Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
yüksel hanım asol msele laikliğin var olmasında değil bu yobazlar medreseler tarşkatlar şıhlar şeyhler marifetiyle dini dömürü aracı olarak kullnaıp dinine vağlı saf temiz duygulu cahil halkı soymak için laikliğekarşı şıkıyorlat mısırda laiklik dersiverenler kendiülkesinde laiklik kalkmalı dedirtebiliyor paylaşımateşekkürelr o cahil insnalar yakın tarhe bakmıyorlar softa sandıkları yobazların sözleri onlara yetiyor onlara yalan söylğyorsunuz diyemiyorlar
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum
Alan: (grup üzerinden) Şair Yusuf Değirmenci Tc
Tarih: 07.05.2016 08:02:00
Konu: [turkiye-cumhuri..] LAİKLİK VE ATATÜRK
----------
Atatürkçü Laiklik Anlayışı veya Türk Laikliği[değiştir | kaynağı değiştir]
Laik toplum ve devlet yapısına verdiği önemle Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Atatürkçü düşünceyi başarı ile edebiyat alanına kazandıran Falih Rıfkı Atay, Türk Hümanizmi eseri ile Suat Sinanoğlu, Atatürk döneminin efsane Milli Eğitim Bakanı olan ve Dünya Klasikleri'nin Türk diline kazandırılmasını sağlayan Hasan Âli Yücel, Tonguç Baba olarak anılan ve Köy Enstitüleri alanındaki üstün çalışmaları ile bilinen İsmail Hakkı Tonguç, Cumhuriyetin 50. Yılına armağan ettiği Türkiye’de Çağdaşlaşma isimli kitabı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 75 adetlik ender kitapları arasında gösterilen Niyazi Berkes daha gerilere gidilecek olursa Yunus Emre gibi tarihi kişilikler Türkiye'de Hümanist değer yargısının gelişmesine rehberlik eden saygın düşünürler oldular. Türk Hümanizmi adlı eserinde Suat Sinanoğlu, Atatürk Devrim ve reformlarının getirdiği kurum ve kuruluşların hümanist ruhu taşıdıklarını ve bu ruhun TBMM, Medeni Kanun gibi eserleri taşıdığını belirtti. Bir İnsani Değerler Sistemi olarak tanımlanan Hümanizm; cinsiyet, inanış veya başka bir fark gözetmeyen ulusçu ve eşitlikçi yapısı ile Laik Cumhuriyet'in temel felsefesi olduğu biçiminde yorumlandı.
3 Mart 1924'te kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bütün öğretim ve eğitim kurumları Maarif Vekâleti'ne (Eğitim Bakanlığı) bağlandı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla (Öğretimin Birleştirilmesi Yasası) dinî eğitim ya da dinsel temellere göre eğitim yapan okullar kapatıldı. Şeriye ve Evkaf Vekâleti (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı) kaldırılarak din işleriyle ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı ku...
................