Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Virajlar hasret döner,sevgili kokar dağlar
Yolları yüreğimin, sevgilisi Akçabat
Dudağında pusesi,elde kemence ağlar
Telleri yüreğimin,sevgilisi Akçabat ----İbrahim Kurt
Filiz hanım Bir şiir okudum sıla hasret duygulandım. bir dörtlük döküldü dilimden kabul buyurun, bu şiire sonra yine döneceğim, Karadeniz liler bilir Akçaabat yazılışı doğru ancak dilde söylenirken Akçabat olarak söylenir yani üç hece söylenir ben dörtlüğü yazarken yazılışı gibi değil söylenişi gibi yazdım.hoş görün. şiirinizi ve sılanın duygusunu içtenlikle kutlarım saygılar sunarım sılaya selamlar olsun
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Filiz Kalkışım Çolak 2
Alan: (grup üzerinden) İbrahim Kurt 2
Tarih: 12.05.2016 21:10:00
Konu: [turkiye-cumhuri..] merhabalar dostlarım...
----------
Akçaabat Fener’i
ipek kozasına sinmiş uykularından
hadi uyan gençliğim
rüzgar üflesin nefesine kaçan yakamozlara
uçuklasın dudağı
gecenin koynunda sayıklayan kabusların
savursun eteklerini Karadeniz
Hazar'ın özgürlüğe sıkışmış çıkmazlarına
lahana çorbası pişerken nenemin kara ateşliğinde
ve de tüterken dumanı pilaki ekmeğinin
açılmamış gözlerine karıncalar dolan şafak türkülerime
armut çiçeklerinin polenlerinden gözyaşı damlasın
düşsün Osmanbaba'nın perçemine
gölgesini veren sedir ağaçları
vursun taşlığa deniz kızının mercan teni Fenerden
gün ağarmadan henüz erguvanlı uykularına sahilin
açmadan kirpiklerini hercailer
ıslak göbeğinde gülün kurumadan bülbüllerin gamı
deniz nazlı nazlı yalarken teknelerin duvarlarını
kokunu bırak da dal yeniden maviliklere
denizin mercan kızı
yansın elma kabuğu Orta Mahalle'nin inatçı bayırlarında
daracık parkelere düşsün çalımı dişbudakların
fırfırlansın ağzı pelitlerin
ortancaların başı dönsün
beyaz badanalı duvarların dik yamaçlarında
Kamara'nın sisi dağılmış doruklarına uçsun
tan vaktinin kızaran yüreğinden bakır kelebekler
Galanima Deresi'nin
denizle kavuştuğu boğazda açsın
eflatun şakayıklar
eteği düşsün belinden gelinciklerin
can eriğinin yeşil yapraklarında
döllensin düşleri boncuklu tırtılın
mavisinden yeşiline bir kız doğsun ağlarına
balıkçı motorlarının
çınarların gölgesinde sürüklenirken
çocukluğumun pembe kurdelalı türküleri
gözlerinin karasında kaybolduğum sevdam
damlasın ucundan mürekkebimin
mavisi yarım kalan göklerin
bende ki hicranlı rengi tamamlasın kendini
körfezin çıplak s...
................