Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Sofradaki Sakız
Bir gün aile sofrada oturmuş yemek yiyorlarmış.
Bir anda baba sert bir şekilde elini masaya vurur. Herkes de korkar ve baba;
-Bu sofranın bazı kuralları olmalı! der ama elini kaldıramaz.
Biraz uğraşır, diğerleri de bu arada şaşkın şaşkın babaya bakarlar.
Sonra baba sinirli bir şekilde;
-Mesela masaya sakız koyulmayacak!
-
-
-
-
-
Doktor Ressam
Bir gün ünlü bir ressam, doktor Temel`e muayeneye gelmiş.Temel para almamış, küçük bir resmi tercih edeceğini söylemiş .Ressam bür süre sonra koca bir tablo ile gelince,
-Uyy,pu çok değerli,kapul edemem.
Ressam ısrar edince,
-Peçi öyleyse, size bi fituk ameliyati borcum olsun.
-
-
-
-
-
Elim Kirlenirdi
Bir gün 70 yaşlarındaki Karadenizli bir dede yoldan geçen genci yanına çağırıp.
-Yavrum kapımı açarmısın?
Genç:
-Tabi amcacım, diyerek açmış dedeye dönüp:
-Amca kapıyı sende açabilirdin neden bana açtırdın?diye sormuş.
Yaşlı adam:
-Kapıyı yeni boyattım açarsam elim kirlenirdi.
-
-
-
-
-
Telefon
Arkadasimin anneannesi sabahin erken saatlerinde telefon eder.
- Oglum bana dayinin telefonunu verebilirmisin? Kaybetmisim de.
- Tabi anneanne.Yaziyormusun?
- Tamam evladim soyle.
- 4 biiip diye bir ses
- 9 bir bip sesi daha
- Anneanne ne yapiyorsun?
- E dayini ariyorum evladım.
-
-
-
-
-
3 E
Van ın Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı ile röportaj yapılıyormuş. Gazeteci sormuş.
- Efendim iş yaşamınızdaki başarınızı nasıl elde ettiniz?
İş adamı cevap verir:
-Ben iş hayatımda 3 E'ye çok önem verdim. Bunlar Eğitim, Ekonomi ve Ehlaktır.
-
-
-
-
-
Beleş Ulaşım
Genel fıkralarıAmerika'nın bir şehrinin anayolunda korkunç görünen bir kovboy, bir otobüse biner ve şoföre kötü kötü bakarak:
- Kovboy Jack bugün ücret ödemiyor! der.
Ertesi gün yine aynı şekilde tekrar eder.
Üçüncü günde yine aynını yapar. Diğer yolculardan biri dayanamaz ve şoföre sorar:
- Neden ondan bilet parası almıyorsun?
Şoför gülerek:
- Kovboy Jack'in aylık abonman bileti var, der.
-
-
-
-
-
Güldüren Sebze
Bir dram artisti çok ünlü bir komedi sanatçısı ile alay ediyordu:
-Milleti güldürmenin ne değeri var anlayamıyorum. Zor olan ağlatmaktır ben onu yapıyorum.
-Senin yaptığını soğan da yapar. Bana milleti güldüren bir sebze gösterebilir misin?
-
-
-
-
-
Raporun Böylesi
Kanada'daki bir şantiyede yüz erkek ağaç kesmekle vazifeliydi. İki kadın da bu kadar erkeğin yemeğini pişiriyordu.
Şantiye sahibi bir ara ustabaşıya
-Raporlarınızın öz ve kesin olmasına dikkat edin. dedi. Az kelime, çok sayı istiyorum. Unutmayın ki vakit nakit demektir.
Bir ay sonra ustabaşının raporunda şöyle bir nota rastlanıyordu:
-İşçilerin %3ü aşçıların %100ü evlendi.
-
-
-
-
-
Masum Prenses
Kadın arkadaşlarına damadını çekiştiriyormuş,
-"Benim o hassas, o nazik, o utangaç kızım gitti kaba saba bir keresteyle evlendi" diye, -"Hayrola?.. ne oldu ki?" diye merakla sormuş arkadaşları,
-"Adam nikah günü misafirlerle tartışıp deliler gibi böğürmeye başlamaz mı?.. Benim masum prensesim vallahi az daha çocuğunu düşürüyordu!"
