim,
Susadım demem.
Açlıktan öleceğimi bile-bile,
Açıktım demem,
Bir yudumcuk içebilsem leblerinden,
Cennet’te abıhayat istemem.
Tatlı canımı almaya gelse Azrail,
Yalvarıp, yakarıp, bağışla demem,
Kuru bir çul ser altıma,
Yatak, yorgan, istemem,
Tanrı misafiri et bu gecelik yüreğine.
Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırına…
İnleye-inleye ölsem gam yemem.
—17- EYLÜL–2012 -
***FAHRİ BULUT RIZAZADE***
