Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
CEHİL VE APTAL İNSANLARLA, AYDIN VE KAMİL İNSANLARIN FARKLARI:
Cahil ve aptal insanlarla, aydın ve kâmil insanların farkları:
Aydın ve kâmil olan insanlar, ileride yaşanacak, olumlu ve olumsuz olayları görür,
olaylar daha oluşmada, yaşanmadan, tedbir almaları için toplumlarını uyarır.
Örnek; Mustafa Kemal’in GENÇLİĞE HİTABESİ VE BURSA NUTKU, buna en güzel örnektir.
Cahil ve aptal insanlar ise: Olumlu ve olumsuz olaylar yaşananda görür, iş işten geçtikten sonra bin kez pişman olduğunu söyler. Bu pişmanlığın ne o toplumuna ne de kendisine faydası olur.
Örnek Türkiye’nin bu gün içinden çıkılması çok zor olan durumlara düşürülmesi gibi.
Buna sebep olanlar bellidir. Frenkeştayin örneği kendilerinin yarattıkları canavarlar kendilerini yedikleri gibi, ülkemize de telafisi imkânsız zararlar vereceklerdir. Yalanlar, iftiralar yaşanan olayların üzerlerini belki de bir müddet kapatmış olsa da güneşin balçıkla sıvandığına tarihler tanık olmamıştır.
Baskı, zulüm ve çıkardan kaynaklı yüzlere gülen sahte sevgiler, bu değersizlikler bittiği an, öyle bir öfke ve nefrete dönüşür ki, bu halk selinin önünde dünyanın hiçbir karanlık güçleri dayanamaz, siler, süpürür geçer. Aydın bir şair olarak, vatanını, milletini, bayrağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, dünya barışını, kardeşliğini, Yunusun felsefesi ile her yaratılanı yaratanın hatırına çıkarsız seven birisi olarak,
Ülkemizin bu karanlık günlerden kurtulması, Atatürk’ün gösterdiği hedefe en kısa zamanda ulaşması,
Başat istemlerim arasındadır. Adaletinin terazisi doğru ve tarafsız tartan, özgür, bağımsız yargıçları olan vatandaşlarının güvenini yeniden kazanan, suçsuz insanlarını hapislerde tutmayan, yolsuzluğu, hırsızlığı, onaylamayan, vatandaşlarını mezheplerine, ırklarına, görüşlerine göre ayrıştırmayan, bir Türkiye düşlüyorum. Tüm siyasilerin akıllarını başlarına alıp, bu kötü ve karanlık gidişata hep birlikte çözüm bulup dur demelerini diliyorum, arzu ediyorum. Bu arzu istemlerimin bu ülkenin tüm yurt sever aydınlarının da istemleri, dilekleri olduğunu biliyorum. Okuyan ders çıkaran insanlara saygı ve sevgilerimi yolluyorum. Son söz olarak tüm siyasilere bir dörtlüğümü de sunmak istiyorum.
EY SİYASİ, BAK SİYASİ,/ YİTMİŞ MİLYONUN VEBALİ,
ÇÖZÜMLER KOYNUNDADIR,/ SİZLERİN BOYNUNDADIR.
27- ŞUBAT- 2014, EĞİTİMCİ ŞAİR FAHRİ BULUT RIZAZADE.
VİRANE
Viran olmuş şehir yeri gibiyim,
Taşlarımdan ne saraylar yapıldı.
Hasret dağı volkanının dibiyim,
Küllerimle okyanuslar öpüldü.
Dört mevsimde karakışım eksilmez,
Coşkun akar yüreğimin selleri.
Konuşsam da koca cihan dil bilmez,
Kör gezerim sevda kokan yolları.
Dağ başında unutulmuş bir hanım,
Yolcu gelmez kimse bilmez nerdeyim?
Rüzgârlarla sürüklenen dumanım,
Bakar körler karşısında perdeyim.
Muhabbetin efsanesi hazine,
Baykuş öten viranemde saklanır.
Sevdasından ölenlerin sazına,
Duygularım nota nota eklenir.
Hüzünbazlar ovasında mezarım,
Toprağıma hasret tozu karışmış.
Sevgiliye sitemimi yazarım,
Sanırım ki, benim ile barışmış.
İğne ile kuyu kazıp yaptığım,
Cennet bahçem kıyamete uğradı.
Yanağından gözyaşını öptüğüm,
Dudaklarım hıyanete uğradı.
Mehmet NACAR