Türkiye Cumhuriyetin ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Tarih: 10.05.2016 19:21
Konu: selamlar dostlarıma...

Kanuni Evi



mavi ladinler secde eder
uslanmış yüreklere üfleyen ney’in sarhoşluğuna

ocakta dem alan şehzade çayının
begonvilleri çalan rengi
buz mavisi kuyruğuna takılır
günbatımın gecenin eşiğinde sayıklayan cilvesi

iner gök kubbeden saltanat şurasının altın tuğralı kaftanı
üç kıtada hüküm süren tahtına Osmanlı’nın

erik ağaçlarının gelinliği saçaklanır
sabahın koynu alık perçemine

ak kınasını yoğurur baharın kadifeli eli
nişanlı parmaklara
şafağın göz ucundan süzülen ana sütüyle

biz seninle öylece dalardık
avuçlarımızda rüyaya sıkışan
sevdamızın soluk soluğa vuslatına

efil efil denizden esen meltemlerde
dağılırdı saçlarımın siyahi telleri
Uçup ebemkuşağının kemerine takılırdı
omzunda umut ören yarınlarımız Zağnos’un

gülücüklerine kaçan gamzelerine
dolardı kirpiklerimin lerzan dokunuşları

etrafımızı çevreleyen taş duvardan
sarkardı mor salkımlar
mayhoş tadı şehzade çayının
hanımeli miskinliği çardağın

ortada çift fıskiyeli havuzda
kumruların banyosu

taşlıkta endamı uçuş uçuş aşka güvercinlerin
şaha kakmış atının heybetinde Yavuz Selim
iki katlı ahşap binanın sarı duvarlarında ısınan
güneşin saydam çehresi
turunç dalında asılı eski bir radyo
sedirden masalarda neyden hipnozlu insanlar

avlunun tam kuzeyinde
ahşap çatısıyla denize karşı dört katlı ikinci evin
safran duvarları

tutuşurdu semaların alık göğsünde karanfiller
hele baharsa ikindi sonrasına düşmüşse gün
ılık nisan yağmurlarına tutulmuşsanız

bahçede ki ıhlamurun benliğinizi okşayan
çiseli dudaklarından
Karadeniz’in hırçın dalgalarına sürüklenmişsinizdir

tir tir koyun eteklerine sığınan denizin
deli coşkusunda
bi parça ıhlamur bi tutam yosundur
aşka daldığınız vakitlerde Dalyan’da

şemsiyenin altında tüterken sıcak çay
ıslanan çatının saçaklarından
bir türkü tutturan karatavukların
martı çığlıklarına karışan senfonisiyle
ayılırsınız tekrar

ah armut çiçekleri
duvarları çevreleyen
limon çiçeklerinin rüzgar biçen esansı
az ileride şehri tepeden kesen
palmiyelerin kumsal kıskançlığı
ah güllerin ucundan
yüreğime damlayan aşkın aşı

kuzeydeki evin köşesindeki incir ağacının kibri
Zağnos’un sırtında şehre kuşbakışı sarı evin
düşmana ateş saçan gözleri

imparatorluklar körfezinin dik burnunda
adaletin keskin kılıcı
öylesi alır ki sizi esaretine
daha eteğini öpmeye varmadan

tanyelinin kabaran sinesinden
çaylarınıza damlarken sevdanın mavi şerbeti

birleşirken karasına Karadeniz kaçan
gözlerin kıskacında dudaklar

taşlıktan gelen topuk seslerini bastıran
bir haykırışla irkilirsiniz
destur! Sultan Süleyman Han Hazretleri
ve eğilir
Ortahisar’ın ihtişamına Trabzon’un efeli başı…



Filiz Kalkışım Çolak

RESİM SEÇ