'Ülkücüler' Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Sedat Gençkan
Alan:   Grup:'Ülkücüler'
Tarih: 04.02.2007 10:45
Konu: PETROL YASASI TALAN VE AKP

Petrol yasası ile peşkeş

AKP, 17 Ocak'ta “talebin milli menfaatlere uygun olması” şartını 5574 sayılı yasadan kaldırarak uluslararası şirketlere sayısız imtiyaz ve avantajlar sağladı. Milli çıkarlar konusunda devlete hiçbir ayrıcalık tanınmayan kanunda, bir savaş durumunda bile, devlet kendi topraklarından üretilen petrolde bir önceliğe sahip olmadan ancak piyasa koşullarına göre ulaşabilecek. Buna göre Türkiye, savaştığı ülkeye bile kendi topraklarından çıkan petrolün satılmasına dahi engel olamayacak. AKP’nin teslimiyetçi tutumundan cesaret alan Kıbrıs Rumlar ise tüm Kıbrıs karasularında petrol arama kararı aldı.



AKP, Anadolu’yu Anatolia yaptı

AKP, Ankara’nın Başkent oluşunun yıldönümünde havalimanı terminal binasına “Anatolia” adını uygun gördü. Anatolia” isminin terminal binasına verilmesi Cumhuriyetle bir hesaplaşmadır. Aynı zamanda bu isim, Osmanlı İmparatorluğu, Selçuklu dönemi ve Anadolu’daki Türk Beylikleri dönemleriyle de hesaplaşmadır. Anatolia ismi, Anadolu’daki 1000 yılı aşkın Türk varlığının hiçe sayılarak, ille de Türkler öncesine taşınıp, İsa’dan önce 3’üncü Yüzyıldaki “Anatolia”ya döndürülmesidir.

Emperyalist güçler, ekonomik ve siyasi kuşatmaya aldıkları Türkiye’yi AKP iktidarı ile tek kurşun atmadan ele geçiriyor. Topraklar, madenler, bankalar derken petrol de elden gidiyor.

AKP’nin çıkardığı yasadan sonra Yabancılara satılan vatan toprakları beş milyon metrekareyi bulmasına rağmen, bu durumu dile getiren devletin ilgili kurumları ile karşı çıkan kişileri şovenlikle suçlayan Erdoğan’dır.



Misyonerlerin İnciller ve CD’ler dağıtmasına göz yumup, bunları gündeme getirenlere ise milliyetçi duyguları yükseltiyorsunuz diye ateş püsküren Erdoğan’dır.

Günümüzde, Üretimi montaja dönüştürülen, tükettiği her 100 liranın ancak 65 lirasını üretimden, 35 lirasını ise borçlanarak, dış ticaretine göre dünyanın en fazla açığını veren bir ekonomik yapının baş sorumlusu küresel güçlerin etki alanındaki AKP iktidarıdır.



Uluslar arası kartellerle anlaşmalar yapıp, Karadeniz bölgesinin en önemli gelir kaynağı olan fındığı, maliyetler 2.5 kat artmışken, 2-3 yıl değil tam 6 yıl önceki fiyatlara düşüren AKP’dir.

2002 yılında “çayın kg’ı 750-YTL olmalıdır “diyerek bölge insanından oy alıp iktidar olan ancak aradan 5 yıl geçmesine ve maliyetlerin 2.4 kat yükselmesine rağmen çaya hala 550-YTL ödeyen AKP’nin başı Erdoğan’dır.



Çukurova bölgesinde portakalını ve limonunu maliyetinin yarısına dahi elden çıkarmaya razı olmasına rağmen, bu hükümetin AB ile yaptığı anlaşmalar gereği ürününü satamayıp tarlasında çürüttüren AKP iktidarıdır.

“Çözümsüzlük çözüm değildir” diyerek, 1000 yıllık büyük devlet ile 84 yıllık cum-huriyet birikimlerinin dış politika stratejilerini bir tarafa atıp, teslimiyetçi zihniyetle ülke yönetmeye kalkan AKP’dir.



Coğrafyamızı kan gölüne çevirme projesi olan BOP’a eş başkanlık yapan, stratejik ortaklığı ile övündüğü ABD’nin kahraman Türk askerimizin başına çuval geçirmesine ses dahi çıkaramayan Erdoğan’ın AKP’sidir. Türkiye’yi bölme hesapları içindeki devletlerin taşoronluğunu yapan katiller sürüsü PKK’nın etkisizleştirilmesini dahi ABD’ye devreden Erdoğan iktidarıdır.