-
-
-
-
Özür..
Otoyoldan eve giderken maalesef asfalt dökümüne denk geldim, tabii trafik anında felç oldu, cep telefonum da arızalanınca evlilik yıldönümü yemeğine gecikeceğimi karıma haber veremedim.
Son bir umut, bir kağıda durumun hassasiyetini ve eşimin telefonunu koyu, kalın mürekkepli kalemle yazıp arabamın arka camına yapıştırdım.
Eve vardığımda korku ile kapıyı açıp karımdan tam özür dileyecekken birden boynuma atıldı,
- "İlk defa beni bu kadar sevdiğini hissettim" dedi, "76 arkadaşını birden arayıp gecikeceğini, özür dilediğini bana haber vermelerini söylemişsin ya ."
-
-
-
-
Kötü Sorular..
- Kocan seni neden ava götürmüyor?..
- Çok saçma sapan sorular soruyormuşum..
- Ne tip sorular bunlar?..
- Gayet mantıklı sorular aslında.. "Neden önünde zıplayan kuşu değil de ağacı vurdun?", "Önünde sekip duran kekliğe değil de neden arabamızın ön camına ateş edip patlattın?", "Madem ha bire sen önde ayı arkada koşuşturup duracaksınız neden ava geldik mahalledeki pistte koşsana?" falan gibi sorular..
-
-
-
-
- Karın nasıl?..
- Sanırım öldü…
- Aa?.. Nasıl yani?..
- Aşk hayatımızda bir değişiklik yok… Ama bulaşıklar üst üste yığılmaya başladı..!
-
-
-
-
Guguklu Saat..
Adam gece yarısı 3'te sarhoş bir vaziyette eve gelmiş, karısı yarı uyanık sinirli bir sesle sormuş
-"Saat kaç?" diye.
- "Saat tam bir hanım" dediği anda guguklu saat 3 kere ötmez mi?
-"Öff, saatin bir olduğunu biliyoruz sersem kuş" demiş adam sallanarak, "Ha bire tekrarlamanın ne alemi var?"
-
-
-
-
Dağılın..!
Amiri yeni mezun polisi denemek için ona
- "İzinsiz gösteri yapan bir topluluk bul, kalabalığı dağıt bir görelim.." demiş,
genç polis epey arayıp yol kenarında bir kalabalığı tespit edince hemen megafonu eline alıp
-"Dağılın.. Size söylüyorum dağılın..!" diye bağırmış,
birkaç kişi hareketlenmiş, "Oradan çekilin diyorum size..!" diye sert bir komutla yinelemiş, miğferini giyip plastik kalkanı ile kalabalığı ittire ittire herkes dağıtmış. -"Nasıldım?.." demiş genç polis amirlerine doğru dönüp gülümseyerek.
-"İyiydin, iyi de" demiş yaşlı amiri somurtarak, "Orası otobüs durağıydı..!"
-
-
-
-
2 yaşındaki kızımı omuzuma alıp kitapçıya girdim, kızım sürekli saçımı çekip duruyordu.. Sürekli uyarmama rağmen devam edip durdu,
-" Işıl'ım yapma artık.." diye bağırdım,
-" Ama baba.." dedi " Sadece sakızımı geri almaya çalışıyorum o kadar..!"
-
-
-
-
Kuşku Düştü Şimdi..
Başarılı avukat mahkeme sonunda beraat eden müvekkiline dönüp
- "Artık duruşmalar bitti, bana doğruyu söyleyebilirsin" demiş; "Gerçekten o parayı zimmetine geçirdin mi?"
Adam
-"Vallahi.." demiş, " Ben geçirdiğimi zannediyordum ama savunmanızdan sonra içime ciddi bir kuşku düştü doğrusu..!"
-
-
-
-
Kavga ederken birbirini tanımayan tek millet türk insanıdır;
kimsin lan sen?
sen kimsin lan?
kimsin oğlum?
lan sen kimsin?