Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Dalda güller bağda bülbüller bekler
Dilimde sen ellerimde çiçekler
Güneş iner güne geceyi ekler
Sabaha düşünce yorgun gözlerin -------İbrahim Kurt
Filiz hanım duygu yüklü şiirinizi bir kaç defa okudum yoğun bir sevginin hasretine akşam düşen ay gibi mısralar, sizi ve şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum.
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Filiz Kalkışım Çolak 2
Alan: (grup üzerinden) İbrahim Kurt 2
Tarih: 09.01.2016 19:18:00
Konu: [turkiye-cumhuri..] yeni şiirimle selamlar dostlarıma..
----------
Son Bakış
hazin konfetisinde parçalanırken sensizlik
Şakaklarımdan dökülür sokaklara adının sızıları
Yıldızlar kopar gecenin göğsünden
Çakılır karanlığın dipsiz kucağına
Konteynırdan fırlar aç sokak kedisi karanlığın içine
Bozar yeminini sessizliğin yamalı çığlıkları
Ayten Teyzenin Gramofonu sığınır gecenin dilsiz koynuna
Albay Mehmet Amca bu gecede dönmemiştir gittiği seferden
küfür kıyamet çatırdayan duvarların sancına
kadehler savruluyor feleğin kan sızan sillesine
menekşeler kapıyor gözlerini sokağa girmeyen adımlarına
küsüyor geceyi göğsünden emen yıldızlar
sızıyor gecenin efkarına bir bekleyişin ayyaş demi daha
Sevdamız dilenmeye başlar kanayan güllerin ucundan
yırtılan zamanın kıyısından dökülür yalvarışlar
‘’geri dönsün ne olur Allah’ım’’
yeminler savrulur hiç tutulamayan
dilleniyor kırılan sancılar kabuk bağlayan düşlerin meçhullerinde
salya sümük caddeler boyu
sabaha düşer yorgun gözleri yarınların
gönlümün göğsün de kanar taze soluğu fesleğenlerin
bir kuş daha intihar eder talan olmuş yavrularının hazin sonuna
düşer gagasından feryat figan akbabaların ağzına üç yavrunun nafakası
yarılır kızıllaşan göğsü göklerin
yıkılan yuvanın karınca dolan yasına
kan kokusu sürer kızaran maviliklerin yanaklarına
solar çehresi bayırlarda yemişlerin
don vurur dallarına kuşburnuların böğürtlenlerin
bükülür boynu dikeninde solan çiçeklerin
küser güneş altın saçlı başaklara onyedisinde
başını kaldırdığında semalara
gözlerinin önüne dikilir perişan son yırtılan yüzüyle
zaman siyah paltosunu giymiştir çoktan çekilmiştir ipi sevdanın
güllerin soluğuna...
................