Emperyalist emelleri için, haçlı ittifakları kurup, savaş, işgal ve katliamlar yaparak, yok etmeye çalıştığı Türklere, soykırımcı yalanını yapıştırmasına destek için küresel güçlerin maşası durumuna gelmiş karanlık kafalı sözde aydınlara sahip çıkan AKP’nin başı Erdoğan’dır.

Türkiye ve Türk tarihi aleyhine düzenlenen sözde ermeni soykırım konferansların mahkemece iptal edilmesine rağmen, hukukun arkasından dolanarak başka üniversitede düzenlenmesini sağlayan AKP lideri Erdoğan’dır.



Medeniyet, barış, dostluk ve refah için Türk milletine hedef gösterilen AB ülkelerinden Fransa ve İtalya’dan sonra, “Türkler katildir, barbardır” iftirasını atarak sözde ermeni soykırım yasalarını meclislerinde kabul eden Kanada (2004) , İsviçre (2003) , Slovakya (2004) , Hollanda (2004) , Litvanya (2005) , Polonya (2005) ve Arjantin’e (2007) karşı hiçbir ciddi girişimde bulunmayan Hükümetin başı Erdoğan’dır.



İktidar olmasındaki en büyük kozu olan AB’ye giriyormuşuz gibi görünmek uğruna, Türk’ün kanını ve canını vererek kazandığı 500 yıllık yavru vatan Kuzey Kıbrıs’ı rulet masasına sürüp kaybetmek üzere olan AKP hükümetidir.



5 Haziran 2003 tarihinde çıkarttıkları bir yasa ile Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Bursa ve Ankara gibi illerimizdeki yeraltı kaynaklarını Orient Limited şirketleri’ne devreden bu iktidarın başı Erdoğan’dır.



Dünyanın en zengin trona, bakır, altın, çinko gibi madenlerinin bulunduğu Kazan, Güdül, Sincan, Eryaman’da 500 km karelik alanda çöreklenen Rio Tinto adlı İngiliz şirketine, coğrafyamızı talan edecek bu imtiyazı tanıyan Erdoğan’dır.



Yurt dışı Yazışmalarında Karadeniz bölgesi için İncil’deki altın ülke diye söz eden “Anatolia Mineral Şirket’ne Giresun, Artvin, Van, Tunceli Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale ve Bursa illerimizin 50 bin km karelik alanını istila ettirerek yer altı kaynaklarını peşkeş çeken AKP’dir.



Yahudilerin GAP bölgesini ele geçirip ekonomik çıkarlarının yanında dini amaçlarla Harran’daki Yakup’un kuyusunun başında Roş Aşana günü yapılmasını sağlayan AKP’dir.



Türban ve İmam hatip sorununu çözmek namus borcumuzdur deyip üstüne yatan Erdoğan şurekasıdır. Zinayı suç olmaktan çıkararak Türk aile ahlak yapısına en büyük darbeyi Vuran AKP’dir.

Sadece İsrail çıkarları için çalışanlara verilen Yahudi cesaret ödülünü alan Erdoğan’dır.



Müslümanları dindar görünmekle kandırıp, ABD’de papaz cübbesi giyen Erdoğan’dır.



Ali Dibo, Ofer, Unakıtan ve benzeri olaylar karşısında adeta yolsuzluğu, peşkeşi ve talanı meşrulaştırdığı iddia edilmesine rağmen, dokunulmazlık zırhlarından çıkıp bağımsız Türkiye cumhuriyeti mahkemelerinde aklanma duygusu dahi hissetmeyen Aldatma ve Kandırma Partisi milletvekilleridir.



Cumhurbaşkanlığı, Anayasa mahkemesi gibi Devletin en önemli kurumları ile kavgaya tutuşarak, toplumu geren ve bu korkuyla Batı başkentlerinde meşruiyet arayan AKP’dir.

Hamasi kükremelerle Milleti kandırmaya yeltenen, çiftçiyi, üreticiyi azarlayan, askerliğe yan gelip yatma yeri değildir diye küçümseyen emperyalizmin elçilerinin hakaretleri karşısında ise başını öne eğip sessiz kalan AKP lideri Erdoğan’dır.



AKP’nin yıkım, talan ve yalana dayalı dönemi bitecek

Vatana, bayrağa, ezana, ekonomik, kültürel ve siyasi bağımsızlığımıza sahip çıkanlar gelecek