Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Küfür
Temel, Başbakan'a küfretmekten yakalanır ve mahkemeye çıkarılır. 200 milyon ağır para cezasını çarptırılır ve hemen ödemesi söylenir. Temel parayı ödedikten sonra hakim Temel'e sorar; "Söylemek istediğin başka bir şey var mı? " Temel; "Teyeceğum haçim Pey, ama param pittu."
-
-
-
İnce Ezilmişl Et..
Arabamla şehirlerarası yolda dağları aşarken müthiş karnım acıktı salaş bir yol kenarı lokantasında bez bir afişte
"Özel incelikte ezilmiş et tava"
ilanını okuyunca hemen daldım içeri.
Yemekten kalktıktan sonra kapının önünde duran aşçıya
- "Elinize sağlık" dedim, "Hayatımda bu kadar ince ezilmiş bir et yemedim."
Aşçı
-"Abartmayın, çok önemli değil.." dedi gülümseyerek, "18 tekerlekli bir TIR'ın altına giren her hayvan bu şekli alır."
-
-
-
İlk Buluşma..
Uzun süredir telefonla konuşup tavlamaya çalıştığım kızla ilk defa buluşmaya giderken arkadaşıma
-"Beni tam 1 saat sonra ara" dedim, "Kızı beğenmezsem o vesile ile bir haber almış gibi bir şeyler uydurup kaçarım."
Kızla pastanede buluştuk, bir saat sonra beklediğim telefon geldi, konuşmak için izin istedim, masaya döndüğümde hayli üzgün bir yüz ifadesi ile
-"Çok üzgünüm, dedem ölmüş, acele gitmem gerek" dedim bakışlarımı masanın altına indirerek.
- "Oh! çok şükür" diye cevap verdi kız sevinçle çantasını alıp ayağa kalkerken, "Seninki ölmeseydi inan tam da ben benimkini öldürmek üzereydim!"
-
-
-
Kadının biri kırk yıllık evliymiş...
Evlendiklerinde kocasının bir gözü körmüş ama adam o kadar bonkörmüş ki kadın kocasının her gece eve dolu gelen kollarına bakmaktan bir gözünün kör olduğunun farkında bile değilmiş...
Tam kırk sene sonra bir akşam üzeri adamcağız dükkânı siftahsız kapatıp eve elleri, kolları boş dönmüş...
Kadının ilk sözü şu olmuş:
-"A be adam senin bir gözün körmüş ya..."
-
-
-
Kadının biri şehirlerinde yapılacak büyük ödüllü yarış için sakatlık geçiren atını veteriner kontrolüne götürmüş,
veteriner hayvanın şişmiş sakat ayağını inceledikten sonra kadın hemen sormuş
- "Onunla yarışabilir miyim?" diye,
- "Tabii.." diye cevap vermiş veteriner, "Ve şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim, kesinlikle siz kazanırsınız,at kaybeder....!"
-
-
-
Polis komiseri, görevini sabaha karşı bırakması gerekirken evine gece 02'de dönmüş.
Karısını uyandırmamak için ışığı yakmadan soyunup yatağa süzülmüş.
Biraz sonra karısı uykulu bir sesle
- "Sevgilim.." demiş, "Başım çatlayacak gibi ağrıyor, nöbetçi eczaneden bana aspirin alır mısın?.."
Komiser
- "Tabii bir tanem.." demiş. Yine ışığı açmadan el yordamıyla bulduğu elbiseleri giyerek eczaneye gitmiş.
Eczacı şaşırarak karşılamış onu,
- "Aa?.. Siz.. Siz.. 8. bölge sorumlusu Komiser Flick değil misiniz?.." diye sormuş.
- "Evet benim.." demiş komiser.
-"Tamam da.." demiş eczacı, "İtfaiye müdürünün üniformasıyla gecenin bu saatinde ne işiniz var?"
-
-
-
At Gelir de..
Tatil yöresinde at kiralamak istedim.
İşletmeci
- "Peşin ödeyeceksiniz" dedi. "Tamam da atınız zaten bende, neden peşin?" diye sordum hayretle.
-"Ağabey" diye cevap verdi, "At her zaman geri geliyor da müşteriler gelemeyebiliyor!"
-
-
-
Ah Şu Erkekler..
Parası olmazsa bisiklete biner,
Parası olursa zayıflama bisikletine..
Parası olmazsa para için koşturur,
Parası olursa göbeğini eritmek için..
Parası olmazsa evlenebilmeyi hayal eder,
Parası olursa boşanabilmeyi..
Parası olmazsa karısını sekreteri gibi kullanır,
Parası olursa sekreterini karısı gibi..
Parası olmazsa 'zenginim' havası verir,
Parası olursa 'fakirim' numarasına yatar..
-
-
-
Zarar..
Delikanlı ünlü bir holdingin sahibini
-"Bu adam benim 10 milyon dolar sahibi olmamı engelledi" diye mahkemeye vermiş. -"Peki, ne yaptı sana?" diye sormuş hakim.
-"Kızını istedim vermedi efendim."
-
-
-
TSM Korosu
Arkadaşım kendisinin devam ettiği Türk Sanat Müziği korosuna benim de gitmem için ısrar edip duruyordu.
-"Yahu kaçırma" dedi, "Her gece bol bol rakıyla envai çeşit mezeleri götürüp duruyoruz."
Ben de
- "Peki ne zaman şarkı söylüyorsunuz ki?" diye sordum.
- "Arkadaşlarla akşam eve dönerken" , dedi, " Kaldırımda sallana sallana"
-
-
-
Ayakkabı
Arkadaşım buluşacağımız köşeye sırtında nefis bir kaşmir palto, ayağında parça parça lastik ayakkabıları ile geldi.
- "Bu ne ya?" dedim, "Ayakkabıların, bu harika paltoya hiç uymamış."
Omuz silkerek
- "Ne yapayım" dedi "Restoranlarda hiç kimse ayakkabılarını çıkarıp vestiyere bırakmıyor ki.. "
-
-
-
Nişancı..
Savaş sırasında tepenin üzerindeki bir noktadan düşman askeri sürekli ateş edip durunca tim komutanı çavuşuna bir işaret çakıp
-"Şuraya birkaç kişi gönderip o silahı susturuver" demiş.
- "Aman komutanım sakın" diye atılmış çavuş, "Herif bir haftadır ateş edip duruyor, devamlı karavana. Şimdi biz onu halledersek yerine mazallah nişancı birini gönderirler yanarız